“Yaşarken unutma! SONSUZ BİR HAYAT DAHA VAR!"
Biz müminleri sürûra gark eden, getirdiği rahmet ve bereket iklimiyle toplumun her kesimini kuşatan on bir ayın sultanı oruç ayı ve Kur’an mevsimi olan ramazana Ulaştık. İlk teravihlerimizi virüs nedeniyle evlerimizde ( 23 Nisan Perşembe ) eda ettik. Işıl ışıl yanan camilerimize en yakın zamanda kavuşalım duası oruç dudaklarımızın terennümüdür. Gece sahura kalktık ve Rabbim izniyle ilk oruçlarımızı bugün 24 Nisan Cuma günü tutuyoruz.
Oruç ibadeti Kur’an’ın emri olan temel ibadetlerimizdendir. Şöyle buyrulmaktadır:
“ Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. “ ( Bakara,2/183)
“ (O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir. “ ( Bakara,2/185)
Peygamber Efendimiz(s.a)’de şöyle buyurmuşlardır: "Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır."! ( Buhârî, Savm 6 )
Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kim ramazanın faziletine inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek terâvih namazını kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır. " ( Buhârî, Îmân 37 ; Müslim, Müsâfirîn 173, 174. )
Bu mübarek ayın özellikleri ve dikkat etmemiz gereken hususları şöyle sıralayabiliriz:
- Kur’an Mevsimi: Bu aya şeref veren olayların başında Kur’an’ın nüzulü gelir. Bu durumu kutsal kitabımız bizzat kendisi haber vermektedir. Bu itibarla bu ayda Kur’an ile meşgul olmayı arttırmaya gayret gösterelim. Hele ki evlerde kaldığımız şu günlerde fırsata çevirmenin tam vakti. Bunun için;
- Kur’an okumasını bilmeyen kardeşlerimiz bu ayı fırsat bilmeli,
- Sık okuduğumuz sûre ve ayetler başta olmak üzere imkân dahilinde Kur’an’ın mana, mefhum ve tefsiri ile i ilgilenmeye gayret gösterelim. Bu konuda her ilim dalında olduğu gibi usul ve sıralı okumalar yapmanın önemli olduğunu hatırlatmak isteriz.
- Bir mukabele iklimine katılmaya gayret gösterelim. Unutmayalım ki, Kur’an’ın metnini okumak da , dinlemek de ibadettir. Mümkünse evde iyi bilenin okuması, bu mümkün değilse TV ve internetten de takip ederek bu güzelliği yaşayabiliriz.
- Oruç Ayı : İslam’ın temel ibadetlerinden birisi olan oruç ( savm ) bu ayda eda edilir. Her ibadette olduğu gibi oruç ibadetinin de şekli şartları gibi hikmet boyutu da ihmal edilmemelidir. Oruç, kişinin Allah için yeme-içme ve ailevi yakınlıktan uzak kalmasıdır. İmsak ve iftar vaktine gösterilen ihtimamdan biz , Allah’ın emir ve yasaklarına karşı nasıl hassas davranmamız gerektiğini öğreniriz.
Oruç, sıhhat kazandırır,
Oruç, kalkandır.
Oruçlular, Cennet’e Reyyan kapısından girecekler.
Oruçlular, “ kavle’z-zûr” (asılsız söz, yalan lüzumsuz söz) dan uzak duracak,
- Teravih: Sünnet olan ibadetlerdendir. İmkan dahilinde aile fertlerimizle birlikte beş vakit namazlara ve teravihe katılmaya gayret gösterelim. Teravih namazı farz bir ibadet olmadığı için dileyen kılar, dileyen kılmaz. Ancak, bu ibadeti özellikle cemaatle eda etmenin kişiye ve topluma kazandırdığı çok önemli güzellikler vardır. Özellikle çocukların cemaat neşesine katılmaları, teravih namazı sonrasında oluşan dost meclislerinin güzelliği elbette bu ibadet etrafında oluşan güzelliklerdendir. Ancak bu sene ki teravih namazları evlerimizde olacak. Her ev inşallah bir cami olacak.
- İtikaf: Peygamber Efendimizin bize miras olarak bıraktığı ibadetlerdendir. İmkanı olan kardeşlerimizin bu sünneti ihya etmelerini tavsiye ederim.
- Kadir Gecesi: Varlığı Kur’an ile sabit olan bir gecedir. Bu gecenin hangi gece olduğu bildirilmemiş. Bu durum bile biz Müslümanların ibadet ve kulluk anlayışının bir güne mahsus olmadığını / mevsimlik olmadığını öğreten önemli bir husustur.
Pas tutmaz güneşi bir daha getir, ey Kadir Gecesi.” (S. Karakoç, Sütun)
- Sadaka-i Fıtır : Mâli ibadetlerden birisidir. Bu yıl Başkanlığımız Din İşleri Yüksek Kurulu 27.TL olarak ilan etti.
- Zekat : Zekat ibadeti bu aya mahsus olan bir ibadet değildir. Ancak hem takibindeki kolaylık, hem de sevabındaki fazlalık ümidi ile birçok insanımız zekat ibadetini bu ayda yerine getirmeye çalışıyor. Biz zekata tabi olan mal veya paramızı iyi hesap ederek hak sahiplerine ulaştırmaya çalışmalıyız.
- Ramazan kültürü: Bundan kastımız dinin temel değerlerine uymayan davranışlar değildir. Duvarlara astığımız imsakiye, iftar da atılan belediye topu, iftariyelikler ve diğer güzellikler. Örfi olan bu davranışlar o beldede / toplumda ramazanın geldiğini gösteren özel davranışladır. Aile, komşuluk, dostlukları pekiştirme zamanıdır.
- Ramazan ve Çocuk :
Yaş gruplarına göre oruç tutmayı alıştıralım.
Dışarda yiyip içmenin uygun olmadığını kırmadan öğretelim.
Çocuklarımızın kulakları camilerdeki selâtü selamlara, Kur’an tilavetine alışmalı.
Yazımızı Peygamber Efendimizin müjdesi ile bitirelim:
Enes b. Mâlik radıyallahu anh, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:
“Yine Ramazan geldi, Tüm mağfiret imkanlarıyla, Cennet kapıları ardına kadar açık, Cehennem kapıları sonuna kadar kapalı. Şeytanlar bağlı, kısıtlı. Böyle bir aya erişip de bağışlanmamış olana yazık!”
(İbn Ebî şeybe, Musannef, II.,270; Taberâni, el-Mu‘cemü’l-evsat, VII., 323; Heysemî, Mecmeu’z-zevâid, III., 143; Münzirî, et-Tergîb ve’t-terhîb, II, 99)
Ramazanda da bağışlanmazsa insan, Peki başka ne zaman?
Paşa Camii canlı yayınla Ahmet Sevim hocamızın sesinden mukabele ayrı bir lezzet veriyor. İnşallah kısa zamanda camileri doldurup canlı canlı dinleriz.