Siyasi görüşlerin esas alındığı sendikalaşma tarzı ülkemizin başlıca sorunlarındandır. Siyasi tarafgirlik üzerine bir sendikalaşma ancak kavga ve çekişmeyi artırmaktadır. Sendikalar demokrasi ve özgürlükler temelinde buluşmalıdır. Siyasetçilik etrafında buluşan sendikalar siyasi ortama göre bazen parlatılmakta ve bazen de karartılmaktadır. Siyasi kontrol sendikaların üzerinden çekilmeli sendikalar demokratik, bağımsız ve hür iradeli bir yapıya kavuşturulmalıdır. Sendikalar siyasi etkilere açık olduğundan sembolik temsil vaziyetinde işlev görmektedir. Sendikaların gerçek işçi ve emekçi temsilciliği hüviyetine kavuşması demokrasi esas ve ilkelerine tavizsiz bağlı bir sendikalaşmanın temin edilmesi ile mümkündür. Siyasileşmiş sendikalar siyasetçilerin hatırı için bazı hak ve taleplerden vazgeçebilirler. Siyasetçilerin arzularını üyelerinin arzularından üstün tutabilirler. Siyasi dayanaklarını kaybetmekten ise üyelerini kaybetmeyi tercih edebilirler. Ama aynı amaca hizmet eden sendikalar her ne kadar farklı düşünseler de ortak hedeflerde kavga edemezler. İlimizde eğitim sendikaları arasında yaşanan ve hakaret boyutunda sözlerin söylendiği banka promosyonu konusu hepinizin malumdur. Sendikalar bu bizim ortak kazancımız diyemiyorlar. Çünkü siyasi bağlılıklar bunu söyletmiyor. Halbuki demokrasi gibi bir ortak değer ve ideale bağlı olunsa “biz” diyebilirler. Demokrasi ve özgürlükler ortak paydası siyasi tarafgirliklerden üstün gelir. Birde eğitimin hiç gündeme getirilmeyen ciddi ve büyük sorunları var. Sendikalar yine siyasi etkiler sebebiyle bunlara yoğunlaşamıyorlar. Mesela Sayın Burhanettin Çoban’ın söylediği ilimizde bulunan depreme dayanıksız 50-60 okulun hangileri olduğu sorulmuyor bile. İnşallah artık para kavgası unutulurda eğitim sorunları gündeme getirilir.