Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Zühtü Arslan, Türk Adalet Akademisinde yapmış olduğu 18 Aralık 2023 Tarihli ve Cumhuriyetin 100.Yılında Anayasa Yargısı konulu konuşmasında anayasa yargısı arayışının başlangıcını 4.000 Yıl önce tabletlerde yazılan Gılgamış Destanına dayandırır. Bu destandan verdiği örneği hep beraber okuyalım. “Anayasa yargısı siyasi iktidarı sınırlandırmak suretiyle temel hak ve özgürlükleri koruma arayışının bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Bu arayış insanlığın tarihi kadar eskidir. İlk yazılı edebî eser olarak bilinen Gılgamış Destanı bir yandan ölümsüzlük arayışını, diğer yandan da insanın güçle imtihanını anlatır. Günümüzden yaklaşık 4.000 yıl önce tabletlere yazılan bu destan, Mezopotamya topraklarında yaşanan olayları efsaneleştirmiştir. Destana konu olaylar bugünkü Bağdat ve Basra arasında yer alan Uruk şehrinde geçer. Halk kendilerine zulmeden Kral Gılgamış’ı tanrılara şikâyet eder. Çözüm Gılgamış’a eş, onun kadar güçlü ve onu dengeleyecek birini yaratmaktır. Destanda bu çözüm ‘hep birbirleriyle kapışsınlar da Uruk (halkı) rahat etsin!’ diye ifade edilir. Nihayet Gılgamış’ı dengeleyecek ve denetleyecek, onun kadar güçlü Enkidu adında biri yaratılır. Ancak sonuç başarısızlıktır zira bir süre sonra Enkidu Gılgamış’ın en yakın dostu olur. Temel hak ve özgürlükleri korumak için gücün dengelenmesi ve denetlenmesi arayışı Gılgamış’tan sonra da devam etmiştir. Bu aynı zamanda toplum hâlinde yaşayan insanın hak ve özgürlüklerini güvenceye alma arayışıdır. İşte, anayasa yargısı bu arayışın ürünü olarak ortaya çıkmıştır.” Güç dengesini sağlama isteğinin çağlar öncesinden itibaren başlayan bir istek daha ötesi bir fikir olduğu anlaşılmaktadır. Ancak destanda anlatan öyle bir nokta var ki orası bence en önemli mesajdır. Bu mesaj güç dengesini sağlayacak kuvvetin diğer hâkim güce yanaşması ve ona bağlı hâle gelmesidir. Kendi amaç ve vazifesini unutup mevcut otoritenin bir yardımcısı ve destekçisi gibi davranmasıdır. Ne amaçla ortaya çıktığını unutarak kendi sorumluluklarını yerine getirmemesidir. Kendisinden beklenileni terk ederek gücün payandası haline gelmesidir. Bu yüzyılı anlayabilmek için 4.000 yıl önceye gidip Gılgamış Destanını okumak gerektir.