GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ, HAYALİ CİHANA DEĞER!
Köklü bir tarihe dayanan, geçmişin arşivini barındıran büyük bir mahalli gazetede yazmak, okunmak, paylaşılmak gerçekten çok güzel. Mahalli sorunların ülkenin genel sorunlarından ayrıştırılması ne mümkündür ne de çok gereklidir.
Yazılan her yazı değil mahalli, ülkenin hatta dünyanın problemlerinin çözüm anahtarlarını kapsayan mesajlar taşımaktadır.
Bugünkü yazımıza da ortaya karışık geçmişle geleceğe köprü kurabilecek arşivlik bir konular manzumesidir.
* * *
- Burası Afyon Belediyesi, İlan-Reklam Servisi diyerek dıt dıt sesleriyle başlayan belediye hoparlörüne dikkat kesilirdi vatandaş bir zamanlar. Orada çoğu zaman cenaze ilanları okunur, arkasından merhum ve merhumelere rahmet, kederli ailelerine başsağlığı dilenirdi. O cenazeyi tanıyanlar onun ya hac arkadaşı, ya asker arkadaşı ya da komşusu, tanıdığı veya tanımadığı da olsa "Allah Rahmet Eylesin," denilirdi, Hıdırellez yaklaşınca Beyen kunduraları reklama girer Hıdırellez terlikleri geldi, gelinine kızına al denilip adres belirtilirdi.
- Elektriği-Suyu içinde kiralık veya satılık ev ilanları da olurdu.
- Anlattığımız zamanlarda dostluklar, hacı arkadaşlıkları veya asker arkadaşlıkları erişilmez kıvamdaydı. Birbirlerine ziyaretler, muhabbetler, kendileriyle beraber aile ve yakınlarına da sirayet eden samimiyetteydi.
- Afyon Lisesinin çapraz karşısındaki iki katlı Adliye binası, şehrin sanki dışında gibi algılanan şimdiki diş hastanesi olan devlet hastanesi de bodrum artı iki katlı idi ve ihtiyacı karşılıyordu. Bir icra dairesi Afyon’ a yetiyordu. Zaman ilerledikçe şehirle beraber hatta daha hızlı bir şekilde ihtilaflar, davalar ve hastalıklar artınca yenileri eklendi. Komşuluklar, dostluklar dünyevileşmenin artmasıyla tam tersi zayıflamaya meyletti.
- Komşuluk devince mahallemize, sokağımıza birine kesekli Seyitömer kömürü geldiğinde komşuların çocukları hiçbir şey demeden toplanır o kömürü kömürlüğe taşırlar, ertesi gün diğer komşununki de aynıyla halledilirdi. Çocuklar bunu yapmaktan mutlu olurlar, müsait yerlerde sek-sek, birdir bir, uzun eşek, saklambaç, körebe, met, dığ-dığ, sobe sobe, aydoğdu vb. oyunlarla hatıra biriktirirdi.
-Allah rızası için iş görmeler olurdu. Karz-ı hasen Allah Rızası için borç verme olaylarına o dönemler sıklıkla rastlanırdı. Dünyevileşme, faiz-döviz olayları devreye girdikçe bu hasletler bir bir azalıp yok oluşa yaklaştı.
- Alman markının 2,80, ABD dolarının 3 lira 25 kuruş olduğu zamanlarda, köylerimizde dereler Ağustos'a kadar akıyordu. Hasta ve hastalıklar sayıca az idi. Ani ölümleri duyanlar "höcceten gitmiş" derlerdi. İş sahaları da sayılıydı. Askeri Fabrika, Çimento Fb, DDY, beton travers, ve lastik fabrikaları başlıcalarıydı.
- Bir dönem ilimize kazandırılan Şeker Fb. Seka, Alkoloid fabrikalarıyla beraber, atelyelerden fabrikalara dönüşen Mermer Fb. İş sahaları oldu.
-Özelleştirme gündeme gelmeden önce SSK'nın ilaç fabrikaları vardı. Vatandaş maaşıyla geçinebiliyor, çocuğunu okutabiliyor ve bir miktar da, tasarruf edebiliyordu. Düğünler olduğunda hiç olmazsa çeyrek altın takabiliyordu.
- Üç kırtasiyeci, dört eczane, iki üç nalburun, 8-10'u geçmeyen doktorun olduğu dönemlerde semtler olmadığı için hat minibüsleri de yoktu. Trafik αz olduğundan lambalar da henüz yoktu. Enflasyon düşük seyrederdi. Demirci, berber, terzi gibi esnaflar köylünün işlerini yıl boyunca görür, harman kalkınca da hesaplaşılırdı.
- Emekli olan işci veya memur, toptan aldığı ikramiyesiyle bir ev alabildiği gibi üstüne üstlük bazen düğün bile yapabilirdi. Emekliliğinde hiç olmazsa haftada bir kg. et ve balık yiyebiliyorken, gelinen noktada bunları yapabilmesinin imkansız olduğu bir döneme evrildik. Harpten çıkmış Almanya'nın BMW-Wolksvagen, Bosh gibi, Güney Kore'nin KIA, Samsung gibi markalarıyla dünya pazarlarında yer almasını gördükçe bizim yöneticilerimizin başarılı olamadığına üzülmemek elde değil.
Geçmişten dersler çıkararak geleceği inşada çalışan, üreten, tasarruf edip cömertleşen fikri, irfanı hür yeni nesilleri hayalden gerçeğe dönüştürmek gerek.
Himmet KASAL
Yorumlar
Kalan Karakter: