II. BÖLÜM
“Her gün pazar yerinde “Ya Rabbi, muhtaçlara sadaka verenlerin her birine, karşılık ve mükâfat ihsan eyle; tamahkâr ve eli sıkı olanlara ziyan ver” diye yalvaran iki meleğin duası ve cömert kimsenin Hakk yolunda mücahit olduğu heva ve heves yolunda müsrif olmadığı hakkında”
O para veriş cömert kişiye lâyıktır. Aşıkın cömertliği ise can feda etmektir.
Allâh rızası için ekmek verirsen (karşılığında) sana ekmek verirler. Allah uğruna can verirsen sana ebedi hayat verirler.
Çınarın yaprakları dökülürse Allah ona yapraksızlık haline göre başka rızık bağışlar.
Eğer başkalarına ihsanda bulunmandan dolayı elinde mal mülk kalmazsa Cenab-ı Hakk’ın inayeti seni hiç ayaklar altında çiğnetir mi?
Kimin ki tohum ektiği için ambarı boşalırsa, tarlada ona kat kat faydalar vardır.
Tohumunu ekmeyerek ambarda bırakan kimsenin bu tohumları fareler ve böcekler tüketir.
Bu cihan tamamiyle fanidir; aradığın hâkikati, sebatlı, ispatlı, kararlı alemde ara! Suretin sıfırdan ibarettir dilediğini mâna aleminde ara.
Acı ve tuzlu canı kılıç önüne koyda tatlı bir derya gibi olan canı satın al.
KONUNUN AÇIKLAMASI
Allah rızası için başkalarına yardımda bulunmak, serveti olan cömert kişilerin yapacağı güzelliktir.
Fakat serveti olmayan Allah aşıklarının Allah’a vereceği hazinesi nefsini feda etmektir. Fedâ edilen nefsin karşılığı “ebedi hayat” mükâfatıdır.
Sonbaharda çınarlar yapraklarını Allah için dökerler. Yüce Allah bu ulu çınarlara cömertliklerine karşılık yapraksız geçirdikleri aylar için gereken gıdayı verir.
Yüce Allah kendi kullarına yardım edenleri hiç bir zaman darda bırakmaz. Dünyada onlara verdiklerinin yüz mislisini, ahirette de ebedi nimetler verir.
Sürülmüş, tarlaya tohum atan kişinin hasat vakti gelince tarlaya attığı tohuma karşılık yüz misli hasat kaldırır.
O kişi tarlaya attığı tohumları ambarda saklasa hiç bir şey kazanmaz; bütün ambar dolusu tohumlarını fareler, böcekler yerdi.
İnsanlarda iki türlü can vardır; biri nefis canı öbürü manevi can. Sen nefis canını Allah aşkı ile körlet, böylece manevi canını öne çıkar. Çünkü bu mânevi can ölmez bâkidir.
Sen bir vücut değil, bir cisim değil, bir mânâsın. Şekilde olan nefsin ve vücudun bâki değildir. Çalış topluma faydalı ol ki mânevi canın ebedi yaşasın ve sendeki mânevi kıymetin sönüp kaybolmasın.
HZ. MEVLÂNÂ
MESNEVİ - 2235 - 2243. Beyitler.