BİZDE KAHRAMANLAR BİTMEZ!
Her ne kadar kalkınmakta olan ülkeler arasında olsak da kaba tabirle az gelişmişlerin, biraz üzerindeyiz. Potansiyelimiz asla bu değildir.
Gelir dağılımından % 20'lik bir dilimi, alıp da paylaşmak istemeyen birine gruptakiler gelişmiş ülke insanı gibi lüks hayat sürmekte, yazlık, kışlık konutları, ailenin her ferdine bilinen en iyi marka taşıtları, ilaveten tatil köylerinde müstakil villaları, siyasetçi olabilecekler gibi siyaset üzerinde de etkileri olanlar teşkil ediyor.
İkinci % 20'lik dilimdekiler halk tabiriyle zenginler grubudur. Birinci, ikinci, üçüncü grup diye kesin belirlenmiş grup ayırımına imkan olmadığı gibi zenginliğin de karşısında olmamak gerekir. Fakir fukarayı gözeten, vergisini dosdoğru veren, çalışanlarına adil olan zenginlerin sayısı artsın.
% 20 hali vakti yerinde, % 20' de açlık ve yoksulluk sınırlarındaki bu toplumun son iki grubundakiler siyasetçilerin varlık ve devamını sağlayan kitledir. İktidarların görevi, devlet adına sosyal adaleti sağlamaktır Devletin görevi ise insan hak ve hürriyetlerine dayalı hukuk, milli iradenin önündeki engellerin kalktığı demokrasi, fakirlik ve çaresizliğin tarihe gömüldüğü, herkesin sosyal adalet şemsiyesine alındığı Kerim Devlet, bilim, hikmet ve erdemle donatılan sorun yerine çözüm üreten bilge devlet ve bilim toplumu inşa etmektir.
Yeraltı ve yerüstü kaynaklarımız bizim gelişmiş ülkeler arasında olmamız için müsaittir, iki hafta kadar önce televizyonlarda yer alan bir haber herkesin dikkatini çekmiş olmalı. Toryum cevherini işleyerek çevreci bir enerjiye dönüştüren ve Çin’in en az 20 yıllık enerji ihtiyacını çok ekonomik bir şekilde halleden enerji haberi.
Toryum yataklarının % 40'a yakın bir oranı Türkiye’mizde iken bu haberden etkilenmemek olmaz. Hemen aklımıza şaibeli Isparta uçak kazası geldi. Prof. Engin Arık ve beraberindeki 5 bilim adamımız Toryum cevherinin enerjiye dönüşümü üzerine ciddi araştırmalar yapıyordu.
Prof. Engin Arık' ın söyleşilerine dikkat edilirse bizim ülke olarak borçlarımızı tamamen sıfırlayabileceğimiz ve ileri ülkeler seviyesine çabucak ulaşabileceğimiz kaynak, imkan ve kabiliyetlerimiz mevcuttur.
Yalnızca Toryum değil, Bor rezervlerinde de çok ilerilerdeyiz. Bunları devlet aklıyla işleyip, vatandaşımıza hem istihdam hem de gelir artırıcı önlemler almakta sürekli gecikiyor ve geciktiriliyoruz.
Altın madeni araştırma işinin hemen tamamı yabancı şirketlere, verilmiş durumda. Yüzde ikisini bize verip % 98'ini kendileri götürüyorlar. Bu uygulamaların değişmesi, değiştirilmesi için uzun yıllardır iktidarda olan milliyetçi, muhafazakar parlamenterler neyi bekliyorlar ?
Her bir hayırlı işe girişildiğinde bunu engellemeye, geciktirmeye çalışanları gördükçe üzülmemek elde değil. Millet üzerindeki oyunları deşifre eden Org. Eşref Bitlis, general Bahtiyar Aydın ve daha nice askeri hain pusularla şehit eden millet düşmanlarından hesap sorulabiliyor mu?
Yine Aselsan’ da ki 5-6 mühendisimizin birbirine yakın zaman aralıklarıyla ölüm ve intihar süsü verilerek öldürülmeleri hafızalarımızdaki yerini korumaktadır.
Nükleer fizik bilim adamları Prof. Engin Arık ve 5 kişilik ekibinin muammalarla dolu uçak kazasında ölümleri, Türkiye’nin geleceğine yapılmış bir sabotajdır. Gelin görün ki bu bilim adamlarının Toryum hülyası yası 18 yıl sonra Çin tarafından gerçekleştirilmiştir.
O halde devlet olarak bilim adımlarımıza sahip çıkmak, onları güvenlikli ortamlarda çalışmalarını sağlamak durumundayız. Beyin göçüne asla fırsat tanımamalıyız. Şehit olan generallerimiz, şüpheli ölümlerle anılan Isparta uçak kazazedelerimiz, Aselsan mühendislerimize Allah merhametiyle muamele eylesin. Bunlar kahramandır ve bizde kahramanlar bitmez.
Himmet KASAL
Yorumlar
Kalan Karakter: