Afyon'da halk arasında veli ve aziz sıfatı ile tanınmış kendisine sevgi ve saygı duyulan, aynı zamanda Osmanlı imparatorluğu'nun büyük mutasavvıflarından değerli bilgin ve şairlerden Abdurrahim Mısri Hazretleri 500 yıl önce yazdığı vahdetname'sinde Afyonkarahisarlı olduğunu şöyle anlatmıştır.
"Oldu gerçi mevlidim karahisar, Yüzüm ak et kılma beni şermşar (mahçup)"
Osmanlı imparatorluğu'nun kurulma ve genişleme tarihinin en gerçekçi tarihçisi " Aşık Paşazade Derviş Ahmed" in ünlü tarih kitabında " ikinci Murad" devrinin büyük adamları arasında "Akşemseddin'den" sonra Abdurrahim Rumi diye anlattığı velinin " Abdurrahim Mısri" olduğu anlaşılmaktadır.
Eserlerinde ifade ve üslubundaki sadelik, duruluk, şiir sanatındaki samimilik; halka karşı yakınlığı, divan şairlerinden bambaşka bir özellik ve daha üstün, daha seçilmiş bir varlık göstermiştir.
Abdurrahim Mısri'nin afyonda yaşaığı zamanlarda Afyonkrahisar'ın bilgi, sosyal, sanat ve iktisadi yönlerden çok gelişmiş olduğu görülmektedir.
Abdurrahim Mısri Hazretleri Afyon halkı arasında ve Afyon dışındaki memleket aydınları arasında da kendisini tanıtmış, saydırmış, büyük itibar görmüştür.
Şair Abdurrahim Mısri İstanbul'un fethi şerefinden pay almış; Fatih Sultan Mehmed'e kafa tutacak kadar hür ve cesur; Akşemseddin gibi büyük bir Türk dahisinin muridi, mahremi, esrarı,halifesi; veziri azam şehit Mahmut Paşa'nın yakını olan, Gedik Ahmet Paşa'nın Afyon'da saygısını kazanan bahtiyar saygı değer büyüğümüz ve atamız,halk kelimesi ağza alınmadığı çağlarda
" Halkı hoş et gözle müminler Hakk'ın halkı azar edeni sevmez Hüda"
diyerek halkı zalimlere karşı müdafa etmiştir.
Abdurrahim Mısri Hazretleri aynı zamanda eserlerinde öz Türkcemiz ile halka ahlak dersi veren,öğütlerde bulunan büyük bir Mutasavvıf şairdir.
Abdurrahim karahisar'ın babası Mısır'da Prens, Vezir alım Zengin Türk ailesinin soyundan gelen mevlana Alaeddin Mısri'dir.
Mevlana Alaeddiin siyasi sebeplerden dolayı on üçüncü yüzyılın başlarında Anadolu'ya göç etmiştir. O zamanlarda iyi bir tahsil görmüş alim, müderris kişilere Mevlana denirdi. Mevlana Alaaddin'in büyük oğlunun adı " Mustafa Çelebi Müslihüddin, küçük oğlu Abdurrahim Mısri" kızının ismi de " Hacı bula" dır.
Mevlana Alaaddin çocuklarına Afyonda değirmenler, hanlar, dükkanlar; Erkmen, Çakır, Muttalıp, Deper, Datlar köylerinde sayısız bağlar, bahçeler, tarlalar bırakıyor. Abdurrahim Mısri Hazretleri geniş bir zenginlik içerisinde büyüdüğü için kendisini ilim üzerinde yetiştirmiştir. O devirde Anadolu'nun ilim merkezlerinden birisi olan karahisar'ı Sahip'te çok iyi bir ilim tahsili görmüş; yalnız Afyon'un değil bütün Osmanlı Devleti'nin ve o zamanki müslüman ülkelerin sevip saydığı değerli bilgin ve şairlerden olmuştur.
Özlü ve ince ruhlu bir sanatçı ve bilgin olan iyi bir yaşantı süren iyi bir tahsil gören binlerce beyit sahibi Abdurrahim Mırsi: " Söyleden Abdurrahim'i aşk imiş, Daima yarü nedimi aşk imiş" diyerek Allah aşkını içten bir söyleyişle ifade etmiştir.
KAYNAK KİŞİ: EDİP ALİ BAKİ