Sayın Meral Akşener’in Kurultay konuşmasında kendisinden beklenen demokrat tutumdan farklı olarak çok aşırı bir sinir ve çok yüksek bir ses tonu ile partililere seslendi. Bağırdı anlarda göz bebekleri çocukları korkutacak derecede büyüdü. Kendi partililerine karşı da bir sitem ve kırgınlık içerisinde olduğu belliydi. Parti içerisinde kendisine yönelik yanlış hareketlerde bulunanlara karşı “kahrolun” diye bağırdı. Sizde ben de kurultayda hesap vereceğiz dedi. Partisi içinde makam kavgası verenlere karşı hepinize yetecek kadar makam yok dedi. Altılı masa meselesi ortaya çıktı diyerek altı partinin bir araya gelerek yaptığı birlikteliği küçümser şekilde bir tavır gösterdi. CHP’den on beş vekil transferi hayatımın en büyük yanlışı diyerek o gün için çok önemli olan bu yardımı sahiplerine iade etti. Salon ise bu iadeye karşı kendisini ayakta alkışladı. Akşener, kuyruk siyasetine neden olan bu durumdan da bu şekilde kurtulduklarını ifade etti. Beraber seçime girmenin ise kendisini aşağılayan, çok çaresiz ve aciz gösteren bir durum olduğunu söyledi. Akşener’in kurultay konuşmasına genel olarak baktığımızda Meralizm anlayışının doğduğunu görebiliriz. Sürekli eleştirdikleri tek adam düşüncesini benimseyen, canımı sıkanı partiden atarım ve kapı dışarı ederim diyen bir siyaset anlayışı. Sıklıkla bahsettiği hürriyetten çok istibdadı benimsemiş bir Akşener görüntüsü vardı. Anlaşılan o ki yeni dönemde İyi Parti Meralizm fikriyatını esas alacak. Meral’in yanında değilsen karşısındasındır siyaseti yapılacak. Tam yetkili bir Genel Başkan, partisi içerisindeki disiplin ve düzeni sağlamaktan öte farklı fikir ve önerileri de kısıtlayan bir anlayışla hareket edecek. İyi Parti tüm yönleri ile Meralizm ile yönetilecek. Meralizm mi isteyenler kalacak diğerleri ise gidecek. Meralizm düşüncesi ile siyasi başarı aranacak. İlk denemesi ise yerel seçimler olacak. Sonuç kötü olursa kurultay ile başlayan Meralizm anlayışı sorgulanacak. Bu sefer ciddi olarak koltuk sallanacak.