ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİNİN TEMEL SEBEPLERİ
Özgüven; hayatımızda sahip olduğumuz en önemli kişilik özelliklerimizden bir tanesidir. Bulunduğumuz her ortamda bizimledir ve o var oldukça, toplumdaki değerimiz buna göre şekillenir. Fakat ona sahip değilsek; o zaman işimiz oldukça zor.
Özgüven, kişinin yetiştirilme şekli ve ailesinin kültür seviyesiyle yakından ilişkilidir. Bazı aileler; kendine güvenen, özgüveni yüksek ve hayata karşı duruşu olan bireyler yetiştirirken, bazıları toplumda sadece kendi evlatları varmış gibi bencil, isyankâr ve hep bana duygularına sahip bireyler, bazıları da; toplumda sanki kendilerine hiç yer yokmuşçasına silik ve özgüvensiz, beceri seviyesi düşük, utangaç, dışlanmış ve ezik bireyler yetiştirirler.
Sosyal ortamlarda, kişilerin birbirleriyle kurduğu iletişim biçimini de, yetiştirilme biçimleri belirler. İnsanların birbirine saygı gösterme seviyeleri, birbirleriyle kuracakları iş ya da evlilik gibi ortaklıklardaki duruşlarını da yine bu kültür belirler. Kişilerin toplumda var oluş şekillerini, yani; baskın mı yoksa silik bir karakter mi olacaklarını belirleyen ana unsur, çocuklukta almış oldukları aile terbiyesiyle alakalıdır. Aile terbiyesiyle birlikte, kaliteli bir eğitim almamış bireyler, toplumda var olabilmenin yolunu şu şekillerde arayabilirler;
* Hayatın akışını silik bir şekilde kenardan izleyerek,
* Şiddet ve ahlak dışı davranışlara meylederek,
* Baskın bir karakteri olmadığı halde, yapmacık tavırlar takınarak,
* Olduğundan çok daha önemli birisi gibi görünerek,
* Aslında hissetmediği duyguları, hissediyor gibi yaparak sahte üzüntü veya sahte sevinçler yaşayarak,
* Hiç olmadığı kadar dürüst, ya da tam tersi hiç olmadığı kadar hilekâr gibi görünerek.
İnsanoğlu, duyguları ile hareket eden, duygusal ve ruhsal anlamda anlık değişiklikler yaşayan ve hislerini bu değişimlere göre şekillendiren, birbiriyle iletişime geçtiğinde, kendinde var olan ya da olmayan bu duygu ve dürtülerle hareket eden bir canlıdır. İnsanı toplumda olduğundan daha iyi ya da daha kötü bir biçimde gösteren duygular; özgüvenle şekillenir. Özgüveni yüksek hiçbir insan yoktur ki, kendisine ait olmayan bir hayatı yaşasın. Çünkü özgüven, kişiyi olduğu gibi davranmaya ve olduğundan farklı görünmekten kaçınmaya zorlar.
Özgüven eksikliğinin temel sebeplerine değinecek olursak;
* Kişinin kaliteli bir çocukluk geçirmemiş olması,
* Ailesinden görmediği duyguları başka yerlerde araması,
* Ailede ve arkadaş ortamında sürekli dışlanan ve ezilen bir yapıda olması,
* Söylediklerine değer verilmemesi ve fikirlerine itimat edilmemesi,
* Eğer varsa fiziki eksikliklerinin çevresi tarafından dalgaya alınması,
* Ses tonu ve mimikleriyle insanlar üzerinde yeteri kadar etkili olamaması
gibi nedenler ortaya çıkmaktadır. Burada göze çarpan en önemli husus, kişinin ailesinden alacağı manevi destek olmaktadır. Birey eğer ailesinden beklediği desteği bulamaz, kendisine inanılmaz ve güvenilmezse, tüm toplumun kendisine karşı aynı hisleri beslediğini düşünecek ve kalabalıklar arasında silik ve ezik bir tavır takınacaktır. Sonuçta bu durum, o bireyin tüm hayatına etki edecektir.
Kişinin kendine güvenen, egolarından arınmış, kaliteli ve yüksek karakterli bir insan olması; tüm yaşantısını olumlu yönde etkileyecek ve bulunduğu her ortamda insanlığa faydalı olmasını sağlayacaktır. Böylesi kaliteli insanlar yetiştirebilen bir toplum olabilmek dileğiyle… Kalın sağlıcakla.