Halife’nin, suya ihtiyacı yokken, bedevinin getirdiği bir testi suyu kabul etmesi hakkında
Yoksulluk ve açlık (Halife’nin makamına) O bedeviyi, çekiyordu. Nihayet o kapıyı, o devleti gördü.
O kimsesiz olan yoksula padişahın ihsanını hikâye etmiştik.
Aşık, ne söylerse söylesin ağzından aşk kokuları duyularak aşk diyarına ulaşır.
Fıkıhtan bahsetse ağzından hep yoksula ait sözler çıkar o sözlerden yoksulluk kokusu gelir.
Küfre ait bahis açsa o bahsinde din kokusu vardır; şüpheye dair konuşsa ondan yakın (kesin, doğru bilgi) kokusu hissolunur.
Doğruluk denizinden bir iğri köpük görünse deryanın temizliği onuda saflaştırır.
O, köpüğü sâfi ve makbul bil. Sevgilinin dudağından çıkan azarlayış bil.
Âşıkın istemediği o azarlayış, sevgilinin yüzünün hatırı için hoş görülür. Şekeri ekmek şekline sokar, pişirirsen onu yiyince yine onda şeker lezzeti vardır; ekmek lezzeti bulunmaz.
Bir mümin, altından yapılmış bir put bulsa hiç onu put perestlere bırakır mı? Bırakmak söyle dursun o putu ateşe atar esas şeklini bu suretle eritip bozar.
Altında put şekli kalmaz. Çünkü suret ibadete manidir; yol vurucudur.
Altının altınlığı Allah’ın ihsanıdır, altının put şekline girmesi âriyettir (geçicidir) esasını değiştirmez.
Bir pire için bir kilimi yakma; sineğin verdiği baş ağrısı yüzünden gününü ziyan etme.
Sen surette kalırsan putperesttin; her şeyin suretini bırakda mânâsına bak! Hacca gidersen hac yoldaşı ara. Ama bu yoldaş ha Hintli olmuş, ha Türk ha Arap.
Onun şekline, rengine bakma; azmine ve maksadına bak.
Rengi siyah bile olsa değil mi ki seninle aynı maksadı güdüyor, onu beyaz say; çünkü (ruhu) senin rengindedir.
KONUNUN KISA AÇIKLAMASI
Halife’nin bedeviye verdiği ihsanlar ondaki ruh saflığını görmesindendi bedevinin hayatı adi bir hayat değil, Onun hayatında kanâat, ihlâs aşk, vuslat ve vahdetin sırları vardı. Bu hikâyeyi bir masal gibi değil hikmet gibi anlamayı bilmelidir. Bu hikaye Allah aşkının hikâyesidir. Hak âşıkının dilinden duyacağın her sözde yalnız aşkın dili vardır; etrafa aşk kokusu yayılır. Eğer âşık fıkıhtan söz açarsa, diyeceği hep fakirliğe ait sözlerdir. Bu fakirlik dünya hırslarından yoksul olmak ve vücudun kendi geçici hayallerinden kurtulmasıdır. Eğer aşık küfür sözü söylerse, arif olan her kişi ondan iman mânâsını alır.
Aşk fırtınalar hâlidir, âşık sarhoştur ve şüphesiz sarhoşlukla konuşur. Aşk eğri olunca akıl doğru demektir. Sen eğer arifsen aşkın dalgaları arasında ışıldayan aklı gör; ve bilki akıl da nurun tecellisidir. Amma kâinatı aydınlatan sonsuz ışık ancak aşkta bulunur. Vücudu aşk hamuruyla yoğrulmuş her fâni, ekmek biçimine konmuş şeker gibidir. Velilerin söyledikleri acı ve karanlık sözlerde, şeker tadı ve nur aydınlığı bulunması bundandır.
Eğer aşık küfür sözü söylerse, arif olan her kişi ondan iman manası alır.
Hallâc-ı Mansûr’un “Enelhak (Ben Hak’ım) sözünü niceleri küfür sandılar. Halbuki o bu sözüyle “ben yokum çünkü Allah’tan başka bir varlık yoktur” diyordu. Allah’ın hakikatini belirten böyle bir söz, görünüşte küfür sayılsa bile, imânın kendisidir.
Farzetki sevgili sözleriyle seni azarlıyor, ne gam? Bu azarlamayı seni en çok seven söylüyor. Onun için sen sevgili tarafından azarlanmaya sevinmelisin. Sen şekle değil öze bak.
Hz.MEVLÂNÂ
MESNEVİ-2878-2896 Beyitler.