Soru gayet açık ve basittir. Hemen hiç kimse de HAYIR diyemeyecek gibi görünüyor. Tıpkı kulağa hoş gelen “TERÖRSÜZ TÜRKİYE istemez misin?” sorusu gibi.
Türkiye’miz öyle şeylerle meşgul ediliyor ki asıl meselelere çözümler aramak mümkün olmasın, TÜRK MİLLETİ’nin VARLIK ve BEKA sorunlarını düşünen kalmasın dercesine… Muhalefet kendi içinde birbirine düşürülmüşken dile getirilmesi gereken ve çözüm bekleyen meseleler paspasın altında birikmektedir.
Ziraatçimiz, hayvancılıkla uğraşanlarımız, işsizlerimiz, asgari ücretlilerimiz, emeklilerimiz, büyük ekseriyet açlık ve yoksulluk sınırının altında meblağlarla cenderede sıkışıp kalmaktadır. Üretime, tasarrufa, kanaate yönlendirilmeyen kitleler tüketim, hesapsız harcamalar yoluyla çarşı pazarları doldurmakta, sermayenin kapanına yakalanmaktadır.
Üç sınıf insan vardır… ULEMA (Alimler) ÜMERA (Yönetici ve İdareciler) ve FUKARA yani yönetilen ahali.
“Alimler ifşad olunca din gider, yöneticiler bozulunca geçim bozulur, halk bozulunca ahlak gider. Ulemayı bozan HIRS, yöneticileri bozan ADALETSİZLİK, halkı bozan da RİYA, GÖSTERİŞ’tir.” (Prof.Dr.Erol Güngör, İslam Tas. Meseleleri S/192)
İlimden istişareden yoksun “Her işi ben bilirim” mantığı ile tek kişinin beyanı etrafında şekillenen siyaset problemleri çözemediği gibi daha da büyümesine neden olur. Ehliyet ve liyakatın yerini partizanlık ve adam kayrımcılığı alır. Bu da devleti ayakta tutan duvarlardaki harçların dökülmesi demektir.
“Toplumlar iyi hasletlerini yitirmedikçe Allah devletlerine son vermez. Bu kuralın geçerliliği tarih bilimi tarafından ispat edilmiştir.” (Aykut Edibali, Millet Davası s/9)
- Temiz toplum için temiz siyaset şarttır.
- Siyaseti insana ve millete hizmet dışında tutmak isteyenlere bütün partiler kapılarını kapatmalıdır.
- Yolsuz siyasetçileri yargıya teslim yerine transfer edip ödüllendirmek, yolsuzluk edene yardım demektir. Kısacası dürüstleri cezalandırmaktır. Hiç yakışık olmaz.
- Yolsuzluk yapan döneklik yapan kişiliksizler hesaptan kaçırılmamalıdır.
- Büyük devletiz dediğimiz halde ciğerlerimizi, yeşil vatanımızı yakan orman yangınlarında kullanılmak üzere yangın söndürme uçağımızın olmaması çelişkidir.
- Milleti dolandıran Tosuncuklara fırsat verilmesi ciddiyetsizlik ve haksızlıktır.
- Yolcu ve geçiş garantili yap-işlet-devret projelerinden devletin ve milletin kaybettiği, yandaşların kazandığı ortamlar huzursuzluk kaynağıdır.
- Enflasyon ve yüksek faizde dünyanın sayılı ülkelerinden olmamız prestij değildir.
- Tek başına DİPLOMA skandalı, ülkemizin içinde bulunduğu kirliliği, dürüst insanların midesini bulandıracak boyuttadır.
Problemler oldukça çoktur, sıralamakla bir yere varamayız. İnsanın, milletin, vatanın, egemenliğin ve devletin geleceğinden endişe duyan cesur yürekliler, özgür düşünebilenler, aklınızı eleştirerek teslim olmayın.
Geçmişi şaibeli olanlar TEMİZ SİYASET’ten bahsedemez. Temiz siyaset yapanlar, şeytani değil, rahmani siyaseti tercih etmiştir. Sen de temiz siyasetten yana isen, haklı gördüğünü korkmadan destekle ki güçlü görünenler değil, HAKLI olanların bayrağı dalgalansın.
Müddesir Suresi 1-5 ayetlerde şöyle buyruluyor;
“Ey örtüsüne bürünen! Kalk ve uyar! Sadece Rabbi’nin büyüklüğünü dile getir. Elbiseni tertemiz tut. Her türlü pislikten uzak dur.”
Daha fazla söze ne hacet, EMİR büyük yerden.
Temiz siyaset ancak temiz devlet adamları ile mümkündür. Temiz devlet adamlarını da ancak temiz toplumlar tayin eder. Silkinmek, kendimize gelmek ve huzuru, MUHTEŞEM TÜRKİYE’yi hayal ve hedeften gerçekleştirmek uzun vadeli de olsa üzerimize yükümlülüktür.
Himmet KASAL
Yorumlar
Kalan Karakter: