Adliyenin vazifesi kendisine müracaat eden herkesin hukukunu ayrım yapmadan muhafaza etmek ve sırf hak-adalet namına çalışmaktır. Yani adliyede sadece adalet hakikati hükmetmelidir. Kanunların icrasında hissiyatların karıştırılmaması temel adalet prensiplerindendir. Kanunu icra edecek olanlar tüm harici tesirlerden uzak durarak bağımsız hareket ederler. Yargılan kişi hakkında şahsi bir hiddetle karar vermekten uzak durulması adalet hassasiyetinin bir gereğidir. İmam-ı Ali (r.a.) hilâfeti zamanında bir Yahudi ile beraber mahkemede oturup muhakeme olması tarihten günümüze aktarılan en güzel örneklerden birisidir. Adaletin iltifatına herkes muhtaçtır. Yani herkes adalet müessesesinin kendisi hakkına en doğru kararı vermesini ister.
Bir suçluya niye “adalete teslim ol” denildiğini düşündüm. Yani adalete teslim ol demek, sen suçluda olsan adalet senin hakkında en doğru kararı verecektir sen adalete güven demektir. Gayet hür bir adalet mercinin huzurunda olmak herkes için lazımdır.