İNCİLERDEN BİR DEMET
ŞABAN KORKMAZ
-Akıllı, korktuğu şey başına gelmeden önce, onun çaresine bakandır.
***
-Allah korkusu, seni O’na ulaştırır ve kendini beğenmekten uzaklaştırır.
***
-Dünyayı sevmek, Allah sevgisini kalpten götürür. Allah-ü Teala’dan başkasından korkmak, Allah korkusunu kalpten çıkarır; Allah’tan başkasından istemek, Allah-ü Teala’ya ümidi kalpten uzaklaştırır.
****
-Zenginlerle sohbet ederken aziz, fakirlerle sohbet ederken alçakgönüllü ol. Zenginlere karşı izzetli davranman tevazu, fakirlere karşı alçakgönüllü olman şereftir.
***
-Evliyanın sohbetine katılan kimse, Allah-ü Teala’ya kavuşturan yolu bulur.
***
-Nefsine ait bir şeyi güzel gören kimse ayıplarını ve kusurlarını görmez. Her hususta nefsini itham edenlerden başkası, kendi kusurlarını göremez.
***
-Kul için güzel edepten daha iyi mertebe göremedim. Çünkü aklın varlığı edeptir. İnsan edep ile dünya ve ahirette yüksek derecelere kavuşur.
***
-Kim nefsini terbiye ederse, herkes ondan terbiye öğrenir. Edep ehline aykırı hareket eden, yasaklara dalar ve kendisine tabi olanlar yoldan saparlar.
***
-Kim sözüyle ve işiyle sünneti nefsine hakim kılarsa, sünnete uyarsa hikmetle konuşmuş ve yapmış olur. Kim nefsine ve arzusuna göre iş yaparsa ve konuşursa bid’at işlemiş olur.
***
-Tasavvufta yetişmek isteyen mürid, talebe, tasavvuf erbabı olanların ilminden bir şey işitir ve bu işittiği şeyle amel ederse, bu husus kalbinde ömrünün sonuna kadar istifade edeceği bir hikmet olur. İşitip amel etmeyen kimse için ise, işittiği şey ezberlenen bir hikâye gibi akılda kalır ve zamanla unutulup gider.
***
-İnsanlar isteklerine karşı çıkmadıkça, bulundukları ahlak üzere halim selimdirler. İsteklerine karşı çıkılınca iyi görünen insanlar hemen kötü ahlaklı kesiliverirler. Gerçekten iyi insanlar isteklerine karşı çıkılınca da değişmezler.
***
-Üç şey düşmanlığa sebep olur: Mala tamahkarlık, insanların ikramlarına düşkünlük göstermek, insanların göstereceği itibara önem vermek.
***
-İbadetin tadını alan kimse ibadetten usanmaz. Usanan kimse, Allah-ü Teala’yı az tanıdığı için usanır. Peygamber Efendimiz o kadar çok namaz kılardı ki, mübarek ayakları şişerdi.
***
-Arzu ve isteklerinin peşinden koştuğun müddetçe zindanda gibisin. İşi Allah-ü Teala’ya havale edersen, rahata ve selamete erersin.
***
-Zühd, dünyadan el etek çekmek ve dünya kimin eline geçerse geçsin kaygılanmamaktır.
***
-Dürüst, gerçek ve doğru korku, açık ve gizli günahlardan büyük bir dikkatle sakınmaktır. Sabırlı kimseler, sıkıntılara katlanmayı huy edinenlerdir.
***
-Tevazunun kaynağı şunlardır: Cehaletini hatırında tutmak, işlediği günahı unutmamak ve Allah-ü Teala’ya devamlı muhtaç olduğunu hiç aklından çıkarmamak.
***
-Allah-ü Teala’nın marifetle aziz kıldığı bir kimseye yaraşan, günah işleyerek kendini zelil etmemesidir.
***
-Her çeşit üzüntü fazilettir, mü’min için derecede ziyadeliktir. Fakat üzüntünün sebebi günah olan şeyler olmamalı. Bunları yapamadım diye üzülmemeli. Her çeşit üzüntünün fazilet olması, üzüntünün insanın derecesini yükseltmese bile günahlarının silinmesine, affedilmesine sebep olmasıdır.
****
Bu güzel inciler Allah Dostlarından Ebu Osman Hir’i tarafından söylenmiştir. Rabbim kendisinden ebediyen razı olsun. Onların şefaatine bizleri nail eylesin.
Yorumlar
Kalan Karakter: