Milletimizi bölüp parçalayarak yok etmek sevdasında olanlara kahramanca fedakârlıklarla inanç ve azimle verilen mücadelenin sonunda SEVR paçavrası buruşturularak tarihin çöp sepetine atılarak anlamlı bir cevap verilmiştir. Bu bop yekûn savaşın hemen sonrasında GAZİ MECLİSİMİZDE, GAZİ MUSTAFA KEMAL ve arkadaşlarınca 29 Ekim 1923 de Cumhuriyet ilan edilmiştir. Değerli okuyucu ve izleyicilerimizden Cumhuriyetimizin birinci yüzyılını tamamlamak üzere olduğumuzun farkına varmalarını diliyorum. Birkaç gün içinde takvim yaprakları 2023’ü gösterecektir. Esasen her yıl gelen yılbaşıları hepimiz için muhasebe ve
murakabe sebebi olmalıdır. Özellikle de birinci yüzyılı deviren Cumhuriyetimizin neler kazandırıp neler kaybettiğinin fotoğrafa biraz yukarıdan bakarak analiz edilmesi, aydınlarımızın, düşünürlerimizin, idarecilerimizle onları seçen seçmenlerimizin asli görevi olmalıdır.
ÖZELLEŞTİRME
Cumhuriyetimizin kazanımlarından olan büyük kuruluşlar Sümerbank, SEKA şeker fabrikaları, limanlarımız ve daha nice dev tesisler akıl ve mantık dışı düşüncelerle özelleştirilerek elden çıkarılmıştır. 1987 den başlayarak yapılan özelleştirme çalışmaları amaçsız, verimsiz, adaletsiz ve isabetsiz olmuştur. Sadece Afyonkarahisar’da yapılan ve bir bir devletin elinden alınan kuruluşlara bakmak aklı sevim sahipleri için derin anlamlar taşır. Çimento fabrikası, şeker fabrikası, SEKA, süt ürünleri tesisleri özelleştirmeye kurban edildiğini görmek gerek. Özelleştirmeler çok defa iktidarların iş birliği halinde bulunduğu destekçilerine taze para bulmak için yapılmış görünüyor. KİT denilen kamu iktisadi teşekkülleri, atıl ve verimsizliklerden kurtarılması gerekirken önce zarar eder hale getirilmiş, arkasından yok pahasına elden çıkarılmıştır. Ehliyet ve liyakate dayanmadan siyasi kaygılarla buralara yeterinden fazla kıyafetsiz yönetici ve işçiler doldurulmuş; böylece üretim artışları engellenmiştir.
SİYASET PAHALI HALDEDİR
Belediye Başkanı, Milletvekili olacak kişiler seçildiklerinde kazanacaklarının 3-5 katı masraf etmektedir. Devletin, siyaseti finansmanı değişmeli, partilere hazine yarımı sona ermelidir. Sadece seçimler sırasında halkın kandırılması, yanıltılması için, kaynağı asla alıştırılmayan ve çok defa karanlık olan para, halkın kandırılması için kullanılmaktadır. Siyasetin akla ziyan ölçüde pahalanması, kara paranın siyaseti ele geçirip kullanması, medyanın büyü eki gücü görsel ve yazılı medyayı kendiliğinden siyasetin tayin gücü haline getirilmektedir. Yazılı ve görsel medyanın bunlara alet olmak yerine Türk milletine hizmet etme zamanı gelmiş ve geçmektedir. Bunlar için gerekli düzenlemeler yapılmadıkça Türkiye’nin en haklı ve hayati davalarını savunmak imkânsız hale gelecektir. Öte yandan siyasetin din istismarı yoluyla, tarikat, cemaat önderiyle iş birliğine gittiğiyle, daha sonrasında da Ülkeyi 15 Temmuz 2016 Darbe girişimine kadar getirdiğine şahit olundu. 1945lerde büyük harplerden çıkan Japonya ve Almanya’nın seviyesine 1922 de harplerden çıkan Türkiye ye ulaşmamışsa Cumhuriyetin birinci yüzyılındaki siyasetin yanlışlıklarındandır. 2023 te başlayacak Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı dileriz ki muhteşem Türkiye yüzyılı olsun. Bu duygu ve düşüncelerle 2023 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum.