SUSKUN DEMOKRASİ
Demokrasilerin en büyük özelliği içerisinde hürriyet-i fikir(fikir hürriyeti) ve serbesti-i kelâm’ı(ifade özgürlüğü) bulundurmasıdır. Bunları demokrasinin içerisinden çekip aldığınızda suskun demokrasiyi ortaya çıkartırsınız. Suskun demokrasi ise asıl ve esas itibariyle gerçek bir demokrasi değildir. Böyle bir demokrasi sadece isimden ibaret bir anlayışı ifade eder. Şunu da önemle hatırlatmak gerekir ki fikir hürriyeti ve ifade özgürlüğü haysiyetleri kırıcı, şerefleri ve namusları zedeleyici olmak demek değildir. Doğrunun, hakikatin ve gerçeğin ortay çıkmasına çalışmak manasındadır. Düşünen ve konuşan bir toplum olmak, kanaat bildirmek ve kendi iradesi ile hür bir şekilde karar verebilmek demektir. Suskun demokrasiler insanı iradesiz bırakmak ya da iradesini olabildiğince kısıtlamak ister. İnsanlar başkaları tarafından ortaya konulan tercih veya seçenekleri sadece tasdik eden bir vaziyettedir. Ancak demokrasi bu demek değildir. Konuşan demokraside halk belirleyen, tayin eden, ortaya koyan, iradesini tamamen yansıtan konumdadır. Konuşan demokrasi kendi kendini yönetmek demektir. Eğer konuşan demokrasi olacaksa hürriyet-i fikir kapıları sonuna kadar açılmalıdır. Hürriyet-i kelâma serbesti verilmelidir. Konuşmak ve müzakere etmekten korkmayan bir nesil yetiştirilmelidir. Konuşursam ne olur korkusuyla bir ülkenin gelişemeyeceği malumdur. Suskunluk sadece az bir kesime yarayan günü kurtarma vaziyetinden başka bir şey değildir. Sonucunda ise herkes için zarar ve kayıplar vardır. Toplum ne zaman “Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşamam” savunusuna sahip oldu o zaman yolunu düzeltmiş demektir. Hürriyetine sahip olan zaten ekmeksiz kalmayacak aksine herkesle bölüşebilecek kadar ekmeğe sahip olacaktır. Onun için konuşan demokrasi, konuşan Türkiye hepimiz faydasınadır.
Yorumlar
Kalan Karakter: