Yazımızın başlığı siz değerli okuyucularımıza biraz karışık gelmiş olabilir.
Konu ile alakalı bahsedeceğimiz hususlar başlığımızın anlaşılmasını sağlayacaktır. Ecnebilerin bir kısmı nasıl kıymettar malımızı ve vatanlarımızı bizden aldılar onun bedeline bize çürük bir fiyat verdiler. Aynen öyle de yüksek ahlâkımızı ve yüksek ahlâkımızdan çıkan ve sosyal hayatımıza temas eden güzel seciyelerimizin bir kısmını da bizden aldılar kendi terakkilerinde kullandılar. Adalet ve insan hakları başta olmak üzere özü ve aslı itibari ile bize ait olan değerleri kendi ilerleme ve gelişmelerine esas yaptılar. Biz ise bu esasların tam aksine işlere giriştik. Bu değerlere yabancıymışız gibi hareketlerde bulunduk. Bu değerlerden olabildiğince uzaklaştık ve sırtımızı döndük. Onların yerine işe yaramayan giyim tarzı ve yeme-içme kültürü gibi şeyleri oralardan transfer ettik. Recaizade Mahmud Ekrem’in Araba Sevdası romanında anlatıldığı gibi yabancıların yaşam tarzına benzeme özentisine tutulduk. Sosyal hayat ve yaşantımızı taklitler üzerine kurduk. Japonlar gibi kendi inanç ve kültürümüzü koruma refleksi gösteremedik. Batılıların bizden aldıkları müsbet fikr-i milliyet anlayışı ile onlardan bir adam bin adam kuvvetinde iş görür vaziyete girdi. Bizde ise bazılarımızda ki dikkatsizlikten, batının zararlı örneklerini almamızdan, kuvvetli ve kutsi inancımızdan uzaklaşmaktan ve milletin menfaati yerine şahsi menfaatimizi düşünür olmaktan dolayı bin adam bir adam hükmüne geçti. Bu nedenle güçsüz düştük ve geri kaldık. Şimdi yeniden himmeti milleti olma zamanıdır. Çünkü kimin himmeti milleti ise o kimse tek başıyla küçük bir millettir.