“VE HÜVE MAAKÜM EYNEMA KÜNTÜM”
(HER NEREDE OLURSANIZ CENAB-I HAK SİZİNLE BERABERDİR) Ayeti’nin açıklaması.
Cehil bahsine (cehalet konusuna) gelirsek o Allah’ın zindanıdır. İlim bahsine gelirsek O’nun bağı ve sayvanı (çardağı)
Uyursak onun sarhoşlarıyız; uyanık olursak O’nun (Allah’ın) hikâyesinden bahsetmekteyiz. Ağlarsak rızıklarla dolu bulutuyuz; gülersek şimşek!
Kızar, savaşırsak bu, kahrını aksidir, barışık özür dilersek muhabbetinin aksidir. Bu dolaşık karmakarışık âlemde biz kimiz? Elif. Gibiyiz elifinse esasen, hiç ama hiçbir şeyi yoktur!
KONUYU BİRAZ AÇIKLAYALIM
Bazı insanlar Allah’ı görmediği için O’nun varlığından ve Onunla birlikte olmaktan habersizlerdir. Bazı mutlu ve şerefli inanmış insanlarda vardır ki O’nun her yerde ve her şeyde hazır ve nazır olduğunu idrak eder, bilirler. Allah bizim şah damarımızdan da daha yakındır.
Allah, her yerde ve her halde yaratıklarıyla beraberdir; fakat insan aklı bu beraberliği dünya telaşına ve hay huyuna daldığı için göremez böylece kendisini bu küçük dünyaya hapseder. Şunu iyice bilmeliyiz ki Allah’la beraber olmak O’nun esmasına (Allah’ın güzel adları ) vakıf olmak, (bilmek öğrenmek); Allah’tan gafil olmak (gerçekleri görmekte zorluk çeken ve bunları anlayamayan) da bu hakikatlerin cahili olmak ve O’nun zindanında çürümek demektir.
Bu dünyada insanların, yaptıkları ve yıktıkları O’nun (Allah’ın) tecellilerinden (insanda ve doğada görünmesinden) birer örnektir. Şöyle ki; ağlarsak onun O’nun rızıklarla dolu bulutuyuz; gülersek, şimşeği, kızar savaşırsak bu, kahrının aksidir; barışır özür dilersek, Allah’ın muhabbetinin yansımasıdır. Kâinat, Allah’ın bizlere vermiş olduğu hikmetleri yansıtan bir ayna olarak varsayarsak, bu sonsuz aynada bizler O’nun (Allah’ın) sayısız tezahürlerinden (görünmelerinden) birer zerreciğiz (kırıntısıyız)
Hz. Mevlana MESNEVİ. 1510-1514. Beyitler.