29. HAFTA TÜRKELİ GAZETESİ SANAT—KÜLTÜR
SAYFASI YAZILARI
HAZIRLAYAN… ŞABAN KORKMAZ
HAFTANIN AYET-İ KERİMELERİNİN MEALİ: “Ve O’nu sabah-akşam tespih edin. Sizi karınlıklardan aydınlığa çıkarmak için rahmet eden O’dur. Melekleri de size dua ederler. Allah müminlere karşı çok merhametlidir. (Ahzab Suresi: 42-43)
&&&
HAFTANIN SÜNNETİ SENİYYESİNİN MEALİ: “Bütün iyilikleri işlemek ibadetin yarısı, dua da öbür yarısıdır. Allah bir kulu murad ederse kalbini duaya meylettirir. (İbn-i Mace
&&&
BAŞYAZI:
ŞABAN KORKMAZ
SAHİP OLMA DEYİNCE!..
Cenab-ı Rabbil Alemin her bir kulu dört dörtlük yaratmış ve bütün nimetleri onun emrine vermiştir. Hiç şüphesiz ki kulun üzerinde bulunun organları bile onda emanet olarak verilmiştir.
Cenab-ı Allah her bir kulunu çok mu çok sevmektedir. Çünkü onu bütün varlıklardan ayrı eşrefi mahlûk olarak yaratmıştır. Allah’ın kulundan istediği sadece ve sadece kendisine kulluk yapmasıdır.
Hiç şüphesiz ki el, gücü, kuvveti ve otoriteyi temsil eder. Ona sahip olmak adil ve ölçülü, hukuk ve ahlak çizgilerini korumayı ifade eder.
Beline hâkim olma ise, duygulara hâkim olmayı, şeytana uymamayı ve namuslu bir şekilde yaşamayı ifade eder.
Dil ise hiç şüphesiz ki aklın ve duyguların temsilcisidir. Bazen yılanı deliğinden çıkarır, bazen de sürüye kurt getirir.
Gözün görevi güzel görmektir, onun için yaratılmıştır. Göz öylesine önemli bir varlıktır ki hem sevap işlemeye, hem de günah işlemeye meyillidir. Kişi bakılmayacak yerlere bakıp günah işlememeli, bakılmayacak kişi önüne geldiyse göz perdelerini indirip onun yanında geçmelidir.
Günah ve sevap işlemek kişinin cüz’i iradesine bırakılmıştır Yüce Rabbimiz tarafından. Bunun içindir ki kendini bilen kişi Allah’ın biz insanlarda vermiş olduğu organları yerli yerinde kullanmalı, onların vasıtasıyla kişi günaha girmemeye çalışmalıdır. El hâsılı organlarına hâkim olmaya çalışmalıdır.
Rabbim, cümlemize kendisine kul, Habibine Ümmet olanlardan eylesin. Rabbimizin bizlere vermiş olduğu binlerce nimete şükretmeyi, O’na gereği gibi kulluk yapmayı nasip eylesin. Âmin.
&&&
BİR SORU-BİR CEVAP:
Soru:
-Dua yapmak için özel vakitler var mıdır?
El cevap:
-Kur’an ve Hadislerden anlaşıldığına göre, gece seher vaktinde yapılan dualar makbuldür. (Tirmizi) Ayrıca Ramazan ayı gecelerinde, Arafat vakfesinde, gece vakitlerinde, ezan okunduğu vakitte, namaz için kaamet getirildiği vakitte, farz namazların sonunda yapılan duaların kabul edileceği Hadis-i Şeriflerle beyan edilmiştir.
(Müslim-Tirmizi-İbn Mace)
&&&
GÜNÜMÜZDE İNSANLARIN YAPTIRDIĞI DÖVMELER
Yıllar öncesine şöyle bir baktığımızda hemen hemen hiç bir insan vücudunda dövme görmek mümkün değildi ve yoktu. Bu bize dış ülkelerden gelmiş çok kötü bir gelenek olsa gerek.
Şöylesine bir düşünüldüğünde zaten Allah (c.c.) Biz insanları dört dörtlük yaratmış ve bütün dünya nimetlerine de bizim emrimize vermiştir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) süslenmek maksadıyla vücuda dövme yaptırmak, dişleri incelterek seyrekleştirmek gibi ameliyeleri, yaratılışı değiştirmek, fıtratı bozmak kapsamında değerlendirilmiş ve bunu yapanların ve yaptıranların Allah’ı rahmetinden uzak olacağını bildirmiştir. (Buhari)
Dolayısıyla burnu kısaltmak için ameliyat ettirmek, yüzü gerdirmek, dişleri seyrekleştirmek, dudakları kalınlaştırmak ve dövme yaptırmak sünnete aykırı olan davranışlardır ve de hiç mi tavsiye edilmemiştir.
&&&
DOĞRULUK BİR HAZİNEDİR
Hiç şüphesiz ki doğruluk, sıdk, ihlâs, istikamet ve hak kavramları ile ifade edilir. Biraz daha geniş ifade edildiğinde insanın inancında, özünde, sözünde, niyetinde ve bütün fiil ve davranışlarında doğru dürüst olması demektir.
İslam’ın özünü oluşturan bütün kurallar hak, hukuk, adalet, doğruluk ve merhamet ölçüleri üzerine kurulmuştur. Cenab-ı Hak, Sevgili Peygamberimizin şahsında tüm insanlara hitap ederek Hud Suresi 112. ayetinde: “Emredildiğin gibi dosdoğru ol!” buyurmuştur.
Doğruluk aslında en büyük hazinedir bilene. Herkesin doğru olduğu bir toplumda huzursuzluktan bahsetmek abes olur değil mi? Hiç şüphesiz ki insan hak üzere olursa, yalan söylemezse, adalet, hukuk ve dürüstlük ilkelerine uyarak yaşamaya çalışırsa bu durum hem kendisi, hem vatanı, milleti ve kendisi için hayırlı ve faydalı olacaktır. Kişi böylesine güzel bir şekilde Allah’ın emrettiği bir şekilde hayatını devam ettirdiği zaman zarfında aynı zamanda sevap kazanarak cennete doğru yol almaya devam edecektir. Her iki cihanda mutlu olmanın anahtarını eline almış olacaktır.
&&&
DUAMIZ
-Ey Rabbimiz, bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz günahlarımızı affediver. Bizim çekemeyeceğimiz yükleri bizlere yükleme. Bizler hiç şüphesiz ki aciziz, yoksuluz, garibiz, belki de günah bataklığının içindeyiz, ancak ve ancak Sana kulluk eder, Senden yardım dileriz, bizlerin affettiğin kulların zümresine dâhil ediver Ya Rabbi.
-Ya Rabbi, bilemediklerimizi bildirmeyi, göremediklerimizi görmeyi nasip eyle. Bizleri sevdiğin kulların zümresine dâhil ediver Ya Rabbi. Sen bizi yaratansın, Sen bizi sevensin, Sen bizleri koruyansın. Bizleri günah işlemekten muhafaza buyur Ya Rabbi.
-Bazı insanların horul horul uyuduğu o güzelim seher vaktinde uyanmayı, güzelce abdest almayı, gece namazlarını kılmayı, sana yalvarıp yakarmayı nasip eyle Ya Rabbi. Bizlere dünya ve ahirette güzellikle ve iyilikler ver Ya Rabbi. Âmin.
&&&
TARİHTEN BİR SAYFA
SULTAN 2. ABDÜLHAMİT HAN
Sultan 2. Abdülhamit Han’ın güçlü bir hafızası vardı ve çok çalışkan bir padişahtı. Günde muntazam olarak 15-16 saat çalışırdı. Gençliğinde binicilik, yüzme, atıcılık, güreş gibi sporlar yapardı. Matbaa ve yayın işlerine çok meraklıydı.
Osmanlı ordusunu modernize eden Abdülhamit Han, Hicaz demiryolu gibi devasa işleri de büyük bir başarı ile yapmıştır. Sirkeci ve Haydarpaşa garı da onun eserlerindendir. İlk kız okullarını açan Abdülhamit Han bütün Anadolu’yu baştanbaşa dolaşarak bir karayolu ağını da tatbikata geçirmiştir. Üniversiteler, güzel sanatlar akademisi, ticaret ve ziraat okulları kuran Sultan 2. Abdülhamit Han ilk ve orta dereceli okullar, dilsiz ve kör okulları, kız meslek okulları da yaptırmıştır. Hamidiye adı verilen nefis içme suyunu borularla İstanbul’a ulaşmasına vesile olmuştur.
İşte Ecdadımızın yaptıkları meydanda. Mekânı cennet olsun. Amin.
&&&
YUNUS GİBİ
Her sözünü Yunusça Mevla’ya dair gördüm
Bu kadar güzel insan, dünyada nadir gördüm,
Gül bülbülü gönül dedi kimseyi incitmedi
Ben ne böyle bir yazar ne de bir şair gördüm.
Özgür ÇOBAN
&&&
NÜKTELERDEN BİR DEMET
ASIL BAKILACAK ŞEY
Fudayl bin İyad Hazretlerinin yanında birisinden sitayişle bahsettiler:
“O zat ağzına helva koymaz.” dediler.
Bunun üzerine Fudayl Hazretleri:
“Helva yemeyi bırakmak bir mürüvvet mi sanki? Siz onun akrabasını gözetip gözetmediğine, komşularına, dul kalmış kadınlara ve yetimlere karşı nasıl davrandığını bakınız. Din kardeşleri ile arkadaşlarına karşı huyu ve edebi nedir? İşte hükmünüzü verirken asıl bunlara dikkat edin.” Buyurdu.
&&&
TATLI BİR UYARI!
“Azarlaması çok olanın arkadaşı az olur. Kim facir, zalim kimseye yardım ederse, onu günahlara karşı kamçılamış olur. Kim alçak kişiden medet umarsa, kendisine ihanet etmiş olur. Kim ilmiyle amil olmayandan ilim örenmek isterse, cahilliğini artınmış olur. Kim ahmak adama ilim öğretmeye çalışırsa ömrünü faydasız şeyle geçirmiş olur. Kim nanköre iyilik ederse, nimeti zayi etmiş olur. Kim Allah’a gereği gibi kulluk ederse Allah’ın rızasını kazanmış olur. Kim şüpheliden kaçınırsa kaybeden değil kazananlardan olur. Kim nefsini terbiye ederse mutlu ve mesut olur.” Fudayl Bin İyad (k.s.)
&&&
ADI KADER
Adı kader kendi kara
Yüreklerde koca yara
Sürer diyardan diyara
Yurdum bana gurbet olmuş.
Adı kader kendi beter
Şu garip canına yeter
Ecel gelir ömür biter
Ölüm bana şerbet olmuş.
Adı kader kendi kördür
Katlansa sı pek de zordur
Sanki avucumda kordur
Hepsi bana nikbet olmuş.
Adı kader kendi kefil
Bazen ağa bazen sefil
Sura üflerken İsrafil
Nefes bana sohbet olmuş.
Adı kader kendi deli
Vurursa ağırdır eli
Her tarafa döner dili
Sözü bana gıybet olmuş.
Adı kader kendi öcü
Hepimizi yeter gücü
Yerken iyi tadı acı
Şimdi bana rağbet olmuş.
Adı kader kendi Uğur
Ruhlar gider beden soğur
Rasülü imdada çağır
Mezar bana kümbet olmuş.
Uğur UKUT
&&&
İŞTE ÜÇ ADET İNCİ
-Başkalarını himaye edin, kendinizi beğenip kibirli olmayın.
***
-Kalp uyanıklığı ile ibadet etmeyen kimse ile Allah-ü Teala arasında mani vardır.
***
-Yapılan ibadetleri muhafaza edip, ahirete götürmek, ibadetlerden hasıl olan manevi zevki kazanmaktan güçtür.
Hacı Abdullah Efendi (k.s.)
&&&
HİCRET
Sehl Bin Abdullah’tan:
-Hicret, iyi bilin ki kıyamete kadar sürecek bir farzdır.
-Hiç şüphesiz ki Hicret,
-Cehaletten ilme,
-Allah’ı unutmaktan zikre,
-İsyandah itaate,
-Günahtan tövbeye gider yoldur.
Bu Allah dostun söylediğini irdelemeye, tefekkür etmeye, anlamaya ve anlatmaya ne dersiniz?