Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini savunanlar Cumhur İttifakı, Parlamenter Sistemi savunanlar da kendilerini Millet İttifakı olarak tanımlıyorlar.
Cumhur ve Millet önemli ve mübarek birer kavram olmalarına rağmen, siyasi kullanıcıları tarafından kavramların içerikleri boşaltılmıştır.
Siyasetçilerimiz, başarılı olacaklarsa Türk – İslam ve dünya tarihini iyice bilmek zorundadır. Türihin değişik dönemlerinde bir çok devlet kuran Türk milleti sevr paçavralarını parçalayarak başlattığı milli mücadele hareketiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur. Bek mücadelesi sonunda kazanılan zafer milletimize büyük bir sevinç yaşatırken, zaferin kahramanları milli DİRİLİŞ’in hazırlayıcısı olamamışlardır.
İlim ehli kadrodan, fikrî, kültürel temellerden yoksun, tarihi ve milli gerçeklerden habersiz farklı alanlardan toplama kadroların oluşturduğu partiler söylemleri ile millete umut olarak gözükmüşler, iktidara geçince de icraatları hep hüsran olmuştur.
Ülkemizde siyaset, mevcut partilerin birbirleriyle tepkilerine dayalı olarak yürümektedir. Geleceğe dönük ciddi projeleri olmayan, günü kurtarmaya dönük hamasetin önplanda olduğu siyaset anlayışının programları bir asırlık bir zaman dilimini heba etmiştir.
İkinci dünya savaşından itibaren yola çıkan Japonya ve Almanya’nın katettiği mesafe ile Türkiye’nin mukayesesi bu gerçeği açıkca gösteriyor. Milletimizin doğusunu, batısını, kuzeyini, güneyini, dindarını, laikini kucaklamak, birleştirmek, farklılıklarımızı Osmanlı beylikler ittifakında, milli mücadelede, kahraman ve Gazi Mecliste olduğu gibi en büyük gücümüz haline getirmek için, dağınık, kavgalı devletimizin ve milletimizin bütün potansiyelini derleyip toparlayacak milli diriliş ittifakına ihtiyaç vardır.
19. Asrın sonlarına doğru Abdülhamit Han ile 20. Asrın başlarında ilmi siyasetleriyle ülke geleceğine hedef çizen Mustafa Kemal, özlenen devlet adamlığına örnektir. Milletimiz cesurdur ve çalışkandır. Yeter ki ona isabetli hedefler gösterilebilsin.
Makam aracı sayısında dünyada birinci olmak değildir bize yakışan. Şanımız şerefimiz olan TL’yi, bize yakışacak seviyelere yükseltmek olmalı bize yakışan.
Milli değerlerimizin, ilmin, faziletin kılavuzluğunda, demokratik sağın bütün tonlarının, seslerinin, milletin kahir ekseriyetinin temsil edilmesi, sevgi ve saygıya dayanan işbirliğini artıran sağlayan, bütünleşmeyi sağlayacak ittifaka mecburuz.
İktidar ve muhalefetin kısır çekişmelerinden bunalan, yaşanan onlarca problem karşısında çaresiz kalan milletin umudu milli bir ittifaktır.
Böyle bir ittifak milletin arzusu, milletin düşmanlarının korkulu düşüdür. Kaybedecek zamanımız yoktur. Siyasetçiler, lüzumsuz polemikler, kısa vadeli geçici kazanımlar yerine kalıcı, iz bırakıcı, hedef belirleyici alanlara yönelmelidir.