İsveç’te, Danimarka’da ya da dünyanın neresinde olursa olsun Kuran Kerim yakma teşebbüsleri zaman zaman olmaktadır. Asla kabul edilemeyecek bu davranışlar acizliğin göstergesidir. Köhneleşen, zayıflayan dinlerin Hak dine karşı tahammülsüzlüğünü ifade eder.
Tam anlamıyla gerçek bir mucize olan Kur-an, tahrif edilmiş bütün kitapları (İncil-Tevrat,
Zebur vb.) yine geçmişte gönderilmiş bütün peygamberlerin tebliğ ettiği (İsa, Musa, İbrahim,
Adem, Nuh ve diğerleri) değerler sistemini kaynağından düzenleyen, indirilen bütün kitapları
ve gönderilen bütün peygamberleri tasdik eden bir kitaptır.
İslam, Kur'anın lafzıyla, anlamıyla, yaşam tarzıyla belirlediği dinin adıdır.
Müslüman da şeksiz şüphesiz vahiyle gelen Allah in birliğine, Hz. Muhammed’in de onun kulu ve elçisi olduğuna inanan kişilerdir. Böylelikle Kur'ana uyan Müslüman, herkesin elinden, dilinden zarar görmeyeceği insan demektir. Çevreye, doğaya saygılı insandır Müslümanlar. Kadına, çocuğa, yetime ve yoksula değer verendir Müslüman. İlim, irfan, hikmet Müslümanın devamlı azığıdır.
Kur'an- Kerim anlamak isteyip de nasiplenme umanlar için binlerce çeşit lezzetleri kapsayan
meyveleri, binlerce rengarenk çiçekler açan çiçekleri, şırıl şırıl akan suları, şelaleleri kapsayan
kitabın adıdır. Allah, sözün en güzelini bu kitapla indirmiştir.
Kur'an’ı- Kerim dini ilimler yanında müsbet ilimlerden de bahsederek insanlığı daima ileriye götürecek bilimin kapılarını açmakta, bunun için gerekli şifreleri üzerinde bulundurmaktadır,
indirilişiyle beraber müşriklerin saldırılarına maruz kalmıştır. Uzza gibi putlara, kendilerini Allah'a yaklaştırsın diye dua ediyorlardı. Halbuki İslam, Allah’ın insanlara yakından da yakın olduğunu Enfal suresi ayet 24' de şöylece anlatıyor: "Allah, kişi ile kalbi arasına girer…” , yine Kaf suresi 16. ayette "Biz insana şah damarından daha yakınız”, Bakara suresi 186. ayette de "Eğer kullarım sana benden soracak olurlarsa, şüphesiz ki ben yakınım, bana dua edenin duasına icabet ederim...” buyurmaktadır.
Peygamberimiz, bağıra çağıra dua eden birine "uzakta olan birine mi sesleniyorsun, yoksa
sağıra mı? diyerek uyarmıştır. İslam, uzak tanrı mesafesini kaldırmıştır. Ulaşılmaz, erişilmez
tanrı tasavvurunu yok etmek için gönderilmiştir.
Günümüzde de insanlar, İslam’ın bu arı duru anlayışından uzaklaşarak Allah'a yaklaşmak için
aracılara müracaat gereğini duymaktadır. Bu şirke bulaşabilen anlayış Hristiyanlıkta kilise de
günah çıkarma şeklinde, Müslümanlarda ise şeyh, tarikat liderine koşulsuz bağlılık şeklinde tezahür etmektedir. Bunların hepsinin yanlışlığını bize Kur-an haber veriyor ama antenlerini açanlara.
Bayrak yayınları arasında çıkan Hakikatin izinde kitabından iki küçük paragraf alıntısıyla
devam edelim; “İslam’ın milletler tarafından kabulü; milletlerin siyasal, ekonomik, toplumsal hayatlarında tam bir değişiklik meydana getirmiştir. İslam, onu kabul eden hiçbir milletin, ekonomik, toplumsal ve siyasal batışının ürünü olmamıştır…. İslam’ın küçük kuvvetlerle, cihangir milletlerin siyasal, ekonomik ve toplumsal yapılarını
çabucak değiştiriverdiğini hatırlayalım. İran, Bizans, Mısır, Kuzey Afrika, İspanya, Hint, Çin, Türkistan yeni bir ideoloji ile dolup imkanlarını bu yüce inanca tahsis etti…”
Yani, Kuran'ın bilinçli takipçilerinin artışı, İslam düşmanlarının kaygılarının artışı demektir. Amerika, Avrupa ve bütün batı dünyasında insanlar inanç bakımından boşluğa sürüklenmektedir.İçlerinde araştırıp tahkik eden ilim ehli insanların İslamiyet’i tercih ettiği de bir vakıadır.
İslam aleminde ise nasıl bir hazineye sahip olduğundan habersiz garibanları yaşayan bir görüntü vardır. Devlet ve Diyanetin, insanlar olarak her birimizin İslam’ı yaşayan ve örnekliğiyle yaşatan toplum olmaya ihtiyacımız vardır.
Günahkarız ama asla ümitsiz olamayız. İçki içen, içki haramdır kabul ediyorum
Allah affetsin diyerek pişmanlığını beyanla vazgeçme yollarını aramalıdır. Faize bulaşan da faiz haramdır ama Allah affetsin ve beni kurtarsın diyerek dua etmeli, asla
bu devirde faiz haram mı olurmuş kolaylığına kaçarak isyankar nankör batağına düşmemelidir.
Dünyada İslam Rönesansını başlatıp onu yönetebilecek başlıca ülke Türkiye’dir.
O İslam ki, bu dünyada bireyi ve toplumu kurtuluşa, iyiye güzele götürecek psikolojik, sosyolojik ve siyasi yoldur. Evrenseldir, somuttur. İndirilen Kur-an’ın yolu budur. Tarihte de böyleydi,
günümüzde de, gelecekte de Kur-an’ın yolu insanlığı aydınlatacak kadim bir yoldur.
Güneş, balçıkla sıvanamayacağına göre Kur-an yakma cabalarına girişen acizlerin ateşini de
bu söndüremeyecektir.
Himmet KASAL
Sağolasın kardeşim güneş balçıkla sıvanmaz Kuran gerçeği eninde sonunda Dünya"nın Ziyası olacaktır.