Gelenek, görenek veya moda denilerek insanların kendilerine zaruret yaptığı şeylerin peşinde koşmakla geçen bir hayat yaşıyoruz. İhtiyaç olmayan şeyleri kendi elimizle zaruri ihtiyaçlar haline getirmişiz. Tiryakilik, görenek veya alışkanlık diyerek adeta kendimize zulmediyoruz. Olmazda olmaz dediğimiz şeyler sadece kafamızdan uydurduğumuz ve peşinden gittiğimiz takıntılardan ibaret. Biz bunu yapmaya, almaya, giymeye veya yemeğe muhtacız düşüncesi zihnimizin ürettiği bizi teslim alan kuruntulardır. Başkaları böyle yapıyor biz niye yapamıyoruz algısı kendini özenti bir hayata yakıştırmak ve alıştırmaktır. Kendi hayatımızdaki güzellikleri keşfetmek yerine başka hayatların dışarıdan görünen aldatıcı cazibesine kanıyoruz. Hâlbuki perdenin arkasında herkesin kendine göre üzüntüsü, acısı veya kayıpları var. Ayrıca sahip olunan şeyleri sadece madde ile sınırlamamak lazımdır. Hatta madde elde durmayan bir şeydir ki ona zaten kimse gerçekten sahip değildir. Ailenizle sade ama huzurlu bir akşam yemeği size başkasının gösterişli fakat gergin ve çekişmeli sofrasından daha hayırlıdır. Evlatlarınızla masumane oyunlar oynamak dışarıda kalabalık toplantılara, lokallere veya eğlence merkezlerine katılmaktan daha zevklidir. Yalnız o kadar kendimiz olmaktan uzaklaşmışız ki bu kıyasları bile yapamıyoruz. Hatta böyle kıyaslar yapmayı abes buluyoruz. Hayatını hep kendi olarak yaşamış ve başkalarının minneti altına girmekten her zaman sakınmış olan Bediüzzaman Said Nursi ne güzel söylemiş; “Hem tasannu (yapmacık hareket) ve temellükten(dalkavukluk yapma) beni kurtaran bir parça kuru ekmek yemek ve yüz yamalı bir libas(elbise) giymek bana daha hoş geliyor. Gayrın(başkasının) en âlâ(en üstün) baklavasını yemek, en murassâ(süslü) libasını giymek ve onların hatırını saymaya mecbur olmak bana nâhoş(hoş olmayan) geliyor. “ Unutmayalım ki herkes birbirine benzediğinde değil herkes kendi olabildiğinde hayat güzelleşir.


Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: