ÇIK(IL)MAZ YOL

Demokratik hukuk devleti; Toplumun tüm fertlerini eşit yurttaşlık temelinde buluşturan ve ortak hukuk güvencesinde adaletle yaşatabilen idari anlayışı ifade eder. Farklı düşünce ve fikirler ancak böyle bir ortamda yaşayabilir ve onların yaşaması her zaman bize güç verir ve yolumuzu açık tutar. Hak ve maslahat olan bu anlayışı daha da kuvvetlendirerek doğru yol üzere ilerlemektir. Bin bir emekle açılan demokrasi kapılarını kapatmamaktır. Zorla kazanılanı çok kolay heba etmemektir. Milletin bu yolda ki fedakârlıklarını bir çırpıda silip atmamaktır. Demokrasi yolunda alınan mesafeyi bırakın geri gitmeyi çıkmaz ve çıkılmaz yollara sapılıyor olması acı vericidir. Demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinden uzaklaşmak ve onları devre dışı bırakmak çıkılmaz bir yola sapmak manasındadır. Dünyada bir sebeb-i saadetimiz(mutluluk sebebi) olan demokrasiyi ve hukuk devleti anlayışını takviye etmek, güçlendirmek ve sağlamlaştırmak gerekirken aksine bir yol takip etmek kısa süreli ve aldatıcı kazançtan başka bir şey değildir. Zahiren bir güç ve hâkimiyet sağlıyor görünse de bir dayanağı ve istinat noktası yoktur. Çok tecrübelerle görülmüştür ki makul olan demokrasi ve hukuk devletidir. Şimdilik evrensel boyutta insanlık için daha makul bir idare şekli yoktur. Bu nedenle demokrasi ve hukuk devleti hususunda hızla yön değiştirmek, yolu şaşırmak veya yolu kaybetmek hatadır. Hatta daha öte bir ifadeyle çıkmaz ve çıkılmaz bir yola girmiş olmaktır. Bu ise gayr-ı makul bir vaziyettir. Kim tarafından olursa olsun Türkiye demokrasisine edilen hizmetler, verilen katkılar ve reformlar teşekkürü hak eder. Ancak aksi olursa elbette eleştiriyi hak eder. Eleştiri kötü değildir. Dost acı söyler ama sizin iyiliğiniz için söyler. Birkaç doğru söyleyen dostta kulak vermek lazımdır. Zira gerçek bir demokrasi ve sağlam bir hukuk devleti inşası için yola beraber çıkılmıştı…