Nedense her seçimlerde ortalık güllük gülistan gösterilmeye çaba gösterilir.
Neredeyse siyasetçiler cennetten tapu vermek için kendilerini zor hakim olmakta.
Güven ve umut seçmenin en büyük beklenti i çinde olması gayet normaldir.
En süslü püslü algılar sonsuz derinliklerde medet beklenir hal durumunda.
Alacağını alan, vereceğini veren her şeye sessiz kalıyor.
Zaman ve gün istiyor. Ülkenin hali bütçe durumu ortada diyor.
Başınıza yağan kar’ı kemer sıkarak değil, boğaz keserek eritin demek isteniyor.
Bir tarafta enflasyon, diğer tarafta geçim derdi aldı gidiyor.
Dövizin, faizin ve akaryakıtın artması kullandığımız mangır(TL) kan ağlıyor.
Enflasyon bir şimşek gibi çarpıyor halkın üzerine.
Borsa ise ayrı bir ekonomik şeytanlık çizgisinde yön çiziyor.
Yağmur yağar gibi gelen tüm zamlar halkın bezdirdi, bıktırdı.
Almanya bizi kıskanıyor.
Ülke olarak biz neredeyse bir asırdır kendimizi bulamadık.
Tarım, hayvancılık ve yerel altı kaynaklarımızı heba ettik.
Kalkınma alanında üretimde ve teknolojide geriden geliyoruz.
İthalat- ihracat da hep dış borcumuz yüksek seviyelere ulaştı.
İç ve dış borç denklemiyle ekonomik politikalar sonuç vermedi.
Komşu bildiğimiz ülkelerin önlerine dış güçler kırmızıçizgi bıraktı.
Maalesef dünya beş ülkeden oluşmuyor ama izlenim ve yaptırımlar bunun tersini gösteriyor.
Hep övünüp durduğumuz ülkemizin dünya üzerinde en büyük jeopolitik yüzölçümüyle önemli bir konumda olduğunu söylemekten geri kalmıyoruz.
En iyi ülke ve millet yönetimi ekonomik programının işleyişinden gelir.
Ekonomik sorunu olmayan bir toplumun ülkesinin en büyük neferi olur.