Muhammed-ül emin, kendisinden emin olunan, güvenilen Muhammed(as) demektir.
O, kendisine peygamberlik görevi verilmeden önce de emin sıfatıyla anılıyordu. Daha o zaman bile, Muhammed(sav) emin insandır, diye emanetlerini O’na teslim edebiliyorlardı. Nitekim hicret etmeden evvel Efendimiz(SAV), HZ. Ali’ye, üzerindeki emanetleri teslim etmiş ve bunları sahiplerine ver diye tembih etmişti.
O, cahiliye dönemi dediğimiz toplumda bile emindi. Emanete hıyanetlik etmezdi.
Emin kelimesi, insanı insan yapan en önemli vasıflardan, çok geniş manaları, hasletleri içinde barındıran bir sıfattır.
Münafıklığın en bariz alametlerinden biri de güvenilir olmanın zıttı emanete hıyanetlik değil mi?
Emanet deyince aklımıza hemen bir eşyanın, malın, paranın korunması gelmesin. Emin olmak, size emanet edilen maddi şeyleri korumak olduğu gibi manevi mesuliyetlere de sahip çıkmaktır.
En önemli emanet Allah’a kulluk görevini yerine getirmektir. Vatan, millet, mal, makam, görev, aile, çocuk, söz, nefis, akıl, izzet, şeref, namus …v.b tüm emanetler Allah’a kulluk kapsamında değerlenir. Ne kadar emin olduğumuzun ve iyi bir kul olduğumuzun ölçüsü bu gibi maddi manevi emanetlere hakkınca değer verip korumakla ortaya çıkar. İşte o zaman İnsan-ı kamil olma noktasına doğru yol alır ve o ölçüde Yüce Rabbimizin rızasını kazanırız.
Yüce Allah(C.C) Kuran-ı kerimde, “Şüphesiz sen, yüce bir ahlak üzeresin.(El-Kalem,4) diyor. Peygamberimiz: “Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim.” diyor.
Güvenilir emin bir insan olmak istiyorsak Efendimiz(SAV) bu durumda bize en iyi örnektir. O’nun yolunda giden, ilmiyle amil ulema da bize örnektir. Güzel davranışlı, ahlaklı, özü sözü bir olan insanlar örnektir.
Ramazan ayı nefs-i emareyi(emredici nefis; kötülüğü emreden nefis) yenme ve gerçek pehlivan olma ayıdır, yanlış yanlarımızı düzeltme ayıdır. İyi değerlendirmek gerek. İyi değerlendirmek derken yalnızca mevlidler okumak, salâvatlar getirmek vb işlerle meşgul olmak değil-elbette bunlar da yapılır- asıl olan ciddi bir nefis muhasebesi yapmaktır. İnsanız, çok zayıf taraflarımız var. Hata yapmamaya, günah işlememeye ne kadar gayret etsek de az veya çok maalesef oluyor. Ama yılgınlığa, ümitsizliğe düşmeden hatalarımızdan, günahlarımızdan, tövbe etmek, bir daha yapmamaya gayret etmek lazım, Allah’a dua etmek lazım. Böyle mübarek günler bizler için güzel fırsatlardır. Ama sadece bu günlerde değil, ramazandan sonra da dikkat etmek gerekir tabi.
Ve en önemlisi o güzel peygamberimiz Muhammed-ül Emin(SAV) gibi emin bir mümin olma yolunda gayret göstermektir.
Zaten mümin olmak emin olmak değil mi?