Yeni bir adli yılın açılışı ile birlikte tüm mahkemelerimiz yine adalet için ter dökecek ve adaleti yerine ulaştırmaya çalışacak. Adalet mercileri hiçbir tarafgirliğin girmediği ve girmemesi gerektiği kutsal yerlerdir. Mahkemeler herkesin hukukunun korunduğu ve yine herkesin verilen kararlara güvendiği gerçek adalet mekanlarıdır. Çünkü insan hakiki bir adalet ile insanca yaşayabilir. Adalet yoksa insanca bir yaşamda yoktur. Adaletin yerini dolduracak ve onun yerine ikame edilebilecek hiçbir değer bulamazsınız. Adalet varsa hayat var adalet varsa intizam ve nizam vardır. Adli yılın açılışı vesilesi ile sizi biraz eski tarihlere götürmek istiyorum. Yargıtay Onursal 1.Başkanı Halil İbrahim Özyörük’ün 1948-1948 Adli Yıl açılış konuşmasından birkaç söz aktaracağım. “Lâkin, güzel ve büyük netice, adaletin bugünkü sıkıntılardan muzaffer çıkması olacaktır. Zira, buhranlar, ne kadar baskı getirici ve ne kadar bunaltıcı olurlarsa olsunlar, tekmil ümitler, adalette toplanıyor. Adalet arzusu, düzenli hürriyet arzusu demektir. Bu itibarladır ki, beşeriyet için adaletli bir dünya geleceği, kendi öz varlığı ile, yani hürriyeti ile, aynı ve yekpare mesele olarak düşünülmelidir. Adaleti, mükemmele doğru götürmeğe muvaffak olabildiğimiz nispette Devleti de tekmil faaliyet görünüşlerinde mükemmele doğru götürebiliriz. Devleti, hukuk Devleti olarak yaşatmak demek, adaleti, Devletin, hayati bir kaynağı olarak görmek demektir. Buda, adaletin, hürriyeti gerçekten koruyabildiği zaman husul bulur. Nitekim, gerçek adalet de fikir, ilim ve sanat hürriyetlerini muhafaza ve vikayeye kadir olan adalettir.” (https://www.yargitay.gov.tr/documents/acilisKonusma/1948-1949.pdf) İlgili olan okuyucularımız yukardaki linkten bu konuşmanın tamamını okuyabilir. Adalet mükemmel olursa devlette mükemmel olur ifadesi çok önemli bir söylem. Yine hukuk devleti olmanın adaleti devletin hayat kaynağı olarak görmekle mümkün olacağı düşüncesi hayati bir görüş. Adaletin tüm hürriyetleri koruması ile ancak gerçek adalet olabileceği yaklaşımı mükemmel bir tespit. Bu görüşler çerçevesinde şekillenen bir adli yıl olması temennisiyle...