Rabbimiz her bir insanı eşrefi mahlûk (mahlûkların en şereflisi) olarak yaratmış ve her bir nimeti onun emrine vermiştir. Ayrıca bu dünyanın bir imtihan dünyası olduğunu, her bir insanın her dakika ve her saat imtihan üzere bulunduğunu ve bu yapılan ve işlenen sevapların ve günahların insanın her iki tarafında bulunan melekler tarafından birer birer kaydedildiğini bildirmiştir.
Ama gelin görün ki, insanoğlu çok mu çok (birileri hariç) nankör. Olabildiğince şımarık, kaba, kibirli, havalı, bedbin, yaramaz, cimri, yardımlaşmayı bilmeyen, yetimin ve öksüzlerin yaralarını sarmayan bir varlık olup çıkmış. İşte bu insanların böyle olmasındaki en büyük neden anne ve babaların onları daha küçükken mümkün olduğunca eğitmemelerinden kaynaklandığını göstermektedir. Anne, baba ve öğretmen uyarıcı olmalı, sevecen olmalı, sorumluluk sahibi olmalı. Her bir insan; “Ben bu dünyaya niye geldim?’ diyerek kendini sık sık sorgulamalı, akşamlara yatmadan önce o gün akşama kadar işlemiş olduğu günahları ve sevapları mizan terazisine koyup tartarak kendini hesaba çekmelidir ki, Allah’ın sevdiği kullar zümresine dâhil olabilsin.
Toplumun içinde Rabbimiz insanların delisini ve velisini gizlemiştir. Akıllı bazı insanlar bu insanların deli mi yoksa veli mi olduğunu sezer hale gelmiş bulunmaktadır. Konu ile ilgili olarak Allah Dostlarından Bişr-i Hafi bakınız şu önemli cümleleri bizim için söylemiş herhalde. Okuyup, analiz etmeye, anlamaya, anlatmaya ve her bir sözün kıymetini bilmeye ve böylece bunlarla amel etmeye ne dersiniz?
-Ana ve babanın evlatlarına duaları, bir Peygamberin ümmetine olan duası gibidir.
-Melekler, kendisine hayran kaldığı kulun amelini yükseğe çıkarır ve Allah-ü Teala’nın huzuruna götürür.
-Dün öldü, bugün can çekişiyor, yarın daha doğmadı. Öyle ise şu anı değerlendirmek için ilim elde ederek amele sarıl.
-İnsanların arasında tanınmak isteyen, ahiretin tadını alamaz.
-Şöhreti seven kimse Allah-ü Teala’dan hiçbir şekilde korkmaz.
-Dünya ve ahirette elem ve kederden kurtulmak isteyenler, kötü ahlak sahipleriyle görüşmemelidir.
-Hüzün padişahtır. Bir yere yerleşince oraya başka bir şeyin yerleşmesine razı olmaz.
-Hiç şüphesiz ki kim Allah-ü Teala’ya yaklaşırsa, insanlardan uzak kalır.
-İnsanların sırlarını ortaya çıkaracak soruları sakın sormayın.
-İki haslet vardır ki, kalbe sıkıntı verir: Çok konuşmak ve çok yemek.
-Cimrinin yüzüne bakmak, insanın kalbini karartır.
-Kötülüklerini gizlediğiniz gibi iyiliklerinizi de gizleyin.
-Dünyayı çok seven ona muhabbet besleyen ölümü sevmez.
-Hiçbir kimsenin gıybetini yapmayın ve müflis konumuna düşmeyin.
-Kişinin ameli az olursa, düşünce ve sıkıntıya müptela olur.
-Amel defterinize ne yazıldığına dikkat ediniz. Çünkü bu, Rabbinize karşı okunacaktır. Yazık o kimseye ki çirkin söz konuşur.
-Şaşarım o adamın aklına ki, din kardeşinin arkasından çekiştirir ve yüzüne gelince ona sevgi gösterir, hemen onu övmeye başlar.
-Şöhretten sakının ve helal lokma yiyerek çocuklarınıza da helal lokmalar yedirmeye bakın.
-Amellerin kıymetlisi üçtür: Birincisi mal az olduğunda da cömert olabilmektir. İkincisi tenhada da vera sahibi olabilmek, yani haramlardan kaçabilmektir. Üçüncüsü, kendisinden korkulan ve bir şey umulan kimsenin huzurunda da hakkı söyleyebilmektir.
Önemli Not: Bu önemli sözleri kesip saklamaya, herhangi bir sohbette anlatmaya, ayrıca aile içinde toplu olarak bir gün istişare edip okumaya, anlamaya ve anlatmaya ne dersiniz? Gelin bunu hep beraber yapalım ve sevap defterlerimizi güzel amellerle doldurmaya bakalım olmaz mı? Allah’a emanet olun efendim.
Yorumlar
Kalan Karakter: