İnat Duygusunu Doğru Kullanmak

İnsan his ve duyguları olan bir varlıktır. Yaratılış itibari ile ruh ve vücuduna birçok duygular yerleştirilmiştir. Hatta insanda şuana kadar tam teşhis edilemediği için isimlendirilememiş duygular vardır. Biz bugünkü yazımızda inat duygusuna değinmek istiyoruz. İnat duygusu insana hakta, doğrulukta ve iyilikte sebat edebilmek ve bunun zıttı olan vaziyetlerden ise çekinebilmek için verilmiştir. Her duygu gibi inat duygusu da yerinde kullanıldığı zaman faydalıdır. Bazı duygularımızda ifrat dediğimiz aşırıya kaçmak doğru olmadığı gibi tefrit denilen o duyguları hiç kullanmamakta yanlıştır. Vasat denilen orta yolla duygularımızı olması gerektiği yerde yine gereken ölçülerde kullanmak gerektir. Yani ne aşırıya kaçmak ne de o duygulardan tamamen mahrum olmak yerine doğru yer ve zamanda belirli bir ölçü ile duygularımızı göstermek yaratılışımızın bir gereğidir. İnat bir dürbünün iki tarafı gibidir. Doğru kullanılırsa size fayda sağlar ama yanlış kullanılırsa her şeyi sizden uzaklaştırır. İnat; Fert, aile, toplum, sosyal hayat ve iş hayatı olmak üzere hayatımızın her noktasını etkiler. Gereksiz ve yersiz inatlar bu sayılan hususların hepsi için zararlıdır. İnat duygusunu kontrol edememek yukarıda sayılanlar için bir risktir. Huzursuzluk, geçimsizlik, gerginlik ve moralsizlik sebebi haline gelebilir. İnat bazen fanatiklik derecesinde de ortaya çıkabilir. Yani kendince tuttuğu veya sevdiği tarafa sıkı sıkıya bağlanma, onu kusursuz ve hatasız görme, hiçbir şeyi onsuz düşünememe nedeniyle ona gelebilecek en küçük bir eleştiriye dâhi en yüksek perdeden cevap verme vaziyetleri ortaya çıkar. Mesela ailede benim dediğim ve benim istediğim olacak ben üstün geleceğim inatları o aileyi sarsar. Hâlbuki her iki tarafta inadını olması gerektiği orana indirebilse kesinlikte ortak nokta bulmak mümkün olacaktır. Risale-i Nur eserlerinde ifade edildi gibi ifrat derecesinde bir inat; “ Şeytan birisine yardım etse, melek der, rahmet okutur. Ötekinde melek görse, libasını(elbise) değiştirmiştir der, lânet eder.”  Maalesef toplumumuzda bunun çok örneklerini görmekteyiz. Böyle bir vaziyete düşmemek için duygularımızı doğru kullanmayı öğrenmeliyiz.