Dünyada, medeniyetlerin kuruluş temeli ilme dayalıysa ömürleri uzun olagelmiştir. İlmin taşıyıcılarına alim veya öğretmen diyoruz.
Dinlerin sonuncusu ve en tekamül etmiş olanı İslamiyet'tir.
Vahiyle gelen Kur'an-ı Kerim'de sıklıkla vurgulanan okumak, düşünmek, anlamak akletmekle vurgulanan "Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? sorusu ilme verilen önemi anlatmaktadır.
Matematik, Cebir, Kimya, Astronomi, coğrafi keşif ve haritacılık alanlarında İslam alimlerinin icat ve buluşları hayati öneme haizdir.
İslam alimlerinin zirvede olduğu zamanlarda İslam Alemi de seçkin konumdaydı.
Aynı zamanda ilmin evrensel değer de olduğunu bizzat Hz. Peygamber beyan etmiştir. İlmi birikimler insanlığın huzur ve selameti yönünde kullanılmalıdır.
Ne zaman ki ilimden koptuk; gerileme ve çöküşümüzün fitilini kendimiz ateşledik.
İslam oku dedi okumadık. Ya da ezbere, bilmeden gürül gürül okuduk anlamına dikkat etmeden.
Bolca hatim, bolca zikir, her bir zikrin karşılığında binlerce yüzbinlerce sevabın peşine düşünce hiç olmaması gereken ruhban sınıfları türedi.
Bize şah damarımızdan daha yakın yaratıcımıza ulaşmak için şeyhler, dervişler tarikat ileri gelenleri aracılık etmeye, rabıta kurmaya çalıştılar.
Onlar siyasette etkin, maddiyat ta zengin olurken müritlerinin cahiliyetinden yararlandılar. Müritleri okuyup anlasa onlara gerek kalmayacağını anlardı.
Oku, anla, çalış, üret, paylaş, yalan söyleme, kul hakkı yeme, emanete riayet et, komşuna, akrabana, mazluma yardım et, hırsızlık etme, kendini kaybettirecek içkiden, uyuşturucudan, kumardan, katil olmaktan sakın diyen mükemmel haslet ve davranışlar yerini;
- Körü körüne biat anlayışına,
- Namaz kılıp kul hakkı yemeye,
- Oruç tutup komşusunu yakın akrabasını unutmaya,
- Hacca gidip, boşuna şeytan taşlamaya,
- Yetimin hakkını gasp etmeye,
- Büyüğe saygı küçüğe sevgi yerine adab-ı muaşeret kurallarını çiğnemeye,
- Gösteriş Müslümanlığına kapılıp;
Soygun, vurgun, rüşvet, iltimas, dolandırıcılığın niteliklisini işler hale geldiği, edep, ahlak yoksunu taklitçi bir millet haline geldiğimizi görüyoruz.
Üstelik içinde bulunduğumuz bu hali kendine dert edenler toplumda rağbet görmüyor.
Adı Müslüman değil ama, İslam'ın güzelliklerini yaşayan ülkeler arasında yapılan uluslararası ciddi bir araştırmada birinci sırayı maalesef İrlanda alıyor.
İslam ülkelerinde bu güzel kriterlere en uygun ülke 39. sırada Malezya var. Türkiye ise sıralamada 103. sırayı alabilmiş.
Bu araştırma sonucu benim milletimin ağırına gitmiş midir bilemem ama uyanma ve silkinmemize yaramayacaksa hiç bir manası olamaz.
Bizim istiklal mücadelemize benzeyen Gazze mücahitlerinin direnişine destek olmayıp seyirci kalanlardan İslam alimi de, İslam alemi de olamaz.
75 milyon dolara uzaya rampasıyla astronot gönderip söz sahibi olmaya çalışan Hindistan kadar olamıyoruz.
Biz de 55 milyon dolar ödeyerek ticari dev firmadan bilet almış bulunuyoruz. İnşallah 14 günlük uzay denemeleri astronotumuz Alper Gezeravcı’ ya, dolayısıyla milletimize, insanlığa hayırlı kazanımlar sağlar.
Hacı olmak için Kabe'ye gidip te hayatında müspet değişiklik olmayanlar gibi uzaya gidip te şu veya bu şekilde istifade etmeyenlerden olmayalım.
İslam alemini, İslam alimleri diriltecektir.
Hepsinden önemlisi ehliyet, liyakat ye adalete dayalı kadroların işbaşına gelip bu uyanış ve diriliş ön ayak olması, milletimizin de böyle ekiplere destek ve himayeye ihtiyaç duymasıdır.
Yasasın Devletimiz ve Milletimiz,
Kahrolsun Adalet yoksunu millet düşmanları.