Sadece mahallemizde, köyümüzde, kasabamızda ilimizde ülkemizde değil, bütün dünyada karışık, karmakarışık islerin olması yaradılış gayesinin gereğidir.
Bu karışıklıkların giderilmesi için kitaplar, Nebiler, Resuller gönderilmiştir.
Çünkü insana iyiyi kötüden ayırt edebilecek iradeyi veren Yaratıcı bu iradeyi, iyi ya da çirkin yönde kullanabilecek insanoğlunu imtihana tabi tutmaktadır.
İyilikleri yaşamak ve anlatmak, kötülüklerden sakınmak ve sakındırmakla görevliyiz.
Bizi yaratan Mevla’mız en ince detayına kadar bizi bilendir.
İhtiyaçlarımızı giderebileceğimiz bütün imkan ve kaynakları yaratıp emrimize, hizmetimize tahsis etmiştir
Yeter ki O'nu anlayalım. İnsanlarımıza ta başından emrettiği oku lafzını, ilim öğrenmenin başlangıcı olduğunu idrak edebilelim.
Kışın yağan kar tanelerinin birbirine değmeden yere düşmesinden tutun da, her bir insanın parmak izinin birbirinden farklı olması gibi bize basit gelen misaller bile O'nun gücünü ispata yeter.
Dağları, ovaları yeryüzünü bir depremle sallayıveren, Tsunami, sel gibi afetlerle şehirleri yerle yeksan edebilecek kudreti anlamaktan aciz olan insanoğlu yaman imtihanlarla karşı karşıyadır.
Dünyada insanoğlunu ikaz eden çok sayıda deprem olmuştur. Bunlardan 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi kapsayan depremin üzerinden tam bir yıl geçmiştir.
Aynı anda çok büyük alanda meydana gelen bu deprem 50-60 Bin insanın ölümüne, milyonun üzerinde konut ve işyerinin yıkılmasına sebep olmuştur. Depremde ölenlere rahmet, yaralılara şifalar dilemekten öte ibret ve dersler çıkarmak gerekir.
Dere yatağına yuva yapmanın yanlışlığı bilindiği halde bunu yapanlar aklını ve iradesini kullanmamıştır.
Yatay mimari yerine dikey yapılanmayı tercih bir başka yanlış olmuştur. Kaçak kat ilaveleri, balkon eklemeleri, olması gereken sığınaklar veya bina otoparklarının maksat dışı kullanımlara tahsisi gibi işler karışıktır. Dünya menfaatleri uğruna bunlara göz yumulması, bu karışıklıkların giderilmesi amacıyla yine geçici menfaatler için oy kaygılarıyla imar barışı aflarının sıkça yapılması felaketin büyümesinde etken olmuştur.
Bir İslam ülkesinde konu bile olmaması gereken demirden, çimentodan, malzemeden çalma olayları felaketin büyümesini tetiklemiştir.
Hiçbir insan helal kazancının tamamını yiyerek ölemediğine göre ki herkes miras olarak bir şeyler bırakıp gider. Helal kazancının tamamını yiyemeyecek insanın harama yeltenmesi karışık bir iştir.
* * *
Üç aylar içerisinde bulunan Regaip - Miraç - Berat gecelerinin kandil olarak kutlanmasının Hz. Peygamber ve sahabe dönemlerinde olmadığı İslam alimlerinin araştırmalarından ortaya çıkmıştır. Hicri 4. asırdan itibaren bu gecelere önem atfedilip kutlanır hale gelmiştir.
Ramazan ayına yaklaşıldıkça ibadet dua ve tefekkürümüzü ayrıklardan arındırmak güzeldir.
Tevbe etmek, iyi şeylere niyet edip başlamak hayırlıdır. Kur'an-ı Kerim’de öneminden bahsedilen tek gece Kadir gecesidir.
Kandil diye kutlamaların yerine Kuran’ı ve indirilen dini anlamaya çalışmak daha karlı olacaktır.
Namazı dosdoğru kılarsak bizim miracımız o olacaktır. Bizi kötülüklerden, şeytana uymaktan alıkoyacak namaz hakiki miracımız olacaktır.
* * *
Devletlerin yaşamasında, milletlerin egemenliğinde Adalete dayalı yasalar geçerlidir. Bu yasaların da uyması şart olana ANAYASA denilmektedir.
İnsanların hazırladıkları Anayasalar yanlışlıklar gösterebilir. Değişik saiklerle Anayasalar hazırlanır. Darbe dönemi anayasaları normal zamana geçişlerde değişikliklere uğrarlar. Bizde de 1980’li yıllarda hazırlanan Anayasa, değiştirile değiştirile astarları yüzünden fazla olmuştur. Ama devletin bir anayasası varsa Hukuk gereği yetki de ANAYASA mahkemesinindir. Her işine geleni Anayasa Mahkemesi kararlarını övmesi ya da tanımaması tam bir garabettir. Anayasa Mahkemesi kararları yerine Yargıtay vb. yargı mercilerinin kararlarını ihdas etmek devlet geleneğine halel getirir.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini ortaya çıktıktan itibaren Anayasa Mahkemesi kararları daha çok eleştirilir olmuştur. Anayasa Mahkemesi üyelerinin hemen tamamı mevcut iktidar zamanında bu göreve getirilmiştir.
Hukukun üstünlüğünü esas almıyorsa bir ülkede Anayasa Mahkemesi kararları uygulanır.
Yargıtay vb. yargı mercilerini devreye sokma çabaları ya da üstün tutma girişimleri KARIŞIK İŞLERDİR. Adaleti esas alan yeni bir Anayasa hazırlanması karışıklığın giderilmesi için şarttır.
Himmet KASAL