İnsanların ihtiyaç duyduğu malzemeleri alan, satan, üreten, tamir edip yine insanların hizmetine sunan insanlar topluluğuna esnaf diyoruz. Bu anlamda saat tamirciliğinden, ayakkabı tamir ve boyacısına, Pazar esnafından, şoför esnafına, berberinden, terzisine, bakkalından normal market işletmecisine daha sayılabilecek birçok sektörde hizmet veren insanlara ESNAF diyoruz. Toplumun atar damarıdır Esnaf desek yanlış olmaz.
Besmele ile dükkânını, iş yerini açıp muhatap olduğu her kişiyle bereket versin anlayışıyla hareket eden esnaf insafı elden bırakmadığı sürece mutludur.
Zamanın, teknolojinin ilerlemesiyle esnaf zorluklara daha fazla haşır-neşir olmaktadır. Yine de toplumun büyük bir bölümünü kapsıyor. İnsanlara hizmet anlamında esnafımıza çok şeyler borçluyuz. Tam da burada esnaf dayanışma ve yetiştirme ocağı olarak görev yapmış olan Ahilik geleneğini hatırlıyoruz. Saygı, sevgi, kanaat, itaat, paylaşma, komşusunu gözetme gibi hasletlerin harman olduğu ahiliğin devlet ve millet siyaseti olduğu zamanlarda milletimiz huzurlu çağlarını yaşamıştır.
“Aldatılan müşteri, kaybedilen hazinedir” anlayışı kaybolmaya başladığında esnaflık da sos verecek demektir. Elçilerin ve hassaten son elçi Hz. Resulün esnaflarla ilgili tavsiyeleri dikkate şayandır. Satacağı ürünün üstününde altının da bir olmasını isteyen bir peygamberin ümmeti olduğumuzu unutmayalım.
Yabancılaşma ve Batı kültürünün bombardımanları karşısında kalan toplumumuzda ve esnafımızda yer yer dejenerasyona uğramışlık görülmektedir.
Aklı rehber edinmiş devlet adamı. Avrupa-Batı-Rus çıkışlı reformların Türkiye hayrına olduğuna fetva veremez.
Esnaf ve sanatkârlar kooperatif ve teşkilatları yani önceki adıyla AHİ teşkilatları kendi, tarih bilinci ve şuurlarıyla esnafı ayakta tutup, işlevleriyle daha randımanlı hale getirebilecek fonksiyonlardan uzak görünüyor. Milli kültür, tarih ve ideal noktasından yeterli gıdasını alamayan esnaflarda birde insafın azalması, bugün ufak kanamalara, yarın ise kangrenleşen yaralara sebep olabilir. Varlık ve beka davasının en büyük taşıyıcılarından olan Esnaf’ımıza değer verip onu insaflı, bilinçli hale getirmek orta ve uzun vadeli devlet planlamalarını gerektirir.
İnsanların şuurlu davranışlarından çok, şuuraltılarına yer etmiş tesirlere hareket ettikleri bilimsel gereçtir milyonların gözü, kulağı televizyon, sosyal medya ve internet kanallarıyla iğdiş edilmeye çalışılıyor. Küçücük çocuklarımız da başlayan bu ekran bağımlılığı, yayın yapanların sakıncalı kültür emperyalizmine terk edilmez. Devlet adamı, yöneticiler ve planlamacılar daha da geç olmadan makro tedbirlerle esnafımıza ve de insanlığımıza hizmet için kafa yorunuz. Yapmanız gereken sağlam bir eğitim ile inanç, ideal, bilgi bakımından iyice donatılmış MUHTEŞEM TÜRKİYE özlemiyle tutuşan milyonlara yön vermektedir.
Göz kulak ve dikkat yalnızca olmak üzerine konumlandığı zamanları iyi tespit edip milli kültür, milli ekonomi, şırıngalarıyla bu milleti milli hedeflere yönlendirmek için beklemenin manası yoktur.
Esnafımızın insafını, sabrını taşırmadan hizmet edeceklere selam olsun.