DÜNYA HIZLA DÖNERKEN
Dünya hızla dönerken; biz gündelik meşgaleler ile sanki geleceğe hızla giden bir geminin içinde değilmişiz de, olduğumuz yerde sonsuza dek kalacakmış gibi davranıyoruz.
Dünya hızla dönerken; bizler birbirimizin ne yaptığı ve nelerle uğraştığı ile ilgilenmekten, kendi önceliklerimize odaklanamıyor, geleceğimiz adına biriktirmemiz gereken değerleri görmezden geliyor, ya da önemsemeden yolumuza devam ediyoruz.
Dünya hızla dönerken; biz sağlığımızı bozacak ne varsa, gıdalarımızın yapım aşamasında veyahut tarlada yetişme sürecinde gıda katkı maddesi ya da tarım ilacı adları altında sofralarımızda tüketiyor, amansız hastalıkların pençesine kendimizi atıyor ve küresel ilaç şirketlerinin acımasız karlılık politikalarının birer oyuncağı haline geliyoruz.
Dünya hızla dönerken; kim nerede, ne yapmış, ne yemiş, nereye gitmiş, kiminle evlenip, kimden boşanmış, kimin arabası benden yeniymiş, kim evini yeniden tefriş etmiş gibi sorularla boğuşarak gereksiz zaman kaybediyor, gelecek kaygılarımızı halının altına süpürmeye devam ediyoruz.
Dünya hızla dönerken; bizi geleceğe taşıyacak olan asıl önemli alanlar olan kütüphanelerimizi doldurmak yerine, açık hava park alanlarını, dedi kodu yapılabilecek mekânları ve oyun merkezlerini dolduruyor, olgun beyler kahvehane köşelerinde, olgun hanımlar misafirlik oturmalarında günlerimizi geçirip gidiyoruz sessiz bir şekilde.
Dünya hızla dönerken; ülkemizin ve milletimizin en değerli varlığı ve geleceği olan gençlerimizi; gündelik karmaşık çekişmeler, sürekli değişen eğitim metotları, işini sevmeyen eğitimci ve ilgisiz ebeveynlerin ihmalleriyle tamı tamına ve eksiksiz bir şekilde geleceğe hazırlayamıyor, dostlar alışverişte görsün mantığındaki yüzeysel çözümlerle nesillerimizi kaybediyoruz.
Dünya hızla dönerken; biz neredeyse her yıl yepyeni bir seçim atmosferiyle karşı karşıya kalıyor, bunun sonucunda da toplumun bazı kesimlerinin siyasi görüş ayrılıkları ve düşünce farklılıkları nedeniyle birbirinden nasıl uzaklaştığını, toplumun gerildiğini ve ayrışmalar yaşadığını üzülerek görüyoruz.
Dünya hızla dönerken; bizlere günlük hayatta lazım olacak olan her türlü elektronik aygıtı, taşıma araçlarını ve bunları komuta ve kontrol edecek olan yazılımları tam anlamıyla nasıl yerli üretim haline getiririz ve dünyaya satmak üzere yepyeni teknolojik ürün ve yazılımlar geliştiririz diye düşünmekten uzak bir şekilde, günümüzü gün etmenin peşinde oradan oraya savrulmaya devam ediyoruz.
Dünya hızla dönerken; yaşadığımız şehirlerin kendi öz benliğine ait ne varsa tahrip etmeye, şehrin dokusunu hızla yok etmeye ve geçmişle gelecek arasında köprü kurabilecek olan orijinal eserlere zarar vermeye bayılıyoruz. Bunu yaparken de adına kentimizi geleceğe hazırlayan inşaatsal dönüşüm ve diğer çeşitli adlardan veriyoruz ki; dokuyu bozduğumuz fazla dikkat çekmesin. Bu nedenle her toplum, geçmişinden uzaklaşıyor ve gelecek nesillerine anlatacağı bir hatırası, bir değeri kalmıyor.
Dünya hızla dönerken; bizler doğa harikası sahillerimizi insan eliyle çabucak nasıl tahrip edeceğimizin, masmavi denizlerimizi çöplerle nasıl kirleteceğimizin ve yemyeşil ormanlık alanlarımızı nasıl çöp dağlarıyla kaynaştıracağımızın hesapları içerisinde oluyoruz. Böylelikle her geçen yıl yeşilimiz ve mavilerimizi hızla çöp rengine bulamaya devam ediyoruz.
Dünya hızla dönerken; her dönem açıklanan “DÜNYANIN EN DEĞERLİ MARKALARI”, “DÜNYANIN EN BAŞARILI ÜNİVERSİTELERİ”, “DÜNYANIN EN KARLI ŞİRKETLERİ”, “DÜNYANIN EN MUTLU ŞEHİRLERİ” ve daha sayısını çoğaltabileceğimiz listelerin herhangi birisine son sıradan bile giremiyor, daha da kötüsü, bu listelere girecek değerleri nasıl oluşturacağımızı dert bile edinmiyoruz.
Dünya hızla dönerken; gelişmiş ülkelerde üniversiteler buluş üstüne buluş yapıp, patent üstüne patent başvurusu yaparken, geleceği şekillendirecek olan yapay zekâ ve dijital gelişmeleri sımsıkı ellerinde tutarken, yazılım mühendisliği ile savaşlarda kullanacakları askerleri bile elektronik hale getirmenin hesaplarını yaparken; biz hala nelerle uğraşıyoruz.
İşte böyle dostlarım; yerimizin darlığı nedeniyle sadece bu kadarını kaleme alabildiğim; “dünya hızla dönerken” konulu yazımızda, bizler gündelik koşuşturmacalar ve boş işlerle meşgul olurken, dünyada çok hızlı teknolojik ve bilimsel gelişmeler yaşanıyor. Biz mi, birbirimizi yemeye devam… Sizleri sevgiyle selamlıyorum.