159. HAFTA TÜRKELİ GAZETESİ SANAT-KÜLTÜR SAYFASI YAZILARI
HAZIRLAYAN: ŞABAN KORKMAZ
HAFTANIN AYET-İ KERİMESİ’NİN MEALİ: “Şüphesiz Allah (c.c.) size emanetleri ehline (sahibine) vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz vakit, adaletli olarak hükmetmenizi emrediyor. Gerçekten Allah’ın size yaptığı öğüt, ne güzel öğüttür. Şüphesiz Allah (her şeyi) işiten (ve her şeyi) görendir. (Nisa Suresi, 58)
&&&
HAFTANIN SÜNNETİ SENİYYESİ’NİN MEALİ: “Başınızda bulunan idareci bir Habeş kölesi de olsa, size Allah’tan korkmanızı tavsiye ediyorum. Çünkü gerçekten sizden her kim yaşayacak olursa, pek çok ihtilaf görür. ( Bu ihtilaflardan korunmak ve kurtulmak için), Benim ve kendilerine hidayet edilen olgun ve dürüst (dört) halifenin sünnetine sımsıkı sarılın. Onların sünnetine iyice tutunun, (Onların sünnetlerini) dişlerinizle sımsıkı ısırın. (Yani o sünnetlerden asla ayrılmayın.) Sonradan din adına uydurulan her şeyden sakının. Çünkü gerçekten sonradan din adına uydurulan (yani dini kaynaklarda hiçbir şekilde yer almayan) her şey, sapıklıktır. Ve her sapıklık cehennemdedir. (Cehenneme girmeğe sebeptir.) (Sünen-i Ebi Davud, no. 4607)
&&&
BAŞYAZI:
ŞABAN KORKMAZ
HER BİR ŞEYİN SAHİBİ HİÇ ŞÜPHESİZ Kİ YÜCE ALLAH’TIR
Satın aldığı çorak, ekilemez bir araziyi ıslah ederek ekilebilir hale getiren tek gözlü adam, tarlaya seslenerek:
-Ey tarla, demiş. Şimdi gerçek sahibini buldun.
Tarla dile gelip cevap vermiş:
-Seninle birlikte üzerimden 99 tek gözlü geçti. Beni bırakıp giden çift gözlülerin hesabını sen yap.
Hiç şüphesiz ki her bir şeyin gerçek sahibi Yüce Allah’tır. Şöyle bir düşünüldüğünde insanın kendi vücudunda bulunan bütün organlar bile onun değil, onları yaratan Yüce Allah’ındır.
Hal böyle iken kendini bilen insan bir tefekküre dalabilse, kendisine gelecek ama gelin görün ki şeytan ve nefis buna bir türlü müsaade etmiyor.
İmanlı, inançlı, ilim ehli, vefakâr, yardımsever, cefakâr, cömert ve her bir ilmi öğrenmek için yola çıkan kişi her gün yatmadan önce kendini hesaba çekendir. O gün akşama kadar işlemiş olduğun günahları ve sevapları manevi mizan terazisinde tartmaya bakarken ertesi gün hiçbir günah işlememeye azmedendir.
Hiç şüphesiz ki insanız ya! Aynı zamanda günah bataklığının içindeyiz ya! Haliyle o kadar aciz ve
yoksuluz ki ! Ancak, Yine De O’na kulluk ederiz. Rabbim kendisine kul, Habibine Ümmet olanlarda eylesin.
Var mısınız böyle düşünmeye ve hareket etmeye! Bu yazıyı okuduktan sonra cevabınızın olumlu olduğunu düşünmeye başladım bile. Rabbim hepinizden razı olsun.
***
İŞTE AKILLI ÖĞRENCİ BUDUR!
Materyalist bir öğretmen, öğrencisine:
“Söyle bakalım Allah nerede? Eğer bilirsen bir portakal vereceğim” deyince, çocuk anne ve babasından öğrendiklerinden hareketle şu cevabı verir:
“Siz bana O’nun olmadığı bir yeri gösterin, ben size bir bahçe dolusu portakal vereceğim.
Bunun üzerine öğretmen ne diyeceğinin şaşırır, hiçbir şey söyleyemez bir vaziyete gelmiştir.
&&&
İNSANLARI KİM KURTARIR?
Yüce Allah insanları ve cinleri
Kullukta imtihan için yaratmış
İmtihanı kazanan razı olduğu kullarını
Cennetine katmış.
İnsanları kim kurtarır?
ALLAH, KUR’AN, RASÜL kurtarır.
Hamd Âlemlerin Rabb’ına
O’dur Rahman, O’dur Rahim
Din Gününün sahibi hesabımız görülürken.
İnsanları kim kurtarır?
ALLAH, KUR’AN, RASÜL kurtarır.
O EHAD’dır, O SAMED’dir.
O doğmamıştır, doğurulmamıştır.
Yaratılan hiçbir şey,
Ona benzemez, dengi değildir.
Ahirette hesabımız görülürken
İnsanları kim kurtarır?
ALLAH, KUR’AN, RASÜL kurtarır.
Garip Serçe Kul
&&&
BİR KISSA VE BİR HİSSE!
Aziz Mahmut Hüdayi Hazretleri, bir müridiyle beraber, kayıkta boğazı geçerken, müridi:
“Efendim! Şimdi ölümle aramızda şu tahtadan başka bir şey yok.” der. Bunun üzerine hazret müridine:
“Evladım! Karada o da yok.” diye karşılık verir.
Üzerinde düşünmeye değer cümleler değil mi?
&&&
YETİMERE BAKARAK
Yokla hele özünü,
Dinle büyük sözünü,
Helale dik gözünü,
Yetimlere bakarak.
Şaban Korkmaz
&&&
BİR SORU BİR CEVAP:
Soru: Tasavvuf Nedir?
Cevap: Kalbi kirlerden arındırma ve nurlarla parlatma yolu, olgun insan olma çabası, iman hakikatlerine ulaşma yolu. Yalnız kalma, az yiyip içme, ibadet, Allah’ı anma gibi vesilelerle kalbini temizlemeye ve nurlandırmaya çalışanların kalp ayağıyla yürüdükleri yolları. Gaye, imanı inkişaf ettirmek, Allah’ı tanımaktır.
(Sorular Ve Cevaplar)
&&&
ŞEMS-İ TABRİZİ (K.S.) SÖZLERİ
-Ey insan! Yalnızlıktan şikâyet etme sakın; Öyle bir dostun var ki, sana şah damarından daha yakın.
***
-Güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle,
dostu tüm derdiyle sevebilmektir.
***
- Gamzelendi gönül yine devası ah’tır,
Gönlü mahzun olanın dostu Allah’tır.
***
-Hak yolunda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil. Kılavuzun daima yüreğin olsun, omzun üstündeki
kafan değil. Nefsini bilenlerden ol, silenlerden değil.
***
-Gerçek aşkı kalem yazmaz ki, kitaplarda bulasın.
***
-Her şey çok olunca ucuzlar, edep bunun aksinedir, o çoğaldıkça değeri artar.
&&&
BURASI VE ORASI
Burası dünya, orası ise hiç şüphesiz ki ahiret yurdu. Büyükler ne güzel söylemişler:
“BURADA ALDIYSAN ORADA VERİRSİN,
BURADA VERDİYSEN ORADA ALIRSIN.”
Sevgili Can Okuyucularım! Burada bahsedilen konu himmetten, sadakan ve cömertlikten bahşetmiş o büyükler.
Diyorlar ki açıkça bu dünyada yaşadığın süre zarfında alanlardan değil de verenlerden ol. Bu dünyada ne kadar verirsen ahirette onu amel defterine işlenmiş olarak görürsün. Burada alırsan orada da verirsin.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir Hadis-i Şerifi’nde şöyle buyurmaktadır:
“EL CENNET-İ DAR’ÜL ESHİYA”
(CENNET CÖMERTLERİN YURDUDUR.)
Öyleyse gelin buruda almaya değil de vermeye alışalım ve kazananlardan olalım.
&&&
GÜZEL AHLAKLI OLANLARIN VASIFLARI:
(BİR DOSTUMUN SÖYLEDİKLERİ)
-Müşavereyi elden bırakmazlar.
-Misafire ikram ederken aceleci olurlar.
-Yemek yerken evvelinden ellerini yıkarlar.
-Tatlı dilli ve güler yüzlü olurlar.
-Sır saklamasını bilirler.
-Söz verdiğinde sözlerini yerine getirirler.
-Az yerler, az uyurlar, çok zikrederler.
-Karşılaştığı bütün insanlara selam verirler.
-Sürekli bir halde abdestli bulunmaya özen gösterirler.
-Yatmadan önce kendilerini hesaba çekerler.
-Anne ve babası için her ay sadaka verirler.
-Vaktinde kılamadığı namazları varsa kısa zamanda kaza ederler.
-Namazlarını cemaatle edaya bakarlar.
-Kur’an okuyarak ayda bir hatim yaparlar.
-Hayra hasenata (gecede, gündüzde) koşarlar.
-Yetimlerin ve öksüzlerin ihtiyaçlarını giderirler.
-Helal lokmalarla beslenmeye özen gösterirler.
(Karalama Defterimden)
&&&
EZAN SESLERİ
Şu yurdun her yeri camiler dolu,
Bir cennet misali sağı solu.
İnliyor beş vakit ezan sesleri,
Bu sesleri doldurup çıkıp gökleri.
Çağırır herkesi haydin felaha,
Yalvarın müminler gelin Allah’a.
Ne yazık duymuyor kimse bu sesi,
Sadece bir dünya olmuş gayesi.
Haydin salaha derken müezzinler,
Âşık olan mümin derinden inler.
Camiler kurtuluş, felah yeridir,
Camiye koşanlar Hüda eridir.
Ölümü anınca uyanır mümin,
Allah’ın nuruna boyanır mümin.
Gözyaşı secdeyi ıslatır gelir,
Kalbini namaza başlatır gelir.
Gafil olmaz âşık olan dünyada,
Camile girince başlar feryada.
Riyadan arıdır, gösteriş yapmaz,
Halık’ı Allah’tır, dünyaya tapmaz.
Merhum
Şah İsmail ÖZALP
&&&
ÖNEMLİ BİR UYARI!
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Buyurdular ki;
“Bir Müslüman’ın yanında bulunmayan din kardeşine yapacağı dua kabul olunur. Bir kimse din kardeşine hayır dua ettikçe, yanında bulunan görevli bir melek ona; “DUAN KABUL OLSUN, AYNI ŞEYLER SANA DA VERİLSİN.” Diye dua eder. (Müslim)
Birbirimizin gıyabında dua edebilme dileğiyle Allah’a emanet olun Efendim.
&&&
BİR EVLADIN BABASI İÇİN FERYADI!
(YAŞANMIŞ BİR HAYAT HİKÂYESİ)
Köyün birisinde bir adam tek olan evladını hasretine dayanamayız diyerek okumaya göndermez. Besler, büyütür, çoluk çocuk sahibi yapar. Hep beraber dört odalı bir evde hep beraber yer içerler.
Adam Hak vaki olur öbür dünyaya göç eder. Babasının öbür âleme göç etmesinden sonra evladı eve döner sürekli olarak ağlamaya başlar. Bunu gören köyün imamı neden ağladığını sorduğunda cevabı şu olur:
“Ben ağlamayayım da kimler ağlasın hocam. Babam beni büyüttü besledi, çoluk çocuk sahibi olmamı sağladı. Babam öldüğünde arkasından bir Yasin bile okuyamadım, buna yanarım, buna ağalarım hocam. Ne olursun bana en kısa süre içinde Kur’an’ı Kerim’i öğret de babamın arkasından her gün Yasin okumaya çalışayım.”
Kısa zaman içinde Kur’an’ı Kerim’i öğrenen evlat, her gün babasının mezarına gidip Yasin okumaya başlar. Evlatlarına da Kur’an’ı öğretmeye çalışır ve bunu başarır. Ve artık o daha önce camiye gitmeyen evlat şimdi cami kuşu oluştur. Köydeki caminin müezzini olmuştur artık. O ezanları okur, namazda müezzinlik yapmaya başlar. Kışın çok soğuk havalarda evde hep beraber cemaat olarak ailecek namazlarını kılarlar. Ramazan ayında oruçlarını tutarlar.
Geç te olsa Kur’an’ı Kerim’i öğrenen evlat çocuklarından ikisini de hafız olarak yetişmeleri için elinden gayreti ve çabayı gösterir. Kazancının önemli bir bölümünü anası ve babası için tasadduk eder. Çocuklarını mümkün olduğunca cömertçe yetiştirir.
RABBİM NEYLER, NEYLERSE GÜZEL EYLER.
&&&
BUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?
İLK MÜEZZİN BİLAL-İ HABEŞ-İ (R.A.)’IN HER ABDEST ALIŞININ ARDINDAN İKİ
REKÂT NAMAZ KILDIĞINI;
BİLİYOR MUYDUNUZ?
Rabbim cümlemize böyle yapmayı nasip eylesin. Âmin.
&&&
Yorumlar
Kalan Karakter: