NELER OLUYOR NELER
Ülkemizde öyle olaylar gelişiyor ki takip etmek bile zor. Demokratik olmayan ve hukuk devletinde asla olmaması gerekenler hadiseler bizde sıradanlaşmış durumda. Birkaç örnek sizinle paylaşmak istiyorum. 1 Mayısta tutuklanan öğrencilerin aileleri CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den çocuklarının serbest bırakılması için ricada bulundu. Sayın Özel’de asker arkadaşımı arayayım diyerek Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u aradı. Asker arkadaşı olan adalet bakanının devreye girmesi sonrasında öğrencilerin sorunu çözüldü. Tutuklu öğrenciler kısa sürede serbest bırakıldı. Demokratik bir devlette olması gereken ve herkese eşit şekilde uygulanması gereken hukuk kuralları yerine “asker arkadaşı” muhabbeti meseleyi halletmiş oldu. Herhalde ülkede problemlerin çözümü için birilerinin ya asker arkadaşı ya da okul arkadaşı olması gerekiyor. Adamı olmayan veya adamını bulamayan gariban vatandaş içinse ülke yaşanamaz durumda. Şimdi ikinci örneğe gelelim. Gündemden düşmeyen Dilan Polat- Engin Polat davasında, davanın hâkimi verdiği dilekçe ile davadan çekildi. Dilan Polat avukatı Av. Hüseyin Kaya’nın mahkeme hakimini mübaşir huzurunda sözlü olarak tehdit ettiği ve zorla hakimin odasına girmeye çalışması nedeniyle mahkeme hakimini davadan çekildiği duyruldu. Bütün kamuoyunun ilgilendiği böyle bir davanın hakiminin davadan çekilmesi bence bir avukat tehdidine bağlanamaz. Hakimler kendini savunmasız ve korunaksız hissediyor. Halbuki demokratik bir hukuk devletinde kimse hakime müdahale edemez. Hakim, kararları ve neticeleri hususunda devletine güvenir. Anayasa ve kanunlar dışında hiçbir güç hakimin kararında belirleyici rol oynayamaz. Ancak bizde çeşitli güçler karşısında hakimler kendini güvencesiz hissediyor. Başıma iş almayayım mukabilinden riskli ve tehlikeli gördükleri davalardan el çekiyorlar. Bu vaziyet demokratik hukuk devleti için bir ayıptır. Hatır gönül ilişkileri nedeniyle bakalım daha neler göreceğiz.