UTANMAZSAN
İnsanın kaybettiği veya kaybedebileceği en önemli değerlerden birisi utanma duygusudur. Utanma hissiyatını kaybeden bir insan için utanmaya dair bir kaygı ve çekince yoktur. Her şey mübah, her şey sıradandır. Utanmaz insan, gözünüzün içine bakarak yapacağını yapar, edeceğini eder. Utanmaz insanın vicdanı ile siması arasında bir bağlantı ve âlâka da kalmamıştır. Bu nedenle yüzü kızarmaz, mahcubiyet ve pişmanlık nedir bilmez. Kendini sevdirir, başka utanmazları da etrafında toplar. Yani bu bir utanmazlar kafilesidir. Allah’tan korkan kuldan utananlar ise bunların yanında barınamaz. Bir bahanene ile dışarıya atılırlar. Bu utanmazlar yaptıkları herşeye karşı yine utanmazlar. Utanmazlık bir karakter hâline gelmiştir. Günlük yaşantılarının bir parçası olmuştur. Ağzında yalancı bir dil, yüzünde günahkâr bir göz vardır. Hakperestlik ve hakikatperestlikten hoşlanmazlar. Yalan-dolan, üçkağıt- düzenbazlık devam etmelidir ki o da utanmazlığını yürütsün. Maalesef utanmazın akçesi dünyada iyi geçer. Fakat dünyada muvaffak oluşu muvakkatır. Mumu parlak görünsede ikindi öncesinden söndüğü çokça görülmüştür. Utanmazlar ve edepsizler yüzünden masumlar zarar görür. Çünkü kuvvetli olanı haklı zannederler. Bu nedenle haklının yanında değil kuvvetlinin yanında olurlar. Hâlbuki vicdan nedir? Utanmak nedir? Ahlâk nedir? Bu değerleri bilenler ise sadece haklının kuvvetli olduğuna inanırlar. Her daim ve her şart altında hakkın ve haklının yanında olmaktan vazgeçmezler. Son duamız; “Yaratan bizi utanmamaktan ve utanmayanlardan korusun”.
Yorumlar
Kalan Karakter: