Yazımızın başlığına koyduğumuz kişi Kasap Yusuf, Terzi Halil, Çiftçi Veli, Emekli Selahattin de olabilir. Her biri milletin iman, inanç ideallerine bağlı ve de ülkesini seven insanlardır. Evine, çoluk çocuğuna helalinden rızık edinme peşinde olan bu insanlar, meydana gelen altın ve döviz dalgalanmalarını görünce hayretle ve dehşetle soruyorlar, kim bu dalgalanmaların sebebi?
Öyle ya, meydana çıkan bu kargaşanın kaybedeni milletse; kazananı da olmalı, bu işten geniş halk tabakaları kaybederken, kimler kazanıp kirli amaçları için servetlerine servet katıyorlar?
Mehmet Efendi, yaygın süper marketler karşısında oldukça düşen alışverişlerin arasında ellerinin arasına aldığı kafasından neleri film şeridi gibi geçiriyor?
Bir bakalım: 31 Aralık 2019’da 5,94 TL olan 1 dolar, 29 Ekim 2021’de 9,61 TL, 18 Aralık 2021’de 16,50 TL oluvermiş. Köy ekmeği 8 TL’den veresiyeye yazdığı alacaklar gelmeden 11 TL’ye ekmek alıp 12 – 13 TL’ye satacağını düşünüp of çekmek onun alıştığı bir of çekme haline gelivermiş… Döviz inse de fiyatların düşmediğini hep yaşamış…
Biraz tahsil görüp sonradan devam edememiş bir esnaf olan Mehmet Efendi olaylara akıl erdirmeye çalışırken; insanoğlu ve kapitalist ekonominin, ne de komünizmin gayrı insanı ekonominin çarpıklığına mahkum olmamalı diye düşünür. Her hak sahibinin hakkının verildiği adaletli üçüncü bir ekonomik sistem vardır ve olmalıdır. Yeter ki böyle bir sistemi araştırıp bulanlar olsun. Ekonomimiz güçlü olsa dolar, Euro, altın bu kadar yükseklere bir anda çıkamazdı. 29 Ekim’den 18 Aralığa yaklaşık 50 günde yüzde 75’ten fazla bizim paramızın değer kaybetmesini nasıl yorumlamalı?
Hayat pahalılığının yüzde 70’lere tırmandığı bir zamanda %50 oranında asgari ücretin artması, tarihin en büyük artışı diye lanse ediliyor.
Mehmet Efendi, Yusuf Efendi, Terzi Halil, Çiftçi Veli ve de Selahattin Beye kadar hemen her Türk vatandaşı; piyasada fiyatlar yükselmesin, asgari ücret de artmasa diye masumane düşüncelere dalıyorlar.
Ülkemizde siyaset, maalesef bir grup profesyonel siyasetçinin hegemonyası altındadır. Partiler değişir, hükümetler değişir ama bunlar değişmez. Söz sahibi olan bir grup profesyonel siyasetçi elde ettikleri imkânlarla kendi siyasal ikballerini korurken millet onların ortaya koydukları siyasi oyunun birer parçası olmaktadır. Halkımız kahir ekseriyetle sabırlı ve tevekkül sahibidir.
Düşüncelere dalan Mehmet Efendi, dükkanına giren bir müşteriyle ilgilenmek durumunda kalır. Gelen müşteri aldığı gıda ve diğer maddeleri aybaşında vereceğini ifade ederek çıkar. Hemen arkasından toptancı girip tahsilat ister.
Allah, Mehmet, Yusuf, Veli, Halil ve Selahattin beylerle beraber bütün milletimize kolaylıklar versin. Devlet adamlarımıza da feraset ve basiret ihsan eylesin.