İnsan hata yapmaya müsait bir varlıktır.
Teşkilatlı insan gruplarının bir araya gelmesiyle devlet oluşur.
İnsan hatasını anladığında pişman olur tövbe eder bir daha aynı yanlışa düşmez. Yanlışları tekrarladığında zararın büyük olacağını deneyimlemiş atalarımız "Zararın neresinden dönersen kardır." demişlerdir.
Bu gerçek kişi için, aile için, köy, mahalle, kasaba, şehirler ülkeler ve onların yöneticileri bile olsa değişmez.
Size tuhaf geliyor mu bilemem ama bir vatandaş olarak partili bir Cumhurbaşkanı’nı yadırgıyorum. Bazen ikisini birden bazen de yalnızca parti genel başkanı gömleğiyle davranmak doğru gelmiyor. Bunu daha da öteye taşıyarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin başındaki Genel Kurmay Başkanının da neredeyse bu hale getirilmek, istendiği tehlikesiyle karşılaşmak yanlıştır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinde yeteri kadar istişareler yapılmadan getirisi götürüsü yeterince müzakere edilmeden devreye sokuldu.
- Ülkemizin parasının değer kaybı yaşaması bu dönemde zirve yaptı.
- Ülkemizde ki bir insan topluluğu aşırı zenginleşirken, çoğunluk fakirleşti.
- Sayıca 42 zengin ve kibirli topluluklar çoğunluğun halinden memnun olduğu algısını pompalamaktan geri durmadılar.
- İletişim araçları üzerindeki hakimiyetlerini dar gelirli işçi, memur, esnaf, çiftçi ve emeklilerin çilelerini yansıtmamak üzerine bina ettiler.
- Üretimi teşvik yerine, tüketimi ve ithalatı öncelediler.
- İsrafın haddi olmaz ama israfta sınır tanımazlığa kapılar aralandı.
- Devletin zirvesindekiler ve Diyanetin zirvesindekiler fedakarlığı, daima dar gelirli büyük çoğunluktan beklediler. Ülke kalkınmasına zamanında çok emek vermiş, yaşlı emeklilere hep sabır ve şükür etmeleri öğütlenmiştir.
- Tarikat, cemaat gibi oluşumlara kaynak aktarımı durdurulmamıştır.
- 15 Temmuz girişimleri yeterince aydınlanamamış, üstelik böyle tehlikelerin devamına olanak sağlayacak girişimler devam ettirilmektedir.
- TBMM' de görev yapan 600 milletvekilinin sistem gereği fazlaca bir fonksiyonu kalmamıştır. Bu kadar milletvekili fazladır.
- Siyasi partilere yapılan hazine yardımları ADALET ten yoksundur. 6.682.000.000 gibi bir meblağ güçlülere güç katmak için, vatandaşları daha fazla inandırabilmek için kullanılmaktadır.
- Özelleştirme adı altında devletin varlıkları bir bir azalmaktadır. Sıkıştıkça satılan devlet imkanları neredeyse hiç kalmamıştır.
- Dış borçlarımız her sene yeni zirveleri yoklamaktadır.
- Şehirlerde muhtarların fonksiyonu neredeyse hiç kalmamışken neden hala konunun halli yönünde gayret yoktur? E-Devlet'ten elde edilebilen hizmetlerin artmasıyla muhtarlar devre dışıdır. Bu görev pekala okul müdürleri veya İmam-Hatip'lerle de yerine getirilebilir. Ülke menfaati için araştırılmaya değerdir.
- Problemleri artırmak değil, çözüm odaklı olmak gerek.
Bu memleket hepimizin. Kolay kazanılmadı. İleri, mutlu güçlü, muktedir muhteşem Türkiye arzulardan öte devletimizin hedefi olmalıdır.
"Ülkemizin çözülemeyecek hiç bir sorunu yoktur, yeter ki samimiyet olsun,, diyen bilge lider hemşehrimiz merhum Aykut Edibali, isabetlice tespit yapmıştır.
İdealist insanları, uzmanları, bilim adamlarını yurt dışında çalışmaya teşvik eden anlayış terkedilmelidir. Uzay çalışmaları başka ülke gölgesinde değil bizzat kendimiz tarafından yönetilip yönlendirilmelidir.
Sıraladığımız ve de sıraya girmeyi bekleyen problemlerin azalması hayati önemdedir.
Daha iyi ıslah edilmiş parlamenter sistem istişareyi esas alacağından yanlışlardan bir bir kurtuluşumuza vesile olacaktır.
7 yıldır sürdürülen Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde iyiye giden bir şeyler var mıdır? Sorusuna müsbet cevap vermek çok zor?
Sistemi ayakta tutmaya çalışan Cumhur İttifakının baş destekçisi bir zamanların idealist insanlar topluluğunu yanlıştan dönmeye davet ediyorum.
Sağolasın Himmet bey yazınızı okudum dertlerimize tercüman olmuşsunuz teşekkür ederim. Cumamız mübarek olsun.
Allah cc razı olsun muhterem Hocam harika bir makale nefis bir tesbit mükemmel bir yorum.