Geçtiğimiz günler içinde hızlı ve bir o kadar da yüksek atmosfer içinde yerel seçimler demokratik bir biçimde tamamlandı.
Yaklaşık 2 ay milletin kafası başı şişti.
Parti Belediye Başkan aday adayları her biri bir birinden üstün yetenek ve kabiliyetlere sahip bir tecrübeye sahiptiler.
Cumhur ittifakın adayları olsun, muhalefetin adayları olsun. Hepsi de Belediye Başkanlık koltuğuna yakışanlardandı.
Halkın tercihi bu sefer tercihi yanıltmadı.
Çünkü halk her verilen vaadlere inanmaz oldu.
Siyasilerin yöneticilerin gerçekçiliği kendilerine işe yarar oldu.
Halk için de toz duman içinde öksürüğe boğuldu.
Uzun zamandır ülkeyi yönetenler hep kendi dalgalarında idi.
31 Mart yerel seçimi ile Osmanlı tokadıyla tekrar canlandı ülke.
Halkın ne iktidara ne de muhalafete güveni kalmadı.
Siyasette en büyük kayıp güven oldu.
Siyasi sloganların hepsi hava civa. Sözler üfürükten teyyara.
Demokrasi gereği istemeye istemeye sandığa gidildi.
Halk ülke genel yönetimi Cumhur ittifakında, yerel yönetimde muhalefette olsun diye sandığa gidildi.
Hiç olmazsa İktidar muhalefet arasında rekabet mücadelesi olur düşünceleri ile muhalefetten yana taraf oldu.
CHP her ne kadar Yerel seçimlerinde Belediye Başkanlarını yapay zekayla seçsede başarıya ulaştı.
Demek ki yapay zeka siyasetin ve ülkeyi yönetenlerin bir tık üstünde.
Acaba önümüzdeki dört yıl sonra Genel seçimlerde tüm partililerde milletvekilleri listesini yapay zekayla mı belirleyecekler.
Yoksa halkın tercihini de mi yapay zekayla seçim sandığına yansıtılacak.