Abdurrahim Mısri HZ. ,Osman oğullarıile Karaman Oğullarıarasındaki harpte vazife icabı Afyon'da bulunan Gedik Ahmet Paşa'yı, Mahmut Paşa kadar sevmemiştir. zira Gedik Ahmet Paşa Karaman oğulları hakkında acımasızca davranmıştır.
O zaman yazılmış olan tarihi kayıtlardan bir kaç örnek verirsek bu facianın azametini sizler daha iyi kavramış olacaksınız.
O devirde yaşamış olan büyük Tarihci
milliyetçi, Türkçü, AŞIK PAŞAZADE DERVİŞ AHMET, Osmanlı, Karamanoğulları harbinde rum Mehmet Paşa'nın Türk halkına yaptığı zulmü, acı acı tenkit edip, çok cesur ifadeyle şunu anlatıyor:
"...Padişah, (Fatih Sultan Mehmet) emretti ki larende Karamandan İstanbul'a erler sürüldü. ve hem konyadan dahi sürüldüler. Ki nasıl nice bir ehli islamı Mahmut Paşa sürmedi.
Vezir rum Mehmet Paşa eder: "Mahmud'un sürdüğü ekseri fakirler ve hem azdır." dedi Rum Vezir: İstanbul'un intikamını almaya gayet muştakidiki (müsait) ehli İslamincineydi.
Sultan Mehmet dahi dedi: "var şimdi nice yazarsan yaz seni göreyim" dedi.
Elhasıl Larende ve Konya'dan ziyade erler olmaktan Murad'ı ehli İslam'ın evlerini yıktırmaktı.
Larende de şöyle yazdı. Kim Mevlana Hüdavendigarın oğlu bile sürdü kim olemir Ali Çelebioğlu Ahmet Çelebidir. ELhasıl, Rum mhmet paşa emrinde ziyade erler sürüldü ahır öyle oldu ki karamanoğluyla barışır gibi oldular. konya ve kevale ve feth olan vilayetin hisarlarına el koydular Berkittiler gittiler Karahisar'a çıktılar (Afyon'a)
Padişah buyurdu, MAhmut Paşanın çadırını, otağını başına yıktılar ve cephanesini kendi devvabına (dinek) yüklediler; Padişah'ın cephanesine kattılar. Vezir Rum Mehmed'in ol ki şeytanlığı budur, kim Mahmut Paşagibi müdebbir (ilmiyle her şeyin sonunu görüp ona göre hikmetle iş yapan ve idare eden kimse) veziri Padişahın red ettirdi yani kim Şİstanbul'un acısını ola!)
AŞık Paşazade Tarihi; sayfa:170
Yine bu zulümler arasında:
"... Padişah veziri Rum Mehmed'i gönderdi kim Karamanoğluna vara vilayetten sür çıkar dedi
Ve hem Padişah kendi kullarından yoldaş koştu ve Anadolu beylerinden bir nice sancak koştu. Rum Mehmet yürüdü Lorendeye vardı; Mescitlerin ve Medreselerini yıktı şehrin avradını (kadınını) ve oğlanını soydurdu üryan ettirdi. LArende'den vardı Ereğli'ye çıktı. Ereğli'nin vilayetini harap etti. vilayetin halkı etti. dedi: Bu Allah Resulu'nün vakfıdır. şimdisen bunu böyle harap ettin ya Medinei Resul fakirlerine bu vilayetten nafaka (geçinmek için yiyecek içeceklerin tümü) varmazsa sen Allah'ın Resul'üne ne cevap verirsin? dediler. bunun gibi sözleri diyenleri öldürdü... (Tarih:1469)
Karaman ehalisinden sonra Aksaray halkı'da İstanbul'a sürülmüştür.
(Hünkar, FatihSultan Mehmet, İhsak Paşa'ya emretti. sen var Karamanoğlunu ilden çıkar bu rum devletsiz (Mehmet Paşa) vardı. Karaman'da hayli betbahlıklar eyledi. imdi sen var içinden müfsidini ( toplum içinde bozgunluk yapan) çıkar" dedi
İhsak Paşa yürüdü: Lareneye vardı; andan sürdü, içele girdi, karamanoğlu kaçtı. Uzun Hasan'a gitti. İhsak Paşa Aksaray'a geldi.
Padişah Fatih Sultan Mehmet'ten emroldu Aksaray'da ev sür İstanbul'a getir deyu İshak Paşa padişahın emrini yerine getirdi şimdiki halde Aksaraylı Mahallesi kim vardır İshak Paşa sürüp getirdiği halktır Karaman faciasına şair Müvverih (tarihçi) aşık paşazade'nin mersiyesi
fesat etti ziyade çerhi fani
döküle kanlar ola çok ziyanı
Bu ehli İslam döküle kan
nicelerin gide dinü imanı
yıkıldı Karaman bozuldu iller
Bürüdü alemi zulmün Dumanı
Aşık Paşazade işte Büyük şair Abdurrahim Mısri Hazretleri bu harplerde Karaman diyarlarından İstanbul'a ve muhtelif yerlere sürülen halk kafilelerinin feci durumunu gözleri yaşayarak görmüştü halbuki büyük Türk İmparatorluğu kurulurken Selçuklu Devleti'nden ortak kalan son Beylik Karaman Devleti de kandırılırken Öztürk olan halkına zulüm göstermeden kahır çektirmeden bu tasfiye işi Pekala yapılabilirdi. Rum Mehmet'in değil büyük Vezir Mahmut Paşa'nın rey ve Fikri hakim olsaydı. Kırım Fatih'i Gedik Ahmet Paşa ile Afyon'a Abdurrahim Mısri hazreti'nin karşılıklı bir saygı havası içinde yaşadıklarına şu küçük hikayeler anlatıyor.
Eskiden beri Afyon halkının dilinde ve aklında kalan anlatımlara göre Gedik. Ahmet Paşa yaptırdığı medresesine ve İmaret Camisi'ne Koca alim Abdurrahim Mısri Hazretleri'ni birinci müderris yapıyor.
Şair abdurrahim'in evi ve Tekkesi ile medrese arasına onu yormamak için büyük kabristanın ortasından Yani uzun çarşının başından bugünkü kadınana Mektebi istikametini kestirme bir yol açtırıyor. devrinin en büyük bilginleri safında olan Abdurrahim karahisar'a bu saygı herhalde Çok yerinde bir iş idi. Şair Abdurrahim karahisar'ı yurdunun bir ilim müessesinde Gedik Ahmet Paşa tarafından verilen vazifeyi muhakkak Fahri olarak kabullenmiş olmalı. Gedik Ahmet Paşa'nın Bilgin şair mutasavvıf Abdurrahim karahisariye yol açtırması Türklerin ilimi ve alimleri duyduğu ebedi hürmet hissi bakımından çok değerlidir bulunduğumuz devirde Bizler acaba ilme ve alimlere öğretmenlere bu kadar değer verilebiliyor mu acaba
Yazar Şair Araştırmacı Öğretmen EDİP ALİ BAKİ