ASR-I SAADET PENCERESİNDEN
ŞABAN KORKMAZ
Varını yoğunu Mekke’de bırakan Hz. Ali’nin imkânları kısıtlıydı. Peygamber kızı Hz. Fatıma ile evlenmek istiyordu ama ona mehir olarak bir zırh ve atından başka verebileceği bir şeyi yoktu. Tereddüt içinde kaldı. Rasül’ün huzuruna varamadı. Cesaretini toplayıp yanına gittiğinde nutku tutuldu, konuşamadı.
Peygamber terbiyesiyle yetişen, güzel yüzlü bu genç, ilmi ve ahlakıyla Rasulullah’ın gönlünü çoktan kazanmıştı oysaki. Kızını onunla evlendirdi Hz. Peygamber ve onları mescidin yanı başına yerleştirip kendine komşu eyledi.
Bir gün Rasulullah uğradığında Hz. Ali evde yoktu. Hz. Fatıma ile aralarındaki kırgınlıktan dolayı öğle uykusunu evinde uyuyamamıştı, Dadını mescide uzanmış, toza toprağa bulanmış halde bulan Allah Rasülü: “Kalk ey toprağın babası (Ebu Turab) sözleriyle uyandırarak üstünü temizlemesine yardım etti. Ne bir soru sordu eşiyle arasında geçenlere dair ne de bir yargılamada bulundu. Hz. Ali onun bu güzel yaklaşımını hiç unutmadı. “Ebu Turab” en sevdiği künyesi oldu.
Asrı saadet döneminden günümüze kadar aktarılmış bulunan bu yaşanmış hadise günümüz evli eşlerine de bir takım mesajlar vermektedir.
Hiç şüphesiz ki evlilik bir aile yuvasıdır. Bu yuvada mutluluk, sağlık ve huzur olmalıdır. Bu sağlık, mutluluk ve huzurun vücut bulması eşlerin birbirlerini sadece ve sadece Allah rızası için sevmeleri olmalıdır. Allah rızası için birbirlerine seven eşler hiçbir zaman birbirlerinin kusurlarını görmemeye çalışırlar, görseler bile örtmeye bakarlar. Çünkü bilirler ki bu dünya onar birbirlerinin kusurlarını örterlerse Yevmi kıyamette de Cenab-ı Allah onları kusurlarını örteceğini yüce Kitabımız Kur’an’ı Kerim’de bizlere iletmiş bulunmaktadır.
Elbette insan zaman zaman unutkan olur, sağlığı yerinde olmayabilir. Herhangi bir şeye karşı bir üzüntü hissetmiş olabilir. Zaman zaman bazen de ne konuştuğunu hatırlayamayabilir. Bunun içindir ki eşler birbirlerini hoş görmeye çalışmalıdırlar. Hal böyle olunca onların mutluluğu ailede bulunan çocuklarına da yansıyacaktır. Çocuklar da büyüyüp evlendiklerinde anne ve babalarından gördüğü o sıcak ilgiyi, sevgiyi, muhabbeti kendi ararında tesis etmeye bakacaklardır. Konu ile ilgili olarak Allah dostlarından Yunus Emre ne güzel sözler söylemiş: “Yaratılanı sevelim yaratandan ötürü.” “Nefistir yolda koyan, yolda kalır nefse uyan.” “Benlik davasını bırak, muhabbetten olma ırak.” Yine bir Allah dostunun şu sözü ne kadar anlamlı ve güzel: “Çok şey bilmenize gerek yok. Sevginin, fedakârlığın, muhabbetin, saygının ve emeğin ne demek olduğunu bilen insanların kıymetini bilin yeter.” Allah dostlarından Muzaffer Ozak Hoca Efendi de şöyle buyuruyor: “Hiç şüphesiz ki Allah’ın en çok sevdiği kulları birbirlerinin kusurlarını görmemeye çalışan, birbirini Allah rızası içi seven, helalinden kazanıp helalinden infak eden cömertlerdir.” Hazreti Mevlana da ne güzel söylemiş ders alınsın diye: “İki can bir olunca, benlik aradan çıkarmış. Gönül sevgiliyi bulunca, kuru dal bile çiçek açarmış.”
Yine bir caminin yanında yapılmış güzel bir çeşmenin ön kısmına yazılan şu sözler ne kadar da anlamlı: “Şu güzel çeşmenin tası yok, kırma insan kalbini yapacak ustası yok.”Meselenin özü birbirimizi hiçbir çıkar ve menfaat gözetmeden tatlı dille ve güler yüzle sadece Allah rızası için sevmemiz olacaktır. Zaten atalarımız da bununla ilgili ne güzel bir sözleri söylemişlerdir: “Görgülü kuşlar gördüğünü işler.” “Atın iyisi koşmasından, insanın iyisi konuşmasından belli olur.” “Hiç şüphesiz ki evi boya güzelleştirir, insanı huyu güzelleştirir.” “Çeliğin iyisi suyundan, insanın iyisi huyundan olur.” “Hiç şüphesiz ki gülü dikeniyle, insanı kusuruyla sevmek gerek.” İşte bunun içindir ki insanız, beşeriz, şaşarız. Kalplerde olan sevgi ve saygı insanların özellikle eşlerin birbirlerini hoş görmesiyle daha da yeşerip neşvi neva bulacaktır. O halde her birimiz her birimizi sadece ve sadece Allah rızası için sevmeye bakalım ki ömürler sağlıklı, huzurlu ve bereketli olsun, derken konu ile ilgili yazmış olduğum şu satırları okumaya ne dersiniz?
Durup selam veriyor,
Gül cemale eriyor,
Sevapları deriyor,
Güzelim insanoğlu.
Sevgi eker bitirir,
Az da olsa yetirir,
Hoşgörüyü getirir,
Güzelim insanoğlu.
Sevgi, şefkat beziyor,
Dua edip süzüyor,
Bulutlarda geziyor,
Güzelim insanoğlu.
Uyanıyor gafletten,
Hiç kaçmıyor rahmetten,
Ümit kesmez Allah’tan,
Güzelim insanoğlu.
Örer hizmet ağını,
Korkmaz açar bağını,
Yaşamakta çağını,
Güzelim insanoğlu.