Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Müjdeleyici bir Hadis-i Şerifinde; “Her kim 3 S 1 T’yi yaparsa, ben onun cennete girmesine kefilimdir.” Buyuruyor.
Bu akılda kalsın diyerek böyle bir şekilde rümuzlanmıştır.
Burada anlatılmak istenen husus bunların yerine gelme şartıdır.
Peki nedir bu 3 S, 1 T?
Bunlardan birinci S şudur: Siz selamı toplum arasında yayarsanız,
İkinci S şudur: Sofranızdan misafiri eksik etmezseniz,
Üçüncü S şudur: Sılayı rahim yaparsanız,
T ‘de gece kalkıp teheccüd namazı kılarsanız, Cennete girmenize kefilim buyuruyor.
Burada toplum arasında selamı yayma hususunda ki, Sen her önüne gelene selam ver, selamı toplum arasında yaymaya çalış. Selam verdiğin kişi s enin selamını almasa bile sen o selamı yine kendin al. Karşında selam vermek için illa ve illa büyük birisini arama. Karşılaştığın çoluk olsun, çocuk olsun, büyük osun, küçük olsun, her önüne gelene selam ver ve selamı toplum arasında yaymaya çalış. Bütün bunları yaptığın sürece sen selamı toplum arasında yayma görevini yerine getirmiş olursun.
İkinci S’ye gelince, sofradan misafiri eksik etmeme hususudur. İbrahim Peygamber (a.s.) sofrasında misafir olmadan sofraya oturmazmış. Nasıl sofradan misafir eksik olmaz? Kişi her gün evinde misafir ağırlamak ister. Ama bazı günler olur ki evine misafir gelmemiştir. O gün için ne yapması gerekir. Evin hanımın der ki: Her türlü çorbayı ve yemeği yaparken birkaç bardak suyu ilave ederek pişirmeye bak. Evimizde misafir gelmemişse çocuklarla o çorbalardan ve yemeklerden birer kap komşularımıza gönder. Çorbanın ve yemeği gitti evde o çorbayı ve yemeği kaç kişi yemişse sen evinde işte o kadar misafiri ağırlamış gibi sevap alırsın.
Üçüncü S’ye gelince, kişi sılayı rahimi hiçbir zaman terk etmemelidir. Sılayı Rahim, eşi, dostu, akrabayı, tanıdıkları, büyükleri, küçükleri ve dostları ziyaret edip hal ve hatırlarını sormadır. Bir ihtiyaçları varsa karşılama hususudur. Şayet bunlar uzakta ise şimdi artık en gelişmiş telefonlar var. Telefonla konuşulabilir, mesajlar yazılabilir, hal hatır sorulabilir. Bu husus sadece bayramlara has değildir. Sılayı rahim her zaman yapılabilecek sevap kazandıracak güzel bir davranıştır.
T’ye gelince işte bu da geceleyin imsak kesilmezden önce kalkıp güzelce abdest alarak 2 şer rekâttan 8 rekât olmak üzere Allah rızası için namaz kılmaktır. İlk başlayanlar için bu sıkıcı olabilir. Kişi 2 rekâttan başlarsa birkaç ay sonra 8 rekât kılmaya başlar. Bunun anlatılamayacak derede sevabı vardır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) her gece kalkarak 8 rekât olarak bu teheccüd namazını kılarmış. Bu namaz bazı kaynaklarda farz, bazı kaynaklarda da vacip olarak geçmektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu namazı rahatsız olduğu zamanlarda gece kılamadığında gündüz bunu kaza ettiği kaynaklardan anlaşılmaktadır. Öyleyse böylesi sevaplı bir namazı kılmak için neden çaba ve gayret göstermeyelim.
Önemli olan mesele bu işe önce niyet edip başlamaktır. Peygamber efendimiz (s.a.v.): “İnnemel a’malü bin niyet” (Müminin niyeti amelinden hayırlıdır) buyuruyorsa bizlerde önce bunu yapmaya niyet etmeliyiz ve kısa sürede başlamalıyız. Rabbim devamını da nasip eder.
Bu 3 S, 1 T’yi yapan kişi elbette bunlara devam ederse her iki cihanda mutlu ve huzurlu olurken Allah (c.c.)’ın sevgili kulları zümresine dâhil olur. Daha bu dünyadayken cenneti kazanma yolunda büyük bir çaba ve gayret sarf etmiş olur.
Rabbim bu 3 S ve 1 T yi yerine getirmeyi cümlemize nasip eylesin. Rabim cümlemize yevmi kıyamette Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in livau’ld hamd sancağı atında toplanmayı ve gölgelenmeyi nasip etsin. Cümlemizi o kıldan inci kılıçtan keskin sırat köprüsünü uçaraktan geçmeyi, cennetine girmeyi ve cennette birbirimizle komşu olmayı cümlemize nasib-i müyesser eylesin. Âmin.