Sevgili öğrencilerimiz yarıyıl tatiline girdiler. Bütün yavrularımıza, eğitim ve öğretimde önemli görevler üstlenen öğretmenlerimize, idarecilerimize ve diğer yardımcı personele hayırlı olsun.
Geçen yıl pandemiden dolayı yüz yüze eğitim pek yapılamadı. Çocuklar hep okul özlemi çekmişlerdi. Ama onların sağlığı her şeyden önemliydi. Gerekli görülürse tedbirler gene alınabilir. Ama inşallah o duruma gelmeden şu korona salgını biter.
Bu yarıyıl tatilinde öğrencilerimiz elbet gezecekler ,oynayacaklar , eğlenecekler ;ama tamamen de başıboş bırakmamak, cep telefonlarının ve bilgisayarlarının başında fazla oyalanmalarına fırsat vermemek lazım. Tabiki bunu azarlayarak değil ikna ederek yapmak lazım. Onları kitap okuma ya teşvik edelim. Bunun için gerekirse ödüllendirelim. Maalesef kitap okuma oranları düşük. Kitap alsak bile sadece rafları süslüyor
MEB’in eylül 2021 istatistiğine baktığımda ülkemizde okul öncesi eğitim, ilköğretim ve orta öğretim düzeyinde toplam 18milyon 85bin 943 öğrenci örgün eğitim görüyor. Bunun yarıya yakını da kız öğrenci. Bütün bunlar bize Türk toplumunun eğitime ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Bu sayı her geçen yıl da artıyor. Bunlar gayet güzel. Peki biz büyükler; anneler, babalar, eğitim öğretim camiası olarak elimizden geleni yapabiliyor muyuz. Ben bu hususta çok karamsar değilim. Aslında bir gayretimiz var. Asıl olan eğitim öğretim politikalarımızın devamlı değişikliklere uğruyor olması. Tam bir istikrar kazanmış değil. Zaman zaman iyi işler yapılsa da yeterli değil. Ya da bir tarafa ağırlık verilirken(mesela imam hatipler çoğaltılırken) başka taraflar, başka branşlar ihmal edilebiliyor. Üniversiteler açılırken yeterli akedemisyenler eksik olabiliyor. Eğitim ve öğretim hususunda olumlu olumsuz eleştiriler getirilebilir. Bunları nasip olursa bir başka yazımızda değinebiliriz.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi 18 milyon küsur öğrencimiz tatile girdi. Bir öğrencimiz bir kitap okusa en az 18 milyon kitap okunmuş olur. Bu da çok güzel bir şey.
Bu genç nüfuzumuzun önünü açmak, umutlarını hep taze tutmak lazım. Bunun için de hepimize ve özellikle de Milli Eğitim politikalarımızı belirleyen yetkililerimize önemli görevler düşüyor. Unutmayalım ki eğitim ve öğretim sadece yetkililerin değil hepimizin hassasiyetle üzerinde durması gereken en önemli konuların başında gelen bir husus.