13 Haziran 2025'te İsrail’in İran'a saldırısıyla başlayan Ortadoğu daki çatışmalar tam bir istihbarat savaşıdır. Askerlikte bir kural vardır, konu ile ilgili olarak o da şudur. "Muhaberesiz muharebe olmaz."
İsrail'in ABD ve AB çıkarlarını korumak adına BOP projesinin adım adım gerçekleştirilmeye çalışıldığının gürültülü bir ifadesidir bu çatışmalar. Küresel güçler ve emperyalizm bölgede güçlü devletleri asla istemez ve hazmedemez.
Tarihi ve köklü geçmişiyle devlet geleneğini asırlarca sürdüren Türkiye'yi hedefine alan bu projedeki engellerden biri ve belki sonuncusu İran' dır. Şu veya bu şekilde İran'ın da tarihi geçmişi ve devlet geleneği eskidir. Adına İran İslam Cumhuriyeti deseler de İran İslam alemiyle bile mutabakatını sağlayamamıştır.
Son saldırılar öncesinde Suriye'de, Lübnan'da, Irak’ta, Yemen’ de kendine bağlı vekalet savaşlarını yürüten kolları, kanatları kırılmıştır. Büyük bir zaafiyet arz eden istihbaratı CIA, ve MOSSAD' ın kısmi kontrolüne girmiştir. Ülkeleri mülteci akımlarına zorlayan güçler İran'a da tıpkı Türkiye'ye olduğu gibi Afgan vb.lerini yerleştirmişlerdir. Bunların çoğu genç ve bekarlar olup Taliban kontrolünde, büyük ihtimalle istihbarat için yetiştirilmiş potansiyel insanlardır.
Öyle ki, Hamas'ın siyasi lideri, İran'da misafirken nokta atışıyla suikasta uğradığı gibi, İran Devlet başkanı helikopter kazasıyla, Genelkurmay ve devrim muhafız komutanıyla üst düzey komutanlar yani beyin takımı ve üst düzey bilim adamları da yine nokta atışlarıyla bertaraf edilmiştir. Yani İran savaşta kör ve sağır durumuna düşürülmek istenmiştir. Hava savunma ye radar sistemlerine yapılan saldırıların da istihbarat hatalarından kaynaklandığını görmekteyiz. Tepki vermekte ve ittifakına, alacakları konusunda hantal kaldığı bir gerçektir, ama bu İran'ın, geçmişteki yanlışlarının bir yansımasıdır. Nitekim İran' ın eski Cumhurbaşkanlarından Ahmedi NECAT İsrail'e karşı mücadele için kurduğumuz teşkilatın başındaki kişi Mossad' a çalışıyormuş, geç anladık diyebilmiştir.
ABD ile İran arasındaki nükleer müzakereler hemen hemene olumlu, sonuçlanabilecek kıvama gelmişken ve de kan dökücü zalim İsrail' in Gazze katliamları dünya kamuoyunda infialle karşılanıp protestoların zirveye ulaştığı bir zamanlamada yoğunlaşan siyonist rejim karşıtlığı bu saldırı ve gerginlikle perdelenmiştir. İsrail, asla bulunduğu durumla yetinecek değildir. Amerikan hahamlarının 1897'de yani bundan 125 yıl kadar önceki kongre tutanağındaki ifadeler şöyledir; "Bizler bir yahudi devleti kurulmasına ilişkin her türlü girişimi temelden reddediyoruz. Böylesi girişimler, yahudi peygamberlerin ilk önce ilan ettikleri... İsrail misyonunun saptırılmış bir anlayışını apaçık sergilemektedir. Bizler Yahudiliğin hedefinin siyasi ve milli olmayıp, manevi olduğunu beyan ediyoruz.... Bu inancımız, Allah' ın Krallığının yer yüzünde kurulması için bütün insanların tek bir büyük cemaate katılmayı kabul edecekleri MESİHİ bir dönemi hedeflemektedirler." Roger Graudy, İsrail Mitler ve Terör, Pınar Yayınları 1996 İstanbul Shf.20 Yani bugün Arz-ı Mevud yarın bütün insanlık bizim.
Irak'ta özerk bir bölgenin İsrail ve ABD paslaşmasıyla kurulduğunu unutmayalım. Keza Suriye'nin en az üç bölgeye ayrılıp federasyon yapılanmasına evrildiğini, asli unsur olan Türkmenlerin Suriye idaresinden dışlandığını görelim.
İran’daki çatışmaların bu ülkeyi bölerek etkisizleştirmek olduğunu akıldan ve gözlerden uzak tutmayalım.
Kim olursa olsun denetimsiz tek adamın her herkese hakim olması, muhaliflerini susturmaya çalışmasına kapı aralar. Ülkemizin bir an önce ıslah edilmiş parlamenter sistemi gündeme alması ve buna geçmesi elzemdir.
Bölgemizdeki çatışma ve sıkıntıların giderilmesi için Milli istihbarat Teşkilatının güçlü olması şarttır. Gören gözümüz, işiten kulağımız bizden olmalı ve bize hizmet etmelidir. İncirlik ve Kürecik bizim topraklarımızda ama bize mi çalışıyor? Suriyeli, Afgan, Afrikalı göçmenler hassas GBT den geçirilmelidir.
Sınava girecek öğrenci ve görevlilere başarılar dilerim.
İstihbarat Savaşları!
Yayınlanma :
20.06.2025 01:27
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: