İKİNCİ ÇİLLER VAKASI MI?
Ülke siyasetine etki eden iki önemli bayan siyasetçimiz Tansu Çiller ve Meral Akşener hanımefendilerdir. Birlikte de çalışmış olan bu iki isimden birincisi olan Tansu Hanım Doğru Yol Partisi Genel Başkanlığı ve Başbakanlık görevlerinden sonra aktif siyasete girmedi. Her ne kadar aktif siyasete girmesede başbakan olarak seçilmiş olduğu partisine sahip çıkabilirdi. Ancak merkez sağ siyaseti temsil ettirmeye çalışan ve kendisinin de içerisinden geldiği DYP-DP tarafına doğru arkasını bile dönüp bakmadı. Hadi buna vefasızlıktır diyelim. Peki memleket meseleleri ile ilgili niye hiç konuşmadı? Ülke sorunları ile ilgili bırakın bir eleştiriyi, ufacık bir çıkışını bile duymadık. Kendi köşesinde istirahate çekilmişken daha sonra Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile meydanlarda görülmeye başladı. Yeni Kapı mitinginden başlayıp İstanbul seçimlerinde belediye başkan adayı Murat Kurum’a desteğine kadar hükümetin yanında bulundu. Yani vatandaşla alakası kalmayan Tansu hanım ne hikmetse bazı zamanlar iktidarın yanında görünmek için meydanlara çıktı. Şimdi ise Meral Hanım ne yapmaya çalışıyor sorusu meydanda dolaşıyor. Tabi Meral Hanım’ın durumu daha farklı. İyi Parti’yi kurarak etkili bir muhalefet anlayışı ile ortaya çıktı. Milletin hak ve hukukunu savunmaktan geri çekilmedi. Sağ seçmen ve milliyetçi seçmenin bir kısmını yanında tuttu. Ülke siyasetinde belirleyici bir rol oynadı. Yerel seçimlerde istenilen sonuç alınamayınca da genel başkanlık koltuğunu Müsavat beye bıraktı. Fakat arkasından Beştepe’de Cumhurbaşkanı Erdağan ile görüşmesi ve sonrasında gelen yetkili-yetkisiz, parti içi-dışı açıklamalar kafaları karıştırdı. Bu konu ile ilgili Meral Hanım’ın kendisinin de bir açıklama yapmaması soru işaretlerini daha da artırdı. Meral Hanım karşı tarafa geçerse(kendi partisi açısından) İyi Parti’nin durumu ne olur? Bu kadar sert muhalefetten sonra hiçbir şey olmamış gibi iktidar icraatlarını savunabilir mi? Bu hadise ikinci bir Çiller vakası olarak değerlendirilir mi? Her şeyden öte millet bu durumu nasıl yorumlar? Zaman bu soruları bizim için tefsir edecek. Sabırla izleyelim.