36. HAFTA TÜRKELİ SANAT—KÜLTÜR SAYFASI YAZILARI
HAZIRLAYAN: ŞABAN KORKMAZ
HAFTANIN AYET-İ KERİMESİNİN MEALİ: “O, amel bakımından hanginizin daha güzel olduğunu bildirmek için sizi imtihana çekip ölümü ve dirimi takdir edip yaratandır. O, çok güçlü, çok bağışlayıcıdır.” (Mülk Suresi:2)
&&&
HAFTANIN SÜNNETİ SENİYYESİNİN MEALİ: “ Allah yolunda savaşırken ölenler şehittir. İç hastalıklarından ölenler şehittir. Suda boğularak ölenler şehittir. Yıkıntı altında kalarak ölenler şehittir. Aklını kaybederek ölenler şehittir. Hamile iken ölen kadın da şehittir. (Nesai, Cihad, 48; İbn-i Mace)
&&&
BAŞYAZI: ŞABAN KORKMAZ
HARAMI HELALİ BİLENLER VE BİLMEYENLER
Kadınlar gününde sohbet yapan Hoca hanımın sözleri şunlardı:
“Her hafta güne gelirken bir şeyler getirin, hep beraber yiyelim ve sohbet edelim. Yalnız eşi kredi çeken varsa o kişinin hanımı hiçbir şey getirmesin.
Bu konuşmayı duyanlardan birisi söyle seslenmiş:
“Benim kocam kredi çekti ama ben evde bir şeyler yapıp satıyor ve para kazanıyorum. O kazandığım paradan bir şeyler yapıp gelsem olur mu?” deyince
Hocahanım: “O zaman olur, dedi.
Ana babaların en önemli görevi daha çocukları küçük yaşlarda iken onlara helali ve haramı öğretmeleri olmalıdır. Bir haram lokma bir vücuda girdiği zaman o vücudu ancak kırk günde terk ettiği bazı kitaplarda yer almış bulunmaktadır.
Bazı genç ve yaşlılara bakıyorum ki piyango gişelerinin önünde grup olarak toplanmışlar bedavadan bir kâğıdı kazıyarak para kazanma peşindeler. Belli ki ana ve babaları bunlara buradan gelecek paranın haram olduğunu anlatmamış. Ey ana ve baba sen kendi hayatından sorumlu olduğun gibi çocuklarının da hayatından ve yaptıklarından sorumlu tutulacaksın. Neden evlatlarına karşı görevini yapmada ihmalci olursun. Neden çocuklarına haram ve helali öğretmiyorsun. Bunun hesabının bir gün sorulacağının farkında değil misin? Bazı kitaplara atasözü gibiymiş gibi yazılan: “Haram helal ver Allah’ım, çoluk çocuk yer Allah’ım.” sözünün ne demek istediğini hiç düşünüp çocuklarına anlatabildin mi?
Ey ana ve babalar bir lokmada da olsa çocuğuna yedirdiğin haramın sana isyan olarak yansıyacağını hiç düşündün mü? İleride seni bir ana ve baba olarak huzur evlerine atacakları hiç aklına gelmedi mi?
Yukarıda yazılanlara okuyup, anlamakta ve birilerine anlatmakta geç mi kaldık?
&&&
GIYBET VE ABDEST BOZULMASI
Bir âlimin meclisinde birileri ders sonrası sohbet sırasında birisinin gıybetini yaptığında; “Eyvah! Abdestim bozuldu.” Demişti.
Birisi de; “Hocam siz gıybet yapmadınız ki abdestiniz bozulsun” deyince
Hoca Efendi: “O yapılan gıybeti duydum ya!...”
Siz de siz olun sakın gıybet yapmayın ki bütün sevaplarınız gitmesin ki müflis durumuna düşmeyin olur mu?
&&&
SEVGİLİ DOSTUM!...
Elindekilerin bir kısmında birilerinin hakkı olduğunu s akın unutma. Fakir, yetim, yoksul ve dul olanlara Allah için verirsen kendin için ahiret yatırımı yapmış olursun. Yarın deme, hemen vermeye bak. Bire 7, bire 70, bire 700, bire 7000 sevap kazanmak Allah (c.c.) rızası için vermekle olur.
Rabbim alanlardan değil de verenlerden elesin. Âmin.
&&&
BUNU HİÇ DUYDUNUZ MU?
İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet Han öldüğü zaman 49 yaşındaydı. Hiç şüphesiz ki büyük bir mareşaldi. Ne o, ne oğlu, ne torunu, ne de torununun çocuğu Muhteşem Süleyman saraylarındaki yataklarında ölebildiler. Buna rağmen bu insanları zevk düşkünü diye anmak sadece cahil olmayı gösterir.
İlber ORTAYLI
&&&
AMİN ALAYI DİYE BİR ŞEY DUYDUNUZ MU?
Ecdadımız Osmanlı döneminde çocuğun “dört yaş, dört ay, dört gün”lük olması eğitim hayatı için bir milat kabul edilir, bu yaşı tamamlayan çocuklar eğitim öğretimin ilk adımı olan sıbyan mekteplerine başlatılırdı. Halk arasında “Amin Alayı” olarak bilinen ve tahsil hayatına adım atan çocuk için hatırası zihninde ömür boyu taze kalacak muhteşem bir mektebe başlama merasimiydi. Mektepli sınıfına dâhil olacağı çocuğun, merasim günü giyeceği kıyafet özenle hazırlanır, mektebe gidip gelirken cüzünü taşıması için kadife üzerine sarı sırma ipekten işlemeli bir cüz kesesi diktirilirdi. Mektepteki diğer çocuklar mektepte ikişerli sıra olup dizilirler, başlarında hocalarıyla ilahici başının idare ettiği ilahici takımını izleyerek ve yüksek sesle koro ile okunan ilahilerin beyit aralarında hep bir ağızdan “Amin” diyerek çocuğun evine gelirlerde. Bu şekilde “Amin alayı” mektebe yeni başlayacak çocuğu evinden dualarla alır, kalabalıklaşan alay ile birlikte mektebe getirirlerdi.
&&&
ELBETTE ÖYLEDİR!...
İstiğfarı çokça yapmak;
-Her musibeti önler,
-İşlerin rast gelmesi sağlar,
-Sıkıntıları giderir.
Muzaffer OZAK (k.s.)
&&&
HAYDİ GELİN DOST OLALIM
-Kulağını gıybetten men edenler,
-Helal lokma yemeye devam edenler,
-İki günü birbirine eşit olmayanlar,
-Takva elbisesine bürünenler,
-Allah’ı zikirden geri durmayanlar,
-Cömertliğe soyunanlar,
-Yetim, yoksul ve fakiri gözetenler,
-Tatlı dilli ve güler yüzlü görünenler,
-Yapılan kötülüğe iyilikle mukabele edenler,
Haydi gelin dost olalım!...
&&&
ÜÇ HELAL ŞEY
Üç helal şey vardır:
-Birincisi size kalan MİRAS,
-İkincisi alın teri ile KAZANDIĞIN,
-Üçüncüsü size verilen HEDİYE.
Akıl ve Not Defterinden
&&&
KAYBETTİK
Zaman mı değişti biz mi yaşlandık
Ay’ ı arar iken yılı kaybettik.
Güvendikçe dost kabında haşlandık
Riyasız kelamı dil’i kaybettik.
Neler kaybetmedik kardeşim neler
Kardeş hançerini kardeşe biler
Menfaat uğuruna boynunda yular
Kul olma adına kul’u kaybettik.
Başımızı taç eyledik şaşkını
Göremedik hep unuttuk düşkünü
Dikenle bir tuttuk gülün aşkını
Diken arasında gül’ü kaybettik.
Karardı simalar neşe saçmıyor
Gönül baharında çiçek açmıyor
Oğlana kıza da sözün geçmiyor
Nesiller bozuldu döl’ü kaybettik.
Dostum olanları gel de hayra yor
Dulların sayısı gün gün artıyor
Yetmişlik dedemde bile kız diyor
Kız’ı arar iken dul’u kaybettik.
Gazi duyguları duvara astım
Vefasız kullardan umudu kestim
Öyle bir zamana geldik ki dostum
Rotayı şaşırdık yol’u kaybettik.
Gazi ÇAKMAK
&&&
SEN VE DUA
“Duanı aciz bir yolcuyu uğurlar gibi yap. Çünkü dua, Hak katında bir yer hazırlar, elçilik yapar.” Abdülkadir GEYLANİ (k.s.)
&&&
ÖYLEDİR
Aşk tuhaf bir bakıştır,
Ateşsiz bir yakıştır,
Yaşamayan bilemez,
Kalpten kalbe akıştır.
Yunus EMRE (k.s.)
&&&
BU DÜNYA
Bu dünya hiç şüphesiz ki ne geçim, ne seçim dünyasıdır. Dünya, bugün var, yarın yok, imtihan dünyasıdır.
Bu dünyada hiçbir insan ev sahibi değildir. Her birisi kiracı hükmünde ve konumundadır.
Bu dünyada kendini bilen kişi elinden geldiği kadar iyilik yapandır, Yapılan bir iyiliğin sevabı 10 mislinden 700 misline kadardır. Yapılan kötülüğün ise sadece bir mislincedir.
O öylesine akıllı ve zeki bir kimsedir ki, bir yandan korku, bir yandan ümit taşır. Bunun birisi yoksa o kişi kanadının birisi kopmuş bir kuş misalidir.
Sen her zaman elinde bulunan sazın teline her zaman öylesine bir dokun ki, o sazın teli sana Allah (c.c.) aşkı fısıldasın ve seni kendine getirsin.
&&&
HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?
Kulluğun başlangıcı marifettir, yaratan ve sayısız nimetler ihsan eden Cenab-ı Hakk’ı tanımak ve sevmektir, sonu ise O’na kullukta fani olmaktır. Kul, Allah (c.c.)’ı bildiği ve tanıdığı nispette sever, O’ndan korkar. Ümitle O’na bağlanır e tevekkül eder. O’nun zikriyle meşgul olur, O’ndan hayâ eder ve O’na kavuşmayı özler. Marifeti kadar O’na hürmet ve saygı gösterir.
&&&
ZENGİNLİK NEDİR?
Dervişe sordular:
“Zenginlik nedir?”
Derviş dedi ki:
“Seni seven bir ailen, birkaç iyi arkadaşın, başını sokacak bir çatın, Rabbini zikreden bir dilin, fakiri, yetimi ve yoksulu koruma ve ihtiyaçlarını karşılama davranışın, rızkını kazanacağın bir işin, evine götürecek ekmeğin, sıhhat ve sağlığın var ise herkesten daha zenginsin.”
&&&
EY OĞUL
Bir yürek ol ki oğul!
Her zaman Hak diyesin.
Ayak olursan oğul!
Karınca esmeyesin.
Vakit kıymetli oğul!
Sakın boş gezmeyesin.
Şeyh EDEBALİ
&&&
ÖNCE SAĞLIK
Hiç şüphesiz ki hayat boyunca insan bedeninde devamlı olarak hücreler ölür ve onların yerini yeni hücreler alır. Amma zamanla, bedenin yeni hücre yapma yeteneği giderek azalır. İleri bir yaşa gelindiğinde, vücudun bazı çalışmalarında aksamalar başlar ve kişi bazı ufak tefek rahatsızlıkların, eskiye oranla sağlığı daha çok etkilediğini görür. Bu gibi kimseler beslenmeye gereken önemi vermelidirler.
Yaşlanmakta olan kişi, şeker kullanmaktan kesinlikle sakınmalıdır. Çünkü pankreasın insülin üretimi, yaşın ilerleyişine paralel olarak azalır. Şeker organizma tarafından gerektiğince sindirilememeye başlar. Vücut kendini enfeksiyon hastalıklarına karşı artık eskisi gibi koruyamadığı için bağışıklık sistemi güçlendirilmelidir. Vücut artık kireci de gerektiğince sindirememeye başladı için kemikler esnekliğini kaybederek sertleşir, kolayca kırılabilme ve ufalanabilme durumuna gelir. Atılan adımlara dikkat edilmelidir. Daha çok zeytinyağı kullanılmalıdır. Süt içilmelidir. Bol miktarda vitamin ve minareler organizmayı ve özellikle karaciğeri zehirlerden arındırır. Süt içmeyenler yoğurt ve beyaz peynir yemelidir. Yemeklere bol miktarda sarımsak katılmalı veya bir iki diş yenilmeli, sofrada her zaman yeşillik bulundurulmaya özen gösterilmelidir. Sofradan doymadan kalkılmaya özen gösterilmeli, mideyi üçe ayırmalı, bir bölümü yemek, bir bölümü su, bir bölümü de hava için ayırmaya özen gösterilmelidir. Rabbim cümlemize sağlıklı ve huzurlu ömürler nasip etsin. Âmin. Dr. Yaşar AĞCA