Farkında olarak veya olmayarak etkisi altına girdiğimiz birçok hadise var. Televizyon ekranları başta olmak üzere her tarafta karşımızı açılan ekranlar zihin dünyamızı kontrol ediyor. Başkası tarafından belirlenen düşüncelerle akıl, kalp ve ruh dünyamız yönlendiriliyor. Adeta birileri tarafından yine onların istedikleri şekilde büyüleniyoruz. Ekranlarda bize gösterilenlere aşırı derecede ilgi göstermek ve nazarımızı onlardan çevirememek sebebiyle yaşananların tesiri altında kalıyoruz. Pencerelerden seyredip içlerine girmememiz gerekirken, bilemediğimiz ve çözümleyemediğimiz menfi bir tesir altında olayların bir aktörü haline getiriliyoruz. Bizim âlemimizden çok uzak olan hadiseler birden hayatımızın içine girerek önceliğimiz haline geliyor. Hiç gündemde olmayan bir konu bile istenildiği zaman birinci gündemimiz yapılıyor. Bütün bunlar manyetizmanın(şimdi sihir deniliyor) nasıl etkili kullanıldığını gösteriyor. Manyetizmayı en çok kullananlar ise en çok tahripte bulunmak isteyenlerdir. Yani manyetizma özellikle ahlâk tahripçilerin bir aletidir. Bu sebeple ortaya çıkan tahribatın büyüklüğü onların kuvvetli olduğunu zannettirmektedir. Risale-i Nur eserlerinde belirtildiği gibi; “Nasıl ki bazı adam, manyetizma vasıtasıyla bir cama dikkat ede ede âlem-i misale karşı hayalinde bir pencere açılır.” (17. Lem’a) İşte, manyetizmanın özelliği bütün dikkati nazara vermek istediği olaya yoğunlaştırmasıdır. Başka hiçbir şeyle ilgilenilmesine fırsat vermeden istediği noktaya odaklanılmasını sağlar. Bu sayede zihin istenilen yere çekilir ve istenildiği gibi yönlendirilir. Verilmek istenilen mesajlar kolayca akıllara yerleştirilir.