150. HAFTA TÜRKELİ GAZETESİ SANAT-KÜLTÜR
SAYFASI YAZILARI
HAZIRLAYAN: ŞABAN KORKMAZ
HAFTANIN AYET-İ KERİMESİNİN MEALİ: “Bu Kur’an uydurabilecek bir söz değildir. Ancak kendinden önce gelen kitapları tasdik eden, inanan bir kavme her şeyi açıklayan, doğru yolu gösteren bir hidayet ve bir rahmettir.” (Yusuf Suresi: 111)
&&&
HAFTANIN HADİS-İ ŞERİFİNİN MEALİ: “Kıyamet gününde kula; ömrünü nerede geçirdiğinden, gençliğini nerede yıprattığından, malını nasıl kazanıp nereye sarf ettiğinden ve ilmi ile ne yaptığından soruluncaya kadar ayakları yerinden ayrılmaz.” (Tirmizi, 4/36)
&&&
BAŞYAZI:
ŞABAN KORKMAZ
İŞTE ECDADIMIZ BUYDU!
Yeryüzünde altıyüz küsur yıl hüküm sürmüş hiçbir devlete rastlamak mümkün değildir. Bu bizim ecdadımız altı yüz küsur yıl dünya üzerinde hüküm sürmüş ve her gittiği yere adaleti, sevgiyi, saygıyı, birliği, beraberliği, cömertliği ve hoşgörüyü götürmüştür.
Bunun yanında ibadet edilecek Allah (c.c.)’ın evleri olan camileri yaparken de caminin bir duvarına yetimler, öksüzler, fakirler ve muhtelif durumda bulunan ihtiyaç sahipleri için sadaka taşı koymuşlardır. Bu sadaka taşlarına konan paraları ve oraya konulan paraları hiçbir kimse görmemekteydi. Koyan Allah (c.c.) rızası için koymakta, ihtiyacı olan da ihtiyacı kadar almaktaydı.
Hatta ve hatta bu sadaka taşlarına konan paraların günlerce aylarca bazen oralarda bulunduğu birileri tarafından anlatılmaktadır. Hal böyle olunca insanların hepsinin de kanaatkâr olduğu, fakiri, fukarayı, yetimleri ve öksüzleri düşünen bir toplum olduğu ortaya çıkmaktadır.
Öyle ki ecdadımızın döneminde bazı zenginler zekât verecek birilerini bulmakta zorlanırlarmış. İşte böylesine bir devlet ve toplum nasıl yıllar yılı yaşamasın? Tıpkı et ve tırnak misali birbirine kenetlenmiş, her bir işini sadece ve sadece Allah (c.c.) rızası için yapanların bulunduğu bir toplum nasıl olmuş da yıkılıp gitmiş. Demek ki Asr-ı Saadet döneminde olduğu gibi bu dönemlerde de fitne kol gezmiş, günümüzde de hala da gezmektedir. İnsanların mutluluğuna yoktan yere tuz biber ekmenin yanında pişmiş aşa su katanların olduğu gözlemlenmektedir. Oysaki bu yalan olan bir dünyada yaşamaktayız. Öbür ebedi âleme neyi götüreceğiz sevaplarımızdan başka? İşte bunun bilinci içinde olmak lazım. Bütün anne ve babaların da bunu idrak edebilmeleri ve çocuklarına bu durumu anlatmaları gerektiğine inanıyoruz.
Millet olarak yeniden özümüze dönmenin zamanı gelmiş de çoktan geçmektedir. Birbirimize sarılmanın, mutluluk şarkıları söylemenin, yediğimiz bir dilim ekmek de olsa onun bölüşmenin sonucunda alınan sevapları elde edebilmek ne güzel olur değil mi?
Ey Yüceler Yücesi Rabbimiz! Bütün kullarına yaşama sevinci ve heyecanı ver. Bizlere ihlâsla yaşamayı nasip eyle. Elinde olanla yetinenlerden, başkalarının elinde bulunanlara haset etmeyenlerden eyle Ya Rabbi. Yaşadığımız süre zarfında sadece senin rızanı kazanmayı nasip eyle. Yetimi, fakiri, fukarayı ve öksüzleri düşünenlerden eyle. Ağzımıza fermuar çekerek hiçbir kimsenin gıybeti yapmamayı cümlemize nasip eyle Ya Rabbi. Seni her an zikretmeyi, seni sevmeyi, senin sevdiklerini sevmeyi, seni sevenleri sevmeyi nasip eyle Ya Rabbi. Önümüzden, arkamızdan, sağımızdan solumuzdan, altımızdan üstümüzden gelecek her türlü felaketlerden bizleri emin ve muhafaza eyle Ya Rabbi. Âmin.
&&&
BİR ADAM VARDI
Kafasını hep boş yere yorardı,
Elin boşa açıp gitti gördün mü?
Yalan yanlış daim sual sorardı,
Kötü tohum saçıp gitti gördün mü?
Şaban Korkmaz
&&&
İlginç Bilmeceler:
-Hangi ağaca tırmanılmaz?
Cevap: Soy ağacına.
***
-İshal olmuş böceğe ne denir?
Cevap: Cırcır böceği
***
-Hangi kapak çevrilerek açılmaz?
Cevap: Göz kapağı.
***
-Bir gelinim var gelenin elini öper, gidenin eline öper?
Cevap: Kapı
***
-Borcu olmayan ilçemiz hangisidir?
Cevap: Ödemiş.
&&&
DUAMIZ!
Allah’ım! Doğru yoldan şaşmaktan, gariplerden, mazlumlardan ah almaktan uzak eyle Ya Rabbi.
Allah’ım! Kul hakkıyla ölmekten, düşman şerrinden, evlat kahrından cümlemiz Sen muhafaza eyle Ya Rabbi.
Allah’ım! Ruhumuzu said, ömrümüz mezid, kavlimiz sedid, namazlarımız, mukabelelerimiz, namazlarımız, hayırlarımız, hasenatlarımız, dualarımızı makbul eyle Ya Rabbi.
Allah’ım! Yaşantımıza güç ver, ihlasla Sana yönelmeyi, gazel ameller ve ibadetler yapmayı ve sevaplar işlemeyi cümlemize nasip eyle Ya Rabbi.
Allah’ım! Aciziz, yoksuluz, garibiz, üstelik belki de günah bataklığının içindeyiz, ancak ve ancak Sana kulluk ederiz ve Senden yardım dileriz. Günahlarımızı yok ederek sevdiğin kullar arasına da bizleri ilhak ediver Ya Rabbi. Âmin. Âmin. Âmin. Velhamdülillahi Rabbil Aleminel Fatiha.
&&&
BİR BACIMIZIN ANLATTIKLARI!
Bir bacımız geçtiğimiz günlerde Ramazan umresine gidip geldi. Dönüşünde tanıdıklarına şunları anlatıyordu:
“Ben Ramazan umresine gitmeden önce şeker hastası idim. Bunun için de bir miktar ilaç kullanıyordum. Mübarek beldelerde kaldığımız kırk gün içinde ben hiçbir zaman doğru dürüst yemek yemedim, sadece hurma ve Zemzem’le karnımı doyurdum. İnanın hiçbir zaman hiçbir şekilde açlık çekmedim. Orada gereği gibi ibadet ve taatlarda bulundum. Orada kaldığımız kırk günün nasıl gelip geçtiğini anlayamadım. Yurduma döndüm ama aklım hep oralarda kaldı. Umre dönüşünde doktoruma kontrol için gittiğimde doktorum şaşırıp kalmıştı. Yapılan tahliller sonucunda ben de şeker hastalığından eser kalmamıştı. Rabbime ne kadar şükretsem az.”
“EEE, RABBİM NEYLER, NEYLERSE GÜZEL EYLER.” diye boşuna söylememişler.
&&&
ÖNEMLİ BİR SÖZ!
*Kim bilir yapılan küçük bir iyilik; kaç hastalığı, kaç belayı, kaç musibeti, engelliyor… İnsanoğlu “hala duamız kabul olmadı”, diyor.
Bir şeylerde bir eksiklik mi var, bir türlü farkına varamadık mı, ne?
&&&
İNCİLERDEN BİR DEMET
-Göz, Allah’ın kudret ve sanatını görmek içindir… Eşin, dostun ayıplarını ve haramlarını görmek için değildir. Hz. Mevlana (k.s.)
***
-Allah (c.c.) kuluna çok soru sormaz, sadece şunu sorar? Ben seninleydim, sen kiminleydin? Cüneyd-i Bağdadi (k.s.)
***
-Mideye helal lokma girdiğinde azalardan güzel ameller sadır olur.
Ahmed Rifai (k.s.)
***
-Dünyada maddi hayata meyledenler için hayat, deniz suyu içmeye benzer, içtikçe susarlar, susadıkça içerler. Muhyiddin Arabi (k.s.)
***
-Çocuklarımızın ayağına batacak dikenler ya ektiklerimizdir, ya da sökemediklerimizdir. (Anonim)
***
-Borcunu gizleyen batmış, hastalığını gizleyen ölmüş. Hiç şüphesiz ki ödünç güle güle gider, ağlaya ağlaya gelir. Borç uzayınca kalır, dert uzayınca alır. Sakın ha, cimriye borçlu olma, ya düğünde ister, ya bayramda! (Anonim)
***
-Mal, mülk, para tutkusu, nefsine gelse de hoş; Unutma ki ey insan! Tabutların içi boş. Ne bir savcı kalırdı, ne bir yargıç, ne yasa, şu insanoğlu önce kendini bir yargılasa. (Cengiz Numanoğlu)
&&&
SAKIN BEKLEMEYİN OLUR MU?
Sakın ola ki beklemeyin!
Neyi beklemeyeceğiz?
Şunları beklemeyin can dostlar:
-Nazik olmak için gülümsemeyi beklemeyin,
-Sevmek için sevilmeyi beklemeyin,
-Paylaşmak için çok olmasını beklemeyin,
-Dua etmek için acıları beklemeyin,
-Yardım etmek için Cuma’ları beklemeyin,
-Barışmak için küsmeyi beklemeyin.
Beklemeyin ki vakit geç olmasın ve kaybedenlerden olmayalım…
&&&
ARADAKİ MUHABBET KALKARSA!...
İnsanların arasındaki muhabbet kalkarsa;
-Güven kalkar, insanlar birbirine güvenemez.
-Merhamet kalkar, sıhhat kalkar, hastalıklar başlar.
-Sevgi, saygı, muhabbet, cömertlik ve hoşgörü kaybolur gider.
-Kıtlık, yokluk, kargaşa ve karaborsa başlar.
-Para çok olur, ama bereket yok olur gider.
(Karalama Defterimden)
&&&
BU HADİS-İ OKUYALIM VE ONA GÖRE
DAVRANALIM OLUR MU?
(AĞZIMIZA FERMUAR ÇEKELİM)
“Kıyamet gününde kula bütün amelleri arz edilir. Kul der ki, Ey Rabbim! Ben amel defterimde dünyada iken yaptığım bir takım ibadetleri göremiyorum. Onlar benim defterime niçin yazılmamış? Ona şöyle denilir. Onlar gıybetini yapmış olduğun kimselere verilmiştir.” (Muhtarü’l-Ehadis. S.84)
Sevgili Can Dostlarım! Buradaki Hadis-i Şerif bizlere çok güzel mesajlar vermektedir. Öyle ki bizim ve hepimizin hiç birimizin hiçbir kimsenin ne olursa olsun gıybetinin yapılmaması gerektiğini ve müflis konumuna düşmememiz istenmektedir. Şöyle bir düşündüğümüzde biz birilerin gıybetini yaptığımızda ne kazanıyoruz? Hiçbir şey kazanmadığımız gibi bin bir zorluklarla elde etmiş olduğumuz sevapların elimizden hiç farkında olmadan karşı tarafa hediye ettiğimizin farkına bile varamıyoruz. Bu ne acayip bir haldir, anlamak mümkün mü? Öyleyse, gelin bu saatten itibaren ne olursa olsun hiçbir kimsenin gıybetini yapmamaya Allah (c.c.) için söz verelim ve verdiğimiz sözü Allah (c.c.) rızası için yerine getirmeye çalışalım olur mu?
&&&
SEHER VAKTİ
Günahlardan arınırsın,
Gökyüzünde barınırsın,
Sevaplara boyanırsın,
İyi bil ki seher vakti.
Şaban Korkmaz
&&&
ANNE VE BABANIN ÖNEMLİ GÖREVLERİ!
Her anne ve baba çocuklarına şunları yapmalarını sağlamalıdır:
-Çocuk; ergenlik çağına girdiği zaman, onun abdest, namaz ve oruç gibi ibadetleri terk etmesine göz yumulmamalıdır.
-Oruca alışması için Ramazan’ın bazı günlerinde çocuklara güçleri yettiği nispette oruç tutmayı emretmelidir.
-Çocuğu haramdan, hırsızlıktan, emanete karşı hıyanetlik etmekten, yalandan ve her türlü çirkin hareket ve sözlerden caydırmaya çalışmalıdır. Yani bu gibi cinayetlerden korkması için gereken uyarı gösterilmelidir.
-Anneye, babaya, öğretmene ve bütün diğer büyüklere karışı itaatkar olmayı öğretmelidirler.
&&&
ÖNCE SAĞLIK
600 Yıl Önce Yaşamış Ünlü Türk Hekim İbn-i Şerif’ten tavsiyeler:
-Kuru incir cevizle birlikte yenirse; akciğeri temizler ve kronikleşmiş olsa da öksürüğü kökten keser.
***
-Bağırsaklardaki dışkının sıvısı bağırsak solucanları tarafından emilir. Dışkı kuru kalır ve kabızlık oluşur. Hurmayı cevizle yemek buna mani olur.
***
-Yanıklara gül yağı ve yumurta akı sürülürse çok yararlı olur. Bu etkinin aynısını Tahin de tek başına gösterir.
***
-Kırkkilit otu kurusu toz haline getirilip balla karıştırılır ve günde bir tatlı kaşığı yenirse fıtığı içten tedavi eder.
&&&
Yorumlar
Kalan Karakter: