66. HAFTA TÜRKELİ GAZETESİ SANAT—KÜLTÜR SAYFASI
HAZIRLAYAN: ŞABAN KORKMAZ
HAFTANIN AYET-İ KERİMESİ: “De ki: İçinizdekileri gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah re şeye kadirdir. (Al-i İmran Suresi: 29)
&&&
HAFTANIN HADİS-İ ŞERİFİ: “Bir kimse bir müminden dünya sıkıntılarından bir sıkıntıyı giderirse, Allah da ondan kıyamet günü sıkıntılarından bir sıkıntıyı giderir. Bir kimse bir Müslüman’ın bir günahını örterse, Allah da dünya ve ahirette onun günahını örter. Bir kimse sıkıntıda olan bir mümine kolaylık gösterirse, Allah da dünya ve ahirette ona kolaylık ihsan eder. Kul din kardeşine yardım ettiği müddetçe Allah da ona yardım eder. Her kim ilim talep ederek bir yol tutarsa, Allah ona cennete götüren bir yol nasip eder. Bir topluluk Allah’ın mescitlerinden bir mescide toplanarak Allah’ın kitabını okur ve onu aralarında müzakere ederlerse, melekler onları kuşatır ve üzerlerine sekinet iner, Allah’ın rahmeti onları kaplar. Allah onları kendi nezdindekilere anar. Amelinin yavaşlattığı kişiyi nesebi hızlandıramaz (Ameli az olanı, nesebi amel yapanların katına çıkarmaz) (Ebu Hüreyre-Müslim)
&&&
BAŞYAZI:
ŞABAN KORKMAZ
OKULLARIN AÇILACAĞI ŞU GÜNLERDE KIRTASİYE YARDIMI BEKLEYENLERİN OLDUĞUNU UNATMAYALIM
Hiç şüphesiz ki Yüce Allah her türlü zenginliğin kaynağıdır. Dünyanın bütün zenginli, O’nun zenginliği karısında anlamsız kalır. Yüce Allah bizim muhtaç olduğumuz her bir şeyi biz istemeden fazlasıyla vermiştir. Çünkü o bizi isteyerek ve severek yaratmıştır. Yine hiç şüphesiz ki O her zaman ve her yerde bizimledir. Allah’ın bizimle beraber olması, bizim söz ve davranışlarımıza çeki düzen vermemize, korku ve üzüntüden uzak kalmamıza, kötü davranış, düşünce ve sözlerden kaçınmamıza kısaca güzel ahlaklı iyi bir insan olmamızı sağlar.
Yene evde aile büyüklerimiz, okulda öğretmenlerimiz var. Onların varlığı, bizler için büyük bir mutluluktur. Hayatımız için bir güvencedir. Herhangi bir problemimiz olduğunda onlara başvuruyoruz. Allah’tan sonra bizlere yardımcı olanlar onlardır. Onlar bizim iyi yaşamamız, iyi bir eğitim görevimiz, için ellerinden gelen gayreti ve çabayı gösterirler. Onlarla beraber olmak, onların sevgisini kazanmak, bizlere yaşama sevinci verir elbette.
Yine evimizde, çevremizde, ülkemizde, dünyada birçok olay meydana gelir. Biz bu iyi olaylara sevinir: “Allah’ım şükürler olsun “ deriz. Ağlayan çocukları, inleyen, çaresiz insanları gördüğümüzde de; “Allah’ım! Onlara acı, onlara yardım et.” deriz. Sel, deprem, yangın gibi doğal afetlerde her türlü kötülüklerden Allah’a sığınırız. Bu gibi felaketlere uğrayanların hemen yardımına koşarız millet olarak. Bütün İslam âleminin mutluluğu için dua ederiz. İnsanları bir araya gelmelerini, mutluluk ve huzur içinde yaşamalarını isteriz. Toplum içinde fakir, fukara, garip, guraba, öksüz ve yetim varsa onların yarasını sarmak için çaba ve gayret gösterir. Elbet bu yapılanlar bir insanlık gereğidir.
Hele hele okulların açılacağı şu dönemde okula giden fakir ve yardıma muhtaç çocukların defteri, kalemi, silgisi, cetveli ve buna benzer ihtiyaçları yoksa onları karşılamak her birimizin en nemli görevi olsa gerek.
&&&
TATLI DİLLE İLGİLİ BEYİTLER
Az söz er öğüdüdür, çok söz hayvan yüküdür,
Bilise bir söz yeter sende gevher var ise. (Y. Emre)
***
Kişi bile söz demini, demeğe sözün kemini,
Bu cihan cehennemini, sekiz uçmağ ede bir söz.(Y. Emre)
***
“Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır,”
“Sana düşen sadece tebliğdir” (Al-i İmran 3/20)
***
Muradını anlarız ol gamzenin, izanımız vardır,
Beli söz bilmeyiz amma biraz irfanımız vardır. (Nedim)
***
Bülbülün feryadı bir gonca güle,
İnsanın aşıkı bir tatlı dile. (Şeyh Galib)
***
Zannetme ki şöyle böyle bir söz,
Gel sen dahi söyle böyle bir söz. (Şeyh Galib)
Derleyen: Fehmi SAĞBİLGE- Eğitimci-Yazar
&&&
ANLAŞILMAZ!
“AMA” olmadan gözün kıymeti,
“LAL” olmadan sözün kıymeti,
“AÇ” olmadan ekmeğin kıymeti,
“YOK” olmadan dostun kıymeti ANLAŞILMAZ.
Derleyen: Mevlüt UĞUR
&&&
GÖNÜL ERLERİNİN DURUMU
Meclislerine girmek istediğimiz gönül erleri sevgi yüklü, muhabbetli, hoşgörülü ve merhametli ve cömerttirler. Hiç şüphesiz ki imanı, ibadeti, ahlakı kalbine yerleştirmek isteyen herkese hem zahiri hem de Batıni kapılarını açarlar. Şurası da hiç bir zaman unutulmamalıdır ki bu gönül erlerinin kapılarına edeple, severek, can-ı gönülden isteyerek varanların hiç birisinin eli boş dönmez.
&&&
İNANIN HEPİMİZ KARDEŞİZ
Rabbimizin bizleri imtihan etmek için yarattığı şu yalancı dünyada etrafımıza baktığımızda ne çaresiz, ne ümitsiz ve de sevilmeye ve kardeş edinilmeye layık o kadar çok insan vardır ki, yeter ki biz bakma yerine bu kimseleri görebilme yeteneğimizi bir kullanabilsek ve bizleri birbirimize kardeş olarak yaratan Yüce Allah’ı bir tefekkür edebilsek inanın her şey günlük gülistanlık olacak. Kendini bilen insan yaşadığı süre içinde hiçbir zaman ümit kapısını kapatmaz, havf ve reca arası yaşamaya özen gösterir. Şunu da hiçbir zaman unutmayalım ki ümidin bittiği yerde her şey biter. Ecz. Güler Korkmaz AĞCA
&&&
SAKIN HA!..
-Söz veripte sözünüzden caymayın.
-Dostunuzu üç-beş kuruşa satmayın.
-Yalancının ipiyle hiç bir kuyuya inmeyin.
-İnsanlardan uzak inzivaya çekilmeyin.
-Mazlumun karşısına inat edip dikilmeyin.
-Hiçbir hakikat karşısında bükülmeyin.
-Doğru sözü söylemek için hiç kimseden çekinmeyin.
-Abdestiniz bozulduğunda hemen abdest almayı geciktirmeyin.
BUNLAR OLUR MU DİYE SORMUYORUM!
OLUR, BAL GİBİ DE OLUR…
YETER Kİ BİZ AZMEDELİM VE SAMİMİ OLALIM…
&&&
İNCİLERDEN BİR DEMET!
-Aramızda şöyle konuşurduk: İnsanlar öyle bir zamana gelecekler ki, o zamanda en akıllılar Hakk’ı gören ve onunla beraber olanlardır.”
(Ebu’l-Aliye-i Basri)
***
-Kalbine Rabbi hakim olmayan insan, hevasına ve nefsine kulluk eder.” (Ebu Ali Ed-Dekkak)
***
-Dünyayı, nefsani arzularını kontrol ederek oruçlu geçirdiğin bir gün gibi kabul et. Ölümü de iftarın gibi gör. Selametle. (Davud-i Tai)
***
-İmanın zayıflamasına sebep olacak düşünceleri kalbinde uzun süre tutma. Çünkü iman zafiyeti bütün günah, keder ve gamların kaynağıdır. (Ser-i Sakati)
***
-Kim Yüce Allah’ı canı gönülden severse, her bir amel onun işlemesiyle güzellik bulur. (Zünnun-i Mısri)
***
-Hakk’ın nidasını işitmezsen, davetine nasıl icabet edeceksin?
(Haris-i Muhasibi)
Derleyen: Engin ÖNDER
&&&
YAĞMUR YAĞDIKTAN SONRA!
Şu yalancı dünyada insan için sen önemli şeyin, nefsini hizaya getirmesi olduğunu herkes biliyor ama bunu gerçekleştirme yolunda çaba ve gayret gösteren kaç kişi acaba insan düşünmeden edemiyor. Allah dostlarından birisinin: “Nesimi ıslah etmek için tamı tamına kırk yıl mücadele ettim, böylece nefsim beni terk etti.” Sözünü hatırdan çıkarmamak gerekiyor. Rabbim nefsini yerden yere çalarak, her gün yatmadan önce tefekküre dalarak nefsini terbiye edenlerden eylesin. Unutmayalım ki, biz onu terbiye etmezsek o bizi öyle bir terbiye eder ki, değil cenneti hayal etmek, kilometrelerce bile uzaktan kokusunu duyamayacak bir hale geliriz ve de öylesine pişman oluruz ki iş işten geçmiş olur. Yağmur yağdıktan sonra gelen kepenek ne işe yarar söyler misiniz?
&&&
ÖNCE İLİM SONRA AMEL
Kendini bilen insan boş vaktini kitap okuyarak, sohbet dinleyerek, hastaları ziyaret ederek, nerede bir yoksul, garip, öksüz ve yetim varsa onları bulup yaralarını sarmakla değerlendirmeye çalışandır.
Dini ilmihal bilgilerini öğrenmek iyi bilinmelidir ki, kalbin rızkıdır. Hiç şüphesiz ki Allah dostlarının sohbetini dinlemek, yazdıkları kitapları okumak, anlamak ve birilerine anlatmak kalbimizi her türlü kötülüklerden arındırmaya yetecektir değil mi? Kişi bunları öğrenme derdine düştüğünde kalbinin her bir noktası karış karış temizlenir ve o kalp güzel hasletlerle ve öyle güzel sevgilerle öylesine dolar ki artık o kalbe sonradan kız sevgisi, caz sevgisi, top sevgisi ve buna benzer olumsuz sevgiler gelip yerleşecek yer bulamaz. Dilimizle öylesine bizleri yoktan var eden Rabbimizi zikredelim ki o dildeki zikir kalbimize sirayet etsin. Dilden sonra kalbimiz de Allah, Allah nidalarıyla neşvi neva bulsun.
&&&
ÇOK ÖNEMLİ BİR SÖZ!
“EN BÜYÜK VAZİFEMİZ NAMAZ KILMAK OLMALI. VAKTİNDE KILINAN NAMAZ İNSANI EVLİYA YAPAR.”
GÖNENLİ MEHMET EFENDİ (K.S.)
&&&
ELİN BOŞALDI MI?
“Feize ferağte fensab. Ve ile rabbike ferğab.” (Boş kaldın mı hemen (başka) bir işe koyul ve yalnız Rabb’ine yönel!”
(İnşirah Suresi: 7-8)
&&&
BUGÜNKÜ DUAMIZ
Allah’ım! Şüphesiz ben, senin bildiğin şeylerin en güzeline yapışmak, yine senin kötü bildiğin şeyleri terk etmek istiyorum. Rızkıma kefil olmanı, yeterli olana kanaat edebilmeyi, her şüpheli şeyden doğru bir izah tarzını bulmayı, her delilde hak olanı gerçekleştirmeyi, öfke ve rıza halinde adil olmayı, kaderin cereyan ettiği işlerde teslim olabilmeyi, zenginlik ve fakirlik halinde iktisatlı davranmayı, sözde ve fiilde tevazu göstermeyi, ciddi veya şaka bütün sözlerde dosdoğru olmayı cümlemize nasip eyle Ya Rabbi.
Allah’ım! Abdestimiz bozulunca hemen abdest almayı, arkasından iki rekat namaz kılmayı, gelecek vakitteki namazı iştiyakla beklemeyi, huşu ve hudu içerisinde namaz kılabilmeyi, mümkün olduğunca Senin verdiğinden cömertçe verebilmeyi, elinde olanla yetinmeyi, başkasının elinde olana haset etmemeyi, bir dilim ekmeğimiz bile varsa onu yalnız yememeyi bizlere nasip eyle Ya Rabbi. Âmin. Amin. Amin. Velhamdülillahi Rabbil aleminel FATİHA.
&&&
KARDEŞ;
Allah ile yatmaya bak,
Allah ile kalkmaya bak.
***
Bismillah ile iç suyu,
Allah diye diye uyu.
***
Hep Allah demeye alış,
Hep Allah diyerek konuş.
Şaban KORKMAZ
&&&
DERS ALINACAK BİR KISSA
Bir Mecusi Hz. İbrahim’den kendisini yemeğe davet etmesini rica etmiş. Hz. İbrahim Müslüman olursan davet ederim demiş. Bunun üzerine Mecusi yürüyüp gitmiş. Allah Teala Hz. İbrahim’e şöyle vahyetmiş:
“Dinini değiştirme şartını koşmadan ona bir lokma ikram etseydin ne olur du?” Kâfir olmasına rağmen biz onu elli yıldır yediriyoruz. Sen Hz. İbrahim hemen mecusinin ardından koşmuş, sonunda yetişip özür dilemiş. Mecusi bunun sebebini sorunca, Hz. İbrahim de durumu anlatmış. O da hemen Müslüman olmuş.
(Kuşeyri Risalasinden Sayfa:219)
&&&
NÜKTELERİN NÜKTESİ:
İsa Aleyhisselam şöyle buyurmuş:
“Dünya ben doğmadan önce vardı, ben vefat ettikten sonra da olacak. Ben bu dünyada sayılı günler geçireceğim. Yaşadığım günlerde bahtiyarlığa erişemezsem ne vakit erişeceğim?”
Bunu okuyup anlayana, anlatana, yaşayana, yaşanmasına vesile olana müjdeler olsun. Allah’ın rahmeti, bereketi ve selamı cümlemizin üzerine olsun. Âmin.
&&&