Trafik kurallarının her biri, insanların hayatını, canlıların emniyetini sağlamak amaçlı deneyimlenmiş kaideleri içerir. Trafiğe çıkacak sürücülerin trafik işaret ve levhalarını bilmesi şarttır. Sürücü kurslarında bu kurallar mümkün mertebe öğretilmektedir.
U dönüşü, yanlış gidilen yoldan ana güzergâha dönmek, sürücüleri ve yolcuları rahatlatmak için konulmuş gerekli ve güzel bir kuraldır. Hayatı diğer insanlarla paylaştığımız sürece söz ve davranışlarımızı düzenlemek ve muhatap olduğumuz insanların duygu ve düşüncelerini gözeterek hareket etmeliyiz.
Mükemmel bir ahlakı öngören İslam dinini özümseyen bir Müslüman, evinde, iş yerinde, okulunda sosyal hayatın bütün alanlarında bir rol model gibi davranmalıdır. Nezaketi, özeni, anlayışı elden bırakılmamalı, yapmacık ikili davranışları terk etmeli, insanları kırmaktan kaçınılmalıdır.
Konu yalnız trafiğe çıkanları değil, insanları yönetmeye talip olanları da yakinen ilgilendirir. İnsanların onur ve hasiyetini ayaklar altına alacak davranış ve tutumlar, ayrıştırmak, ötekileştirmek, dışlamak, hor görüp ayıplamak bize asla yakışmaz. Samimiyet ve adaletten ayrılıp kalp kırma moduna yaklaşmışsak hemen bir u dönüşü yapalım.
Farklılıklarımızı zenginliğimiz olarak bilelim. Toplumsal barış ve huzurumuzu zedeleyecek her söz, tutum ve davranışla mücadele kaçınılmazdır. Unutmayalım ki birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi koruduğumuz sürece aşamayacağımız hiçbir engel üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sıkıntı yoktur.
Asırlardır bu güzel birliği yıkmak için haset ve millet düşmanları plan üzerine plan yapıyor. Bize hayat veren kaynakları bulandırıyor. Bal kavanozunun içine zehir takdim ediyor. Okuma, düşünme, muhakeme etme kabiliyetlerimizi törpülemekten asla vazgeçmiyor.
Aşure ayı olan Muammer ayının son günündeyiz. Hicret ayının üzerinden 1447 geçmiş. Hicret, bir mekândan diğerine yapılan fiziki yolculuk, zorluk ve sıkıntıdan rahatlık ve huzura kaçış olarak görmek yanlış olur. Tam aksine hata ve yanlışlarımızdan u dönüşü yaparak Hicreti, Rabbimizin rızasına çevirmeliyiz. Bu yönüyle batıl, gereksiz şeylerden uzaklaşıp Hakka yönelişimizin nişanesi haline getirdiğimizde Hicret anlamlandırılmış olacaktır.
Hristiyanlık, Yahudilik, putperestlik dünyası 1447 İslam’a ve bin yılı aşkındır da İslam’ın hamisi bayraktan olmuş Türk Milletine saldırıyor. Haçlı seferleri diye saldırmış, şark meselesi deyip kinini kusmuş, Sevr Antlaşması ile Türk Milletine kefen biçmeye kalkışmışlardır.
Lozan, Emperyalist güçlerin Şark meseleleri projesi kapsamında boynumuza geçirilen Sevr paçavrasını imanla, terle, gözyaşı, şehit ve gazi kanlarıyla yırtıp attığımızın tarihi belgesidir.
Millet düşmanlarının sinsi emellerine alet olmak haysiyetli Türk siyasetçilerine yakışmaz. Bu günlerde gündeme getirilen Lozan tartışmaları anlamsız ve geçersizdir. Lozan, milletimizin, vatanımızın, bayrağımızın ve devletimizin tapusudur.
Üniter devlet yapımızı bozarak konfederal bir yapı oluşturarak vatan bölme faaliyetlerine zemin hazırlayacak girişimlere dün olduğu gibi milletimiz geçit Yugoslavya ve Lübnan örnekleri ortada iken, benzeri yönetim şekillerini önermek Türk Milletine değil asırlık millet düşmanlarına yarar.
Kanımızı, canımızı, iliğimizi alan PKK Terör Örgütü ve özentilerinin muhatap edilmesi devlet aklı olamaz. Bebek katili, terörist başı, idamlık kişiye kurucu önder sıfatıyla hitap etmek AKP, MHP ve Dem Parti yürüyeceğini söylemek yasaklı u dönüşü yoluna sapmaktır. Yasaklı u dönüşü yasağını çiğneyenler, kendileriyle beraber ülkenin de tehlikeye gireceğinin bir an önce farkına varırlar diye ümit, dua ve uyarılarımızı yapıyoruz.
Allah milletimizi korusun ve uyandırsın.
Yorumlar
Kalan Karakter: