Ülkemizin her dönem en büyük sorunu enflasyondur. Bu millet enflasyon sebebiyle çok sıkıntılar yaşamıştır. Enflasyon sırtımızda bir kamburdur. Ne aldığınız para ne de verdiğiniz para işe yarar. Kazanılan da harcanan da elinizden hemen buharlaşır. Para kıymetsiz bir kâğıt parçasına dönüşür. Sanki sürekli birisi cebinizden paranızı çekiyor gibi olur. Para elinizde durdukça değer kaybeder. Bir şeyler almak isteseniz de elinizdeki paranın gücü yetmez. Rahmetli Süleyman Demirel enflasyonun nasıl bir şey olduğunu çok iyi tespit ve tarif etmiştir. Anavatan Partisi hükümetine uyarılarda bulunmuştur. “Sayın milletvekilleri, hangi partiye mensup olduğunuz bence ikinci derecededir. Önemlidir ama ikinci derecededir. Hepimiz bu ülkenin çocuklarıyız. On sene devam eden bir enflasyonun tahrip etmeyeceği hiçbir toplum yoktur. Bunun karşısına çıkıp, bunu savunmayın. (DYP ve SHP sıralarından alkışlar) Enflasyonun tahribatını göremezsiniz. Enflasyon güve gibidir; güve, nasıl ki kumaşı yer, kumaşı açtığınız zaman delikleri meydana çıkar, toplumun içindeki tesirleri de öyle çıkar. Değerli milletvekilleri, enflasyonun hiçbir yüzdesi savunulamaz, hiçbir yüzdesi... Hiç kimse enflasyonu «Kaynak yaratıyor, açığımı kapatıyor» şeklinde bir çare olarak görmemelidir. Enflasyona yapışan batar. Kendisinin batması önemli değil, ülkeyi de batırır. “ (DYP ve SHP sıralarından alkışlar) Evet, enflasyon bir güve gibi gizliden gizliye tahribatını yapıyor. Bu tahribat geçim sıkıntısı sebebiyle aile huzursuzlukları başta olmak üzere toplumsal yapıyı sarsıyor. Toplumda enflasyon sebebiyle açılan yaralar gittikçe büyüyor. İnsanlar enflasyon sebebiyle ciddi bir çıkmaza sürükleniyor. Acilen enflasyon güvesi ile gerçek bir mücadeleye girilmelidir. Yoksa elimizde aklımız başta olmak üzere sağlam olarak bir şey kalmayacaktır.