Demokrasi ve hürriyetten istifade ile adalet ve hukuktaki delikleri kapatırsak ekonomimizdeki delikleri de kapatabiliriz. Yoksa demokrasi olmadan, hukuk devleti olmayı başaramadan, adalet kriterlerini uygulamadan ekonomiyi istenilen ve hedeflenen noktaya ulaştıramayız. Ekonomimiz gri listeden çıktı diye sevinirken demokrasimizin kendi katogorisinde listenin neresinde olduğunu önemsememek, hukuk devleti, insan hakları ve basın özgürlüğü noktasındaki sıramazı merak etmemek kalıcı bir gelişmeyi sağlamaz. Demokrasi olmadan vergi adaleti olmaz. Zengin ve fakir arasındaki uçurum genişler. Yani fakire merhamet kalmaz. Demokrasi olmadan adalet olmaz. Olursa da güçlüden yana olur. Hakkını ve hukukunu savunamayacak olan güçsüzlere ise yine merhamet edilmez. Demokrasi olmadan hür basında olmaz. Demokrasi olmadan insanın iradesi de olmaz. İradesi olmayan insan ise cansız bir taştan farksızdır. İnsan kıymetli değilse orada medeniyette yoktur. Çünkü medeniyetler insan üzerine inşa edilir. İnsansız bir medeniyet anlayışı olmamıştır. İnsan ne kadar değerli ve kıymetli ise medeniyet seviyeside o kadar yüksektir. Her alandaki delikleri kapatarak maddi ve manevi gücümüzü bir yerde toplamak ve devamında ise ortak birikimimizi toplumun her kesimine yansıtmak huzurlu bir ülke olmamızı sağlayacaktır. Merhamet, adalet ve medeniyeti kazanmanın yolu budur. Bunları yapmazsak ve delik yamadan büyük kalırsa vay halimize, eyvah geleceğimize...